SEHER BAŞER
Bu kız sıkı bir inek olmasına karşın kıvrak bir zekasıda vardı.
Ama unuttuğu birşey varsa bu yollardan defalarca geçip her adımı ezberlediğimdi.Meydan okuyan gözlerine inatla baktım, onun için beladan başka birşey değildim.
Ama yapacak birşey yoktu..Ben çoğu kişi için öyleydim!
Arkadaşım eşek şarkısına karşı öyle tuhaf bir önyargım yoktu, Yaşasın Barış Manço!!!
Tek sorun fazlasıyla araba düşkünü müdürümüzü o odadan çıkarmaktı.
Ve ben düşünürken cevabın üstünde tepindiğimi fark ettim.
Araba tutkusunu ve ruhu sarışın kankamı kullanabilirdim.Alkış mavi saçlı kıza!!
Kapıyı hızımdan taviz vermeksizin çaldım ve içeri girdim.
Müdürün şaşkın bakışlarına aldırmadan
-Hocam bahçede Elif diye bir kız arabanızı çiziyor!! Diye bagırdım.
Müdürcüğümüz hızla arabasına doğru koşarken, telefonuma Gereksiz diye kaydettiğim kişilik bozukluğu yaşayan asalak Semih'i aradım.-Gönlümün pamuk prensesi, ne zaman şu zehirli elma yiyeceksin seni bekliyorum.
Laubali sesiyle içimde oluşan iğretiyi boşverdim.-Semihhhh, siyah jipli prensim, müdür bizim aşkımıza karşı geliyor.
Onu oyalamanı istiyorum, yoksa biz asla olamayacagız, şuan 3.katta olmalı hızlan bizim için Semih!??
Telefonu yüzüne kapattım.
Elife benzettigim sesimle hiçde gurur duymuyordum.
Ama bunun etkili olacagına emindim.
Semih onu oyalarken,
Telofonuma defolu beyin diye kaydettiğim Elif'i aradım.
Birkaç çaldırmanın ardından etkikeyici çıkarmaya çalıştığı kuyruğuna basılmış kedi sesi kulaklarıma ulaştığında telefonu kulagımdan hafif geri çektim.-Efendimmmmm
Sesimin hafif boguk çıkması için burnumu tıkayarak genizden konuşmaya başladım.-Merhaba Elif Reyhan Bozkurt,
Kim olduğmu düşünen minik beynine selamlar,
Beni tanımıyorsun sadece bil diye söylüyorum kapının önündeki gri citroen c5 sevgilinin seni aldattığı kızıl afetin arabası,ve arabaları çok sevdiğini duydum.
-gri citroen c5 mi sence araba dahisi miyim?İşte soracagı tek soruyu tahmin ettim.
Kızı yada benim nerden bildiğim kim oldugumu sormak yerine tabiki sona takılmıştı.
Kafamı pencereden sarkıtıp arabaya baktım.-Önünde geçen sezonun deri çantasıyla dolaşan dip boyası gelmiş bir kızın bulunduğu, sezonun favori rengi olan gri araba!!
-Sagol şeker, bu arada bir nane limon falan iç ses tellerin mahvolmuş..
Yüzüne telefonu kapattıktan sonra, zayıf hafızasına ve numaramı sildiği telofonuna tesekkür ettim.
Gerisi çocuk oyuncagı bile değildi.
Barış manco'yu yad eden çocukluk şarkımın ardından, istek parça istemeyide unutmamıştım.
Ruhunu kitap sayfaları arasında unuttuğunu düşündüğüm kızda gördüğüm canlılık belirtisine dogru;
-1,2,3 koş dedikten sonra hızla ilerlemeye başladım.Koridorda öylesine hızlı koşuyorduk ki,duran ve hareket eden insanlar siyah silüetlerden ibaret olmaya başlamıştı.Ayaklarımızın altında kayan zemin hızımızdan yanmadıysa şu gereksiz fizik kurallarının bunda parmağı olmalıydı.
Kendimizi okulun dışına attığımızda nefes nefese kalmıştık.Hafif eğilip ellerimi dizkapaklarıma koydum nefesimi düzenlemeye çalışıyordum .Ardından da olayın komikliğiyle gülmeye başladım.