-Sorun Sensin-

1.2K 63 6
                                    

Babamla ilişkilerim gayet iyiydi. Annemi biliyorsunuz zaten. Ona anne demek bile yanlış olur. Eve gittiğimde Mertcan sarıldı bana. Okulunu çok beğenmiş. Yeni arkadaşları olmuş. 1saat boyunca onları anlattı bana. Ben en sonunda ödevlerim var diyip odama gittim. Yine aklımda aynı kişiler vardı: Enes ve Yunus. Acaba birbirlerinden niye nefret ediyorlardı? Enes'e sorsam hayatta söylemezdi. Yunus'a sorsam... Belki söyleyebilirdi. Yarın ona sorsam iyi olacak galiba. Ödevlerimi yaparken annem odaya girdi.

"Girebilir miyim?" dedi.

Hayır diyemezdim herhalde. Mecburen evet demek zorundaydım. Elimle buyur işareti yaptım.

"Mavi babanla ben ayrılmaya karar verdik."

Aslında sevinmiştim. Ama çaktırmamaya çalışıyordum.

"Mavi hiç mi üzülmedin? Sana verdiğim emeklere yazık be! Ne biçim çocuksun sen? "

"Evet üzülmedim. Küçüklüğümde beni tuvalete kapatan ve sürekli terlikle vuran biri için üzülmemi bekliyor musun gerçekten? Mertcan'a bunları yapmaman için her şeyi yaptım. Onun hayatının bozulmasını istemedim. İnsanlarla iletişim kuramamasını istemedim. İnsanlardan kaçmasını istemedim. Belki de öylesi daha iyi olacak. "

Haklıydım. Her konuda haklıydım. İnsanlarla konuşamıyorum ve hepsi onun yüzündendi. Yavaşça odamdan çıktı ve kapıyı kapattı. Hemen arkasından Mertcan girdi odaya. Bana sarıldı. Ikimizde ağlıyorduk. Üzülmek anlamsızdı, evet. Ama yine de o annemdi. Mertcan da ağlamaya başlayınca dayanamadım. O akşam yine beraber uyuduk.

Sabah uyandığımda Mertcan ve babam kapıdaydı. Koşturarak kapıya gittim. Mertcan'ı yanaklarından öptüm. Onları uğurladıktan sonra kahvaltı yaptım. Annem evde yoktu. Anlaşılan evden gitmişti. Aslında şu an evin yükü benim üzerimdeydi.

Yolda Yunus'u gördüm ve yanına yaklaşım.

"Günaydın "

" Günaydın "

"Sana bir soru sorabilir miyim? Ama dürüst olacaksın. "

"Tamam"

" Enes'le aranızda ne geçti? "

Okula varmıştık. Bir banka oturduk. Yunus'un bana anlatıp anlatmama konusunda ikilemde kaldığını görebiliyordum.

"Benim annem ile onun babası evlendiler. Tam bir ay önce. Ondan önce baya iyi anlaşıyorduk ama ben annemi o da babasını paylaşmak istemedi. Benim hakkımda ne dedi bilmiyorum ama ikinci bir sorunsa sensin."

"Nasıl yani? "

Kafamı çevirmemle Enes'i görmem bir oldu. Bana kızgın kızgın kafasını çevirerek okula yürüdü.

"Gitmem gerek."

Enes'in arkasından koştum. Onu yakaladığımda sınıf kapısının önündeydik.

" Dur! " diye bağırdım. Nefes nefese kalmıştım. Kolundan tutup kenarı çektim.

" Özür dilerim. "

" Mavi sana onunla konuşma dediğimi hatırlıyorum. Ama bir bakıyorum ki onunlasın aptal!"

" Sadece niye kızgın olduğunuzu merak ettim. Sen beni niye umursuyorsun ki ? Umrunda mıyım? Sonuçta aptalın biriyim."

" Onunla aramızda ne geçtiğini bana da sorsbilirdin. Ayrıca üzülmeni istemedim. Ama tabi senden banane ki nasıl olsa ben sürtüğüm! "

" Enes , sorsam yanıtlamayacağını biliyordum. Babanın annesiyle evlenmesinde Yunus'un suçu yok!"

" Tek sorun o değil, Mavi"

" Doğru. O da aynı şeyi söyledi. Sorun benim öyle değil mi? Masum bir kızı suçluyorsunuz. Farkında mısın bilmem ama ben ne yaptığımı bilmiyorum. Söyle de bileyim."

" Tamam bu konuyu kapat. Geç içeri. Zil çoktan çaldı aptal."

İçeri girdiğimde İrem yine Enes'e ters ters bakıyordu. Bu arada İrem'le konuştuğumuz şey geldi aklıma. Acaba kimi seviyordu? Bu Enes olabilir miydi? Sanmıyorum. Ona daha geçen gün bağıran İrem'di. Uygun bir zamanda sorabilirdim.

Son zil çaldığında çantamı toplarken Enes'in kapıya doğru yürüdüğünü gördüm.

" Enes beni bekle!"

Çantamı çabucak toplayıp yanına gittim.

" Ne var?"

" Niye sorun benim? Bunu söylemeden burdan gitmeyeceğiz."

" O zaman bugün burdayız."

" Yunus'a sorarım bende!"

" Git sor aptal! Zaten onu çok sevdiğini biliyorum. Size engel olmayayım?"

Sinirle arkamı dönüp ters ters baktım suratına.

" Ben onu sevmiyorum. Yunus'la niye konuşmuyorsun, diyen sen değil miydin sürtük? Şimdi de onunla konuşmamı yasaklıyorsun."

" Evet o zaman konuşmuyordun. Ama şimdi onu sevmiyorsun. Seni ondan korumaya çalıştıkça daha çok yaklaşıyorsun."

"Ben Yunus'u sev-mi-yor-um. Duydun mu beni? Eğer bu sorularıma cevap versen seni sürtük Yunus'a sormama gerek kalmayacak."

Bir an düşündüm. Evet sorun buydu. Yunus'u kıskanıyordu. Benimle vakit geçirmesini kıskanıyordu. Bir anda gülümsedim. Ama ona yarın söyleyecektim. Uygun bir vakitte. Sınıftan çıkarken sadece bana bakıyordu. Ben ise ona bakmadan okuldan çıktım. Eve gittiğimde babam birazcık endişelenmişti.

" Baba bugün yavaş yürüdüm. Özür dilerim. "

Odama çıktım. Kitabımı okumaya çalıştım. Ama nafile! Aklımda Enes vardı. Sanırım ben de Enes'i seviyorum. Aptal demesi bile hoşuma gidiyor. Yarın ona soracağım bunu !!

Okuyan herkese teşekkürler

MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin