Mavi

-Senin sayende-

-3 Yıl sonra-

Üniversite yıllarım sürekli dersle geçti. O yıllarda fazla bir olay olmadı.

Enes'in yanında uyandığımda gülümsedim. Ona daha çok sarıldım. Yanağından öptüm.

"Aşkım biraz daha uyuyalım." dedi gözlerini açmadan.

"Ben kalkıyorum aşkım sen istersen uyu. Kahvaltı hazırlayayım. " dedim.

"Aaa ben sensiz uyuyamam ama. O zaman banyoya gireyim ben hayatım." dedi.

O yataktan kalkınca yatağı düzelttim. O banyodayken ben kahvaltıyı hazırladım. Eneslerin evi bize kaldı. Babası başka ülkeye gitti. Kaçtı yani. Enes umursamadı. Bu arada evdeki bütün çalışanları kovdu gitmeden önce babası. Onun için bütün işler bana düşüyor. Ama ben bu durumdan memnunum. Kahvaltı hazırlamam bittiğinde "Enes kahvaltı hazır hayatım. " diye seslendim. O da merdivenlerden inip yanağıma öpücük kondurdu. Sonra da sofraya oturdu. Kahvaltısı bittiğinde "Eline sağlık karıcım" deyip kalktı sofradan.

Ikimizde işsizdik. Ama ben bugün iş görüşmesine gideceğim. Enes'te yakında bulacak insallah iş.

Ben yukarı çıkıp giyinmeye başladım. Enes de kapının ordan beni izliyordu.

"İyi şanslar sevgilim" dedi. Bana bakarken.

"Teşekkür ederim hayatım. " dedim gülümseyerek.

Gelip bana sarıldı. Onun kokusunu içime çekince rahatladım.

"Benim gitmem gerek hayatım. " deyip aşağı indim. Kapıdan çıkarken şans öpücüğü bıraktı bana ve çıktım evden.

Enes'ten

Mavi evden çıkınca koltuğa uzandım. Film seçmeye başladım. Ama bütün filmleri izlemiştim. Telefonumu elime alıp Emre'yi aradım.

"Alo koçum?"

"Noldu Enes? Bir sorun mu var?"

"Yok hayır. Bugün işin var mı? " diye sordum.

"Yok bir işim. Sıkıldıysan gel bize. Mavi görüşmede değil mi?"

"Evet. Tamam 10 dakikaya sizdeyim" dedim ve hazırlanmaya çıktım.

Hemen hazırlanıp Emrelere gittim. Araba yarışı oynayarak geçirdik günü. Sonra İrem geldi.

"Ne zaman düğün yapıyoruz? " diye sordu.

"Çifte düğün mü yapacağız?" diye sordu Emre.

"Öyle yaparız" dedim.

"Çok iyi o zaman. Zaten siz evlisiniz Enes. " dedi İrem.

"Evet sadece düğün yapmak istiyoruz zaten." dedim. "Mavi gelmiştir eve ben kalkayım " diye ekledim ve eve gittim.

Mavi'nin gelmediğini görünce aradım onu.

"Sevgilim?"

"Efendim aşkım. "

"Nerde kaldın? "

"Enes ben adliyedeyim."

"Mavi ne oldu?"

"Ailen burda Enes. Mahkemedeler. Beni aradı baban. Rüzgar şikayet etmiş. Hemen gelmelisin."

"Geliyorum" dedim ve hemen koştum arabama. Adliyeye vardığımda Mavi'yi buldum. Mahkeme başlamadan önce ailemle tanışmak istiyordum. Her ne kadar katil olsalar da.

"Ailem nerde?" diye sordum Mavi'ye.

"Gel" dedi ve beni onların yanına götürdü.

"Mavi sen de kal" dedim ve onlara yaklaştım.

Annemi gördüğümde fotoğraflardaki halinden eser yoktu. Tanıdığım annem değildi. Benim annem makyaj yapmazdı. Sosyete gibi dolaşmazdı. Ama şimdi çok farklıydı. Bana yaklaştı. Tam sarılacakken geri çekildim. Ona sarılmak istediğime emin değildim. Her şeye rağmen bana bakan babama sarıldım. Mavi çoktan ağlamaya başlamıştı. Benim küçük kızım ağlayınca yanına gittim.

"Bu benim karım. Sevgilim. Herseyim. O beni terk etmiyor. Veya o bir katil değil. Ve o beni çok seviyor. Bende onu çok seviyorum. Nasıl terk ettin bizi anne? İçin hiç mi acımadı? Ya sen abi sen de beni terk ederken hiç düşünmedin mi bu lanet olası çocuk ne yapacak diye. Nasıl yaşayacak diye. Abimin olduğunu bile yeni öğreniyorum. Baba benden saklarken hiç zorlanmadın mı?" dedim. Gözümden yaşlar akarken Mavi'ye daha fazla sarıldım.

"Yavrum biz kötü yola düştük sen düşme. Enes'im sakın Mavi'yi bırakma. Onunla sohbet ettik azcık. Mavi çok iyi. Ona borçlusun. Iyi bir çocuk olmanı ona borçlusun. Ben hapishaneye gitmeyeceğim çünkü öldüren ben değilim. Ama beni affetmeyeceğini biliyorum Enes'im. Ama olsun. Seni gördüm ya yavrum. Bu yeter bana" dedi annem.

"Enes abilik yapmadım sana hiçbir zaman. Yapamadım. Anneme kızıp arkasından gittim. Kötü yola düştüm. Ama sen mutlu yaşa bizi merak etme." dedi abim.

"Bana laf düşmez oğlum. Sana bakmaya çalıştım. Ama annene çok kızınca Berke'yle birlikte yaptık salaklık." dedi babam.

"Anneciğim siz ne yapacaksınız peki?" diye sordu Mavi.

Canım benim. Annemin kalbini kazanıyor. Aşkım benim.

"Beni merak etme kızım. Ben kendi çareme bakarım. Siz mutlu olun" dedi annem.

"Olur mu öyle şey annecim? Bizde kalabilirsiniz. Hem ikimizde çalışırsak işlere yetişemeyiz. Yardımcı olursunuz. Ama tabi eski halinize döneceğinize söz verirseniz. Ve Enes kabul ederse." dedi Mavi.

Bana dönüp gülümsedi. Bende gülümseyince kabul ettiğimi anladı.

"Ben eski halime dönerim tabi." dedi annem ışığı görmüş gibiydi.

Ona sarıldık. 3 kişi sarılıyorduk. Konuşma bitince mahkemeye gittik. Annem ifadesini verdi ve 3ümüz eve döndük.

Annem eve gider gitmez üstüne normal bir şeyler giyip salona geldi.

"Mavi senin iş görüşmen nasıl geçti? " diye sordum.

"İşe alındım hayatım. " dedi bana sarılarak.

"Çok sevindim hayatım. İrem bugün çifte düğün yaparız dedi. Sence?" diye sordum.

"Çok iyi olur hayatım. Ne zaman? " diye sordu Mavi.

"Yarın Emre'yle araştırırız biraz." dedim.

Annem bizi gülerek izliyordu. Onun bu haline bakıp iç geçirdim. Mavi ayağa kalkıp "Annecim sizin odanızı ayarladım ben. Uykunuz geldiyse yatabilirsiniz. Yukarı katta 2. oda sizin." dedi.

"Teşekkür ederim kızım. Iyi geceler. " dedi ve yukarı çıktı annem.

"Annen iyi olacak aşkım" dedi Mavi bana sarıldı.

"Biliyorum. Senin sayende." dedim.

Biz de beraber yukarı çıktık. Sarılarak uyuduk.

Bizim için zor bir gündü. Annem artık bizimle yaşıyor ve bize bir zararı olacağını zannetmiyorum. Her insanın ikinci bir şansa ihtiyacı vardır öyle değil mi? Annem de kötü bir şey yaptı ve şu an hepsini düzeltmek istiyor. Mavi yani aşkım hayatım benim ona bir şans daha vermek istedi. Ona her zaman güvenirim. Onun bir bildiği vardır zaten. Mavi'yle en yakın zamanda düğün yapacağız ve Mavi tamamen benim olacak. Nikah yapmamıza rağmen yine 'Evet' demek istiyoruz. Onun için tekrardan nikah yapıcaz. Mavi'yi gelinlik içinde görmek o kadar çok istiyorum kii.

Aşkım karıcım beniimm♥

Herkese teşekkürler canlarim. Yorum yapın azcik nasıl gidiyor hikayem?