-Ya da...-

539 29 2
                                    

"Kimdi o?"  diye sordu Rüzgar.

"Sevgilim."

"Avv! Özür dilerim. "

"Benim gitmem gerek."   deyip diskodan çıktım. Eneslerin kapısını çaldım. Açmıyordu. Daha şiddetli vurmaya başladım.

"Enes?"    diye bağırdım.

"Nee?"   diye ses geldi.

"Enes beni dinle!"

"Ne oldu Mavi? Biliyor musun sana güvenmemeliymişim."

"Rüzgar benim arkadaşım. Ve sen gittikten sonra özür diledi. Tabi bana inanmayacaksın. Çünkü ben senin umrunda bile değilim. Öyle değil mi?"

Kapı yavaşça açıldı. İçeri geçtim.

"Mavi sen benim umurumdasın. Lanet olsun ki seni başkasıyla görmeye dayanamıyorum."

"Yine bana güvenmedin işte. "

Ayağa kalkıp hızlıca dışarı çıktı. Bende ağlamaya başladım. Çok güçsüzdüm. Fazlasıyla güçsüz.

Aşağı indiğimde Rüzgar'ı arıyordum. Onu Enes'le konuşurken gördüm. Yanlarına gittim. Rüzgar beni görünce telaşlandı.

"Iyi misin?"    diye sordu.

"Değilim. "    dedim dürüstçe.

Ikisi de bana bakıyordu. Lavobaya gidip yüzümü yıkadım. Çıktığımda sadece Rüzgar vardı. Al işte! Yine Enes yok! Rüzgar beni odama bıraktıktan sonra el sallayıp gitti.

Ben Eneslerin kapısını çalmayı tercih ettim. Kapıyı açmıyordu. İçeride olduğunu biliyordum.

"Ben özür dilerim Enes. Rüzgar çok iyi biri ve sen benim sevgilimsin. Ama sana o kadar çok kızgınım ki.. Bana güvenmedin ve bunu fena ödeteceksin. "

O sırada kapı açıldı.

"Nasıl ödeyecekmişim?"   dedi en seksi sesiyle.

"Bunu daha düşünmedim. Ama beni çok kırdın Enes. "

"Özür dilerim Mavi. Seni çok kıskanıyorum işte. Ayrıca bana daha önceden belirmediğin için hatalı olan sensin."

"Saçmalama sürtük. Hatalı falan değilim."

"Beni bir kızla öyle görseydin ne hissederdin?"

"Aynı şey değil. Karıştırma. "

"Aynı şey. "

"Değil"

"Evet aynı şey. "

"Hayır değil. Sadece yan yana görmen çekip gitmeni gerektirmez. Yanımıza gelip bağırıp çağırmanı ve beni tutup çekmeni beklerdim. Ama onlar sadece filmlerde olur. Sen sadece çekip gidersin."

"Eğer yanınıza gelseydim Rüzgarı öldürebilirdim."

"Ama en azından beni sevdiğini belli ederdin."     deyip odama girdim.

Telefonuma 2 mesaj gelmişti. İkisi de İrem'den idi.

"Kızım tatil nasıl gidiyor? Enes neler yapıyor? Hiç anlatmiyosun kii!!"

"Öldün mü kızım sen?"

İrem'e durumu anlatıp telefonu yatağa bıraktım. Pijamalarımı giyip yatağın içine girdim. Telefonda mesaj ekranını görür görmez elime aldım.

"Mavi Enes'e neler oluyor kızım böyle? Kendine hakim olsun azcik. Iyi demişsin kızım arkandayım. Sakın üzülme.bBu arada Rüzgar yakışıklı mı ya??"

Bu sefer beni güldüren Irem olmuştu. Sırıttım. Hemen cevabımı yazdım.

"Bana güvenmiyor işte. Ne yapmam gerek bilmiyorum. Akıl ver banaa!! Bu arada Rüzgar sarışın. Açıklayıcı oldu öyle değil mi? Bir de mavi göz desem yeter heralde."

Bu mesajdan sonra ufak bir kahkaha attım.

"Sadece bekle aşkım. Başka yapacak bir şey yok. Ne? Bir de sarışın ha ? Enes olmasa yaz aşkın bulundu derdim. Ama var işte. Neyse sen bu çocukla arkadaşlığını sürdür. Şimdilik görüşürüz aşkım. Emre beni bekliyor."

Son olarak "tamam" diye mesaj atıp gözlerimi kapattım.

Sabah kahvaltıyı 4 kişi ediyorduk. Ama Enes'le benden ses çıkmıyordu. Kahvaltım bitince odama çıktım. Bikinilerimi giyip aşağı indim. Şezlonga oturdum. O sırada elinde içecekle Rüzgar geldi. Bir tanesini bana uzattı.

"Üzgünüm"   dedi.

"Senin hatan değil. "   deyip konuyu kapanmasını umdum.

Enes Rüzgara doğru ilerleyip onu yere savurttu ve yanıma oturdu.

"Kastettiğim kesinlikle bu değildi."   deyip Rüzgarı yerden kaldırdım.

"Üzgünüm"      diye fısıldadım.

"Önemli değil. Ben gideyim."    deyip gözden kayboldu.

Sinirle Enes'in yanına oturdum. Ona bakmıyordum. Sürtük işte!

"Dengesiz"    dedim.

"Ne ? Bunu yapmamı isteyen sensin."

"O ilk Rüzgarı gördüğünde olacaktı. Artık Rüzgarı tanıyorsun."

Kalkıp havuza girdim. Biraz olsun rahatlamak umuduyla. Ama bana huzur verir mi bu dengesiz?

"Çık çabuk ordan."

"Enes sen iyice manyaklaştın. Niye çıkayım? "

"Ben de geliyorum o zaman. "    deyip havuza atladı.

İşte benim Enes'im buydu. Gülümsedim.

Belimden kavradı beni.

"Islakken beni kendine çekiyorsun."

"1hafta boyunca buna alışacaksın."

"Ya da..."         dedi ve ıslak dudaklarını dudaklarıma götürdü. Her zamanki gibi nazikti. Yavaştı. Rüzgarın bakışlarını gördüğümde irkildim. Ama gözlerimi kapattım ve içimdeki mutluluğa odaklandım.

Yeni bölümler erken geliyor artik. Derslerim bitti çünkü. Yakında yeni kitaba baslamayi düşünüyorum. Onu da okursanız sevinirim. ♥♥

MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin