-Beni kıskanıyorsun-

988 54 5
                                    

Sabah neşeyle okula gittim. Kafamda planım vardı. Yunus'u bulmalıydım. Onu görünce yanına ilerledim.

"Günaydın Mavi"

"Günaydın Yunus. Nasılsın? "

derken gözlerim Enes'i arıyordu. Bizi görmesini istiyordum. Ortalıklarda göremedim.

"İyiyim. Sınıfa çıkalım mı? "

Birlikte sınıfa girdiğimizi gören Enes yine ters ters baktı. Sonra kafasını sıraya gömdü. Çantamı bırakıp Enes'in yanına oturdum. Kulağına yaklaşıp:

"Beni kıskanıyorsun. " dedim ve kıkırdadım.

Bu planımın bir parçasıydı. Ve gayet iyi gidiyordu. İtiraf etmesini bekliyordum. Ama ben ne bekliyorum ki? Öküz Enes'ten itiraf etmesini mi?

"Saçmalama aptal! Nerden çıkarıyorsun böyle şeyleri? "

Suratımı astım. Enes'ten nefret ediyorum. Kulağına yaklaşıp 'sürtük' diye fısıldadım. Ve yerime geçtim. Enes bana baktığında yüzümü avcuma kapatmış oturuyordum. İrem sınıftan içeri girdi. Yanıma oturdu.

"Sorun ne ?"

"Bırak benim sorunumu. Sen kimi seviyorsun.?"

"Gerçekten bilmek istiyor musun?"

"Evet"

"Ama ben vazgeçicem. Senin söylediğini yapıcam. Erkekler salak zaten." sonra ekledi: "Emre. Enes'in yanından ayrılmayan popüler çocuk. "

"İrem ben fikrimi değiştirdim. Emre'nin peşinden koşma ama ondan vazgeçme! Belki salaklar ama onlar sevilmeli."

İrem şaşkınlıkla bakıyordu. Enes'e kızgın olmama rağmen beni sevdigini biliyorum.

"Ciddi misin ?"

"Hiç olmadığım kadar! "

Bugün Emre'yle İrem'i tanıştırmalıydım. Ama nasıl? Sonunda Emre'nin yanına gittim.

"Selam."

"Selam Mavi"

"Adımı nerden biliyorsun?"

"Enes sürekli seni anlatıyor. Bilmemem mümkün mü? "

Gülümsedim. Kahkaha atabilirdim ama şu anda gerçekleştirmem gereken iş vardı.

"Beni tanıdığına göre en yakın arkadaşımı da tanımalısın"

İrem'i işaret ettim.

Emre İrem'in yanına doğru ilerliyordu. Yanıma Enes oturdu.

"Emre'yle ne konuştunuz?"

"Beni kıskanıyorsun. "

Gülmeye başladım. Sonra Enes de konuşmaya başladı.

"Yanılıyorsun aptal" dedi gülerek.

"O zaman Yunus'un yanına oturmam senin için sorun yaratmaz."

Yunus'un yanına gidip bugünlük onunla oturacağımı söyledim. Enes gün boyunca ters ters baktı bize. Yunus bana sürekli iltifat ederken zorla gülümsüyordum. Enes olmasa Yunus'a katlanamazdım. Okulun bittiğini işaret eden zil çaldığında Enes hızla gelip yakasına yapıştı Yunus'un.

"Git burdan Mavi"

Gürledi. Ben o kadar çok korktum ki koştura koştura dışarı çıktım. Yunus umrumda değildi. Enes ceza alacak diye korkuyordum. Hem de benim yüzümden. Evet, gerçekten de sorun bendim!

Eve girdim ve Mertcan'la sohbet ettik. Yemeği hazırlamaya mutfağa gittim. Bugünlük makarna yapabileceğimi düşündüm. Sofrayı hazırladıktan sonra ilk kez ailecek yemek yedik.

Odama girdiğimde telefonum çaldı. Arayan İrem'di.

"Çok teşekkür ederim Mavi"

"Anlatır mısın ? Çok heyecanlandım."

"On dakika sonra seni arayacağım"

On dakika geçtikten sonra aradı İrem.

"İrem meraktan çatlayacağım şimdi. Lütfen anlat artık! "

"Tamam tamam. Emre'yi yanıma yolladığında iyice tanıştık. Fazla yüz vermedim tabi. Okul çıkışında lunaparka girmeyi teklif etti. Ben biraz mırın kırın ettikten sonra kabul ettim. Neredeyse bütün oyuncaklara bindim. Muhteşemdi! Seni çok seviyorum Mavi. Iyikii varsın. "

"Bende seni İrem'cim. Sende iyiki varsın. "

Telefonu kapattıktan sonra yatağıma atlayıp müzik dinlemeye başladım. Aklımda sadece Enes vardı. Onu düşünerek dinledim şarkıları. Gülümsüyordum. Birisi içeri girse şizofren sanabilirdi. Açıkçası umrumda değildi. Sadece Enes vardı. Aşık olmaktan korkan ben aşık mı olmuştum? Sanırım bu hafta içinde baya açılmıştım. Artık eski Mavi yoktu. Yepyeni bir Mavi vardı. Değişmeyen tek şey ismimden nefret etmemdi.

okuyan herkese teşekkürler sizi seviyom :)

MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin