Hamileyim!!!

78 7 1
                                    

Seher Başer

Hayatın anlık kararlardan ibaret olduğunu düşünüyordum.
Belki de bu yüzden Pek ciddiye almamıştım yaşamayı,zaten ölmeyecek miydim?

Sahnenin kaygan zemini ayaklarımın altındayken aklımdan geçen düşüncelerle heyecanımı dizginliyordum.

Gözlerim kapalı söylemem kesinlikle odaklanma sorunum yüzündendi,yoksa bu kadar insan ve ayaklı bilgisayardan dolayı bir heyecan yoktu içimde..

Müzik durduğunda kafamı kaldırıp beni izleyenlere göz gezdirdim.

Baran ve sahnede yerini aldığım Simge cadısı kapının önünde konuşuyorlardı.Oysaki az önce bana bakışlarını yakaladığıma emindim.
Gülümsedim.
Derin bir nefes aldıktan sonra yeni müzikle şarkıya giriş yaptım.
Sahnede öylesine hiperaktiftim ki yerinde oturan kimse kalmamıştı.
Bir buçuk saat boyunca sahnede kopturduğum için haliyle mola ihtiyacı hissettim.
Hopörlörden açılan romantik şarkıyla salınan çiftlerin arasından geçerek,masada oturup kitaplarla uğraşan yürüyen hesap makinasının yanına yanaştım.

-Kızım Kalksana burada konser verdim herhalde,nerde ev arkadaşı desteği?
Sitemle söylediğim sözlere ukalaca tebessüm etti.
-Kusura bakma ama karga sesinin voltajı kulak zarımla içli dışlı olmaya başlamıştı.
-Sen sesten ne anlarsın dinlediğin tek müziğin asansördeki klasik yaşlı müziği olduğuna emimim.
Kitaplarından kafasını kaldırınca sırıttım.Bu gürültü içinde ders çalıştığını görmek komikti.

-Bitti mi senin şov,hadi soytarı eve gidelim.

-Hayır aslında daha bitmedi,ama kendime izin verdim,bu Arada asıl soytarı yumurta pişirirken,uyuduğumu düşünüp mutfakta salsa yapan inek olmalı.
Kesinlikle tehdit olarak algılama ama şu Salak telefonun kamerası harika dedim.
Elimdeki telefonu salladım.
Onun tuhaf dansını tabiki kaydetmiştim.
İnekle yaşamanın altın kuralı,bulduğun tüm kozları kullan.
Bana bakışı dehşet verici olurken ağzı oo şeklini almıştı.
-Bu kesinlikle yasadışı,senin idam edilmen lazım.

-Çok konuşma beynim dönüyor,bekle çantamı alıp geliyorum.
Küçük bir gerçek ben sırt çantası hariç bir çanta kullanmazdım,ama o inek henüz bunu bilmiyordu.

Geldiğim yönde ilerkerken tabiki ne yapacağımı biliyordum.
Arka kapıdan dışarı çıkıp,beni mini cooperın önünde bekleyen Semih'e sırıttım.
Vücüdu yer yer araba yağı olmuştu.Sırık boyu,onu daha hızlı fark etmemi sağlıyordu,Aslında Semih yakışıklı çocuktu,kahverengi saçları siyah gözleri ve minik bir burnu vardı.
Ama sorun bu kadar yılışık olmasıydı.
O yüzden onu lehime kullanmaya karar vermiştim.Kulağa acımasızca geldiğinin farkındaydım ama malesef ki bazı kızlar benim kadar seçici olmayıp o kaz kafalı çapkına aşık olmuş ve çok acı çekmişlerdi.
Gözümün önünde ağlayıp,o salağa yalvardıkları günleri unutmuş değildim.
Ondan istediğim şeyi başarıyla yerine getirmesi kesinlikle iyi bir sebastian olacağını gösteriyordu.Bir nevi kadın dayanışmasıydı.

-Aferin sebastian söktün mü aküyü?
Kafasını salladığında gelsin eğlence diyerek güldüm.
-Ama aşkım ama hala arabanın aküsünün ilişkimizle ne ilgisi olduğunu anlamadım.
-Ahhh Semih,hiçbir şey göründüğü gibi değildir,hadi sen artık git.Dediğimde yanıma kadar gelmişti.
Boyunun benden uzun olması yanyana komik görünmemize tabiki büyük etkenlerdendi.
Yanağıma sulu bir öpücük kondurduktan sonra yolun karşısındaki beyaz arabasına doğru ilerledi.
-Sevgilisi olan bir kız için bir erkeğin telefon numarasını istemek saçma değilmi?

Duyduğum sesle irkilsemde,pot kırmamak in çaktırmadım,yanımda beliren güzel manzaraya baktım.
Bu çocuk zaman geçtikçe tatlılaşıyor olmalıydı.
-Peki burnu uzamayan bir pinokyoyla kırıştırmak saçma değilmi,şirin baba?

HAYATA SIRIT #WATTYS2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin