SEHER BASER
Rüzgar suratıma çarparken,kararan hava,kararan duygularımla uyum sağlıyordu.
İçimde oluşan kocaman huzursuzluk dalgası,boğazımdaki yumruyla ortak gibiydi.
Baran'ın gelmemiş olması yüzümdeki hüznün asıl kaynağı iken,Zeliha'nın neden geldiğini bilmiyordum.
Büyük ihtimalle gittiğimden emin olmak istiyordum diye düşündüm.
Sıralanmış otobüslerin en sağındaki İzmir otobüsüne doğru ilerlemeye başladım.
Gözümden düşen bir damlaya engel olamazken kolumun tutulmasıyla adeta şoklanmış bir tavuğa döndüm.
-Ne işin var burada dedim.
Baran'ın sert yüz hatlarıyla karşılaşmayı beklemiyordum.
Her ne kadar mutlu olsamda,kendime verdiğim sözler vardı.
Ve ne kadar acı verirse versin yapmam gereken şeyler..-Ben de sana onu soracaktım,ne işin var burada?
-Gidiyorum dedim yerle bakışmaya başladı.
-Neden?
-Sizden sıkıldım,yeni maceralar gerek!
-Yalan söyleme becerilerin gerilemiş!!
Evet yalan söylüyordum.
Hayatlarını mahvetmemek adına gitmeye karar vermiştim.
Yapacak bir tek bu kalmıştı.
-Yalan söylemiyorum.
Dediğimde elimdeki valizi alıp diğer elimden sürüklemeye başladı.
Çırpınmama rağmen bırakmıyordu.
-Heyyyy nereye Baran bırak,otobüsüm kaçıyor.!!
Beni takmıyordu.
Nereye gittiğimize de bilmezken elindeki valizi kapının önüne koyup terminalden içeri girdik.
Vücudum sıcak havayla temasa geçmişken,rezil olmamak adına bağırmayı kesmiştim.
Elimi sıkan elini bırakmaya çalışsamda bir türlü bırakmıyordu.
Lavoboya doğru gittiğimizi görürken,şaşırmamak elde değildi.
Erkekler lavobosuna beni sürüklemiş olması tabiki oldukça dikkat çekmişti.
Insanların bakışlarını umursamadan elimi hala çekiştiriyordu.
Boş olan bir lavobosuna bizi sokup kapıyı kilitlediğinde minicik yerde burun burunaydık.
Neden beni buraya getirdiği tam bir muammayken sordum.
-Neden buraya geldik?Gözleriyle gülerken,elimi sonunda bırakmıştı.
Verdiği sıcaklık esip giderken gözlerimin içine baktı.
-Senin oyunun,otobüsün gidene kadar burada benimlesin!!
Söylediği sözlere gülmemek elde değildi.
Yalova'da kalmak için lavobada kalmış gibi yapıp otobüsü kaçırdığımız gün aklıma geldiğinde elimle önüme düşen saçı geri çektim.-Bu hiç adil değil!
-Sen yaparkende adil değildi,hanımefendi.
Ayakta durmayı istemediğim için klozetin üzerine oturdum.
Baran ise gözlerini benden ayırmazken,ellerini önünde Bağlamıştı.
-Gitmem gerekiyor Baran anlamıyor musun?
Dediğimde kafasını salladı.
-Hayır,hiç anlamıyorum.Neden?
Al şimdi nasıl diyebilirim..Ona gerçekleri sansürleyerek anlatacaktım.
-Çünkü...Baran,anladım ki insanların hayatından sorundan başka birşey değilim.
Sadece bela çekiyorum.Daha dün kaçırıldık Baran biz..Benim yüzümden kaçırıldık.Fuhuş baskınına mağdur kaldık,şelalede ıslak köpek yavrusuna döndük,Sana yaptırmadığım rezillik kalmadı.Bu yüzden gidiyorum,hayatınızda var olmaya devam edersem bela olacak..Soluğum kesildiğinde sustum.
Gözlerim sulanmıştı.
Bana sinirle baktıktan sonra elimi tuttu.
Aniden gelen elektrik akımıyla içim ısınırken gözlerine baktım.
-Özgür bir ülkedeyiz,hayatımızda olması ve olmaması gereken insanlara kendimiz karar verebiliriz.
Evet sen tam bir ayaklı belasın,hiç tatlı olmayanından hemde,hakkını yemeyelim gerçekten başımıza şimdiden birsürü bela açtın,Allah bilir şimdi geri dönsek aynı hızla belalara devam edeceksin,kimbilir yarın kendimizi hapishanede bile bulabiliriz.
Ama buna değeceğini düşünüyorum.
Ben daha rezil hallere düşeceğim,ve benim aptal gibi gülmemi sağlayacak birine ihtiyacım var.
Ben ve Zeliha hayatımızda mavi kafalı bir çocuğun olmasını istiyoruz.
Dediğinde gözlerim fazla suyunu boşaltırken ağladığımı görmesin diye iri bedenine sarılarak siper ettim.Elleri belimde yerini alırken,yaklaşık bir dakika kadar öyle kalmıştık.
-Sanırım arkadaşız dediğimde kafasını sallayıp gülümsedi.
-Herzaman dedi gülümsedim.
Böyle olması gerekiyordu.
Filizlenmeye başlayan tüm duygularıma Reset attım.
Ben eski ben olacaktım.
Namıdiğer bela makinası oda benim arkadaşım kalacaktı.
O Salak edebiyatçıdan onun kurtardığım zaman ona helal süt emmiş bir kız bulacaktım.
Tamam komik oldu bu!!
Ama evet aynen böyle yapacaktım.
Ona en iyi adayı bulup,içimin rahat etmesini sağlayacaktım.
-Şimdi,otobüsün kaçtı,hadi gidelim!
Dedikten sonra kapıyı açtı.
Önden ben arkadan o çıkınca fena bir şekilde yanlış anlaşılmış olsakda umursamamıştık.
Biz arkadaştık.
-Birşey soracağım,O inek benim için ağladı mı?
Yandan güldüğünü görebiliyordum.
Cevap vermeye niyeti olmadığını gördüğümde koluna benim için kuvvetli onun için oldukça yumuşak bir yumruk attım.
-Gizli bilgi,söyleyemem.
-Yaaa söyle hadi!!
Dediğimde gözüme bakıp göz kırptıktan sonra kafasını salladı.
İşte biliyordum.
Beni seviyordu bu inek!
-Bir Plan'ım var dedikten sonra ona Zeliha ineğini gerçekten ağlarken görmek için mükemmel bir plan kurmuştum.
Baran zorda olsa kabul ettikten sonra kendimi her türlü dayağa hazırlamış bir şekilde,valizimi almaya gittim.
Baran'da bu sırada gittiğimi söyleyecekti.