12.Bölüm

177 54 48
                                    

3 Yıl Önce

Oturduğu koltukta yavaşça kıpırdandı. Gözleri şişmişti. Bir şey düşünecek hali kalmamış, bir şeylere odaklanacak gücü kalmamıştı. Tıkırtı sesine aldırmadı. Kimin geldiğini biliyordu Claire. Ne istediğini biliyordu. Ne yapacağını biliyordu.

Çenesinden tutarak Claire'in başını kaldırdı Jacob. Yüzünde her zamanki gibi alaycı bir gülümseme vardı. Kirli sakalları, bazı yerlerine kır düşmüş saçlarıyla orta yaşlı olduğunu her şekilde belli ediyordu. Claire'in yüzünden gözlerini ayırmadı. Elindeki bıçağı kavrayıp Claire'in eline dayadı. Yavaşça bıçağı batırdığında eskisi gibi tepki vermedi Claire. Her gün düzenli hissettiği acıya karşı artık daha dayanıklıydı. Gözünden bir damla yaş süzüldü.

"Hey. Ağlayacak mısın cidden? " dedi gülümsemesiyle. Mide bulandırıcı bir görüntüsü vardı.

Claire başını çevirdi.

"Hadi ama! Sadece iki gün daha. Sonra seninle işim bitecek. "

Claire yutkundu. Yavaşça dudağını araladı, konuşmaya çalıştığında boğazında bir ağrı yayıldı. Ama devam etti.

"Sadece... Öldür beni... "

Jacob'un kahkahası tüm odada yankılandı. Gözlerini kısarak bir bakış attı ve boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı.

"Daha yeni başlıyoruz Claire Walker. "

GÜNÜMÜZ

"Claire? "

Elliot endişeyle Claire'e yaklaşmıştı.

"Onu hissetmiyorum. "

"Kimi? "

Claire devam etmedi. Het şeyin kendi suçu olduğunu düşünüyordu. Bazı seçimler yapmıştı ve bunun sonuçlarında ona değil diğer herkese zarar gelmişti. Elliot'un yanağına elini koydu yavaşça. Elliot'un yanağındaki morluk oldukça büyüktü.

"Ben iyiyim. " dedi Elliot bakışlarını kaçırarak. Ne kadar acı çekmişti? Claire yüzünden ne kadar acı çekmişti?

"Hayır değilsin. "

Claire'in elinin altındaki morluk yavaş yavaş silikleşti. Çok geçmeden kayboldu. Elliot şaşkınlıkla Claire'e baktı.

"Nasıl? "

Claire gülümsedi. Kendiside bilmiyordu. Sadece içindeki sesi dinliyordu.

*
*
*

Sam ağrıyla doğruldu. Cidden az önce boynu mu kırılmıştı? Etrafına baktı. Gitmişlerdi. En azından biraz daha dayanabilirdi diye düşündü Sam. Ne kadar zaman geçmişti? 2 saat? Belkide 3 saat.

Ayağa kalktı ardından evin arkasındaki yola baktı. Araba hâlâ buradaydı. Kapısını açıp kendisini arabanın içine attı. Anahtar kontakta kalmıştı. Anahtarı kavradı ve çevirerek motoru çalıştırdı. Birinci vitese takarak gaza bastı. Yolda giderken sürekli etrafına bakıyor, arkadaşlarına dair biz arıyordu. Ardından zihninde bir ses yankılandı.

Yavaşla.

Arabayı kenara çekerek durdu. Çok geçmeden sağ ön kapı açıldı ve içeri Elliot girdi. Bu sırada Claire de arka tarafa geçmişti. Sam Elliot'a baktı.

"Yanağın iyileşmiş. O kadar zaman geçti mi? "

Elliot gülümsedi.

"Hiç sorma. Neler oldu? "

Sam omuz silkti. Onun için oldukça basit bir şey olsa gerekti.

"Boynum kırıldı ve bir kaç saat ölü kaldım. Abartılacak bir şey yok yani. "

Elliot gülümsedi ardından başını Claire'e çevirdi. Ablasının ölümüyle cidden sarsılmıştı. Her şey için kendisini suçluyordu. Dünya'yı kurtarmak. Pek de kolay bir şey olmasa gerekti. Sonra Joseph'in zihnini okuduğu anı hatırladı Elliot. Dünya'nın kurtarılması için Elliot ölmeliydi. Bunu onlara söylememişti. Kendini garip hissetti ve Claire'in elini kavradı.

"Başaracağız. Güven bana. "

Claire gözlerini Elliot'a çevirdi. Cidden başarabilirler miydi? Bir sonraki seçimlerini doğru yapabilir miydi?

Sam boğazını temizledi.

"Hey çifte kumrular! Nereye gidiyoruz? "

"Buradan uzak herhangi bir yere..."

3 YIL ÖNCE

Claire kapının açılmasıyla başını kaldırdı. Gelen ismini unuttuğu doktordu. Ona yaklaşan doktorun her zamanki şeyi yapmasını bekledi. 6 tüp kan almasını ve ona serum bağlayarak uzaklaşmasını. Fakat adam yaklaşarak ellerini Claire'in sağ eline götürdü.

"Sen Claire Walker. Tüm bunları bitirebilecek birisin. Her şeyi sonlandırabilecek, her şeyi sonuca kavuşturabilecek birisin. Fakat kimsenin sormadığı soruyu senin sorman gerek. İnsanlar... Nereye gitti? "

Claire şaşkınlıkla başını kaldırdı. Haklıydı. İnsanların hepsi neredeydi? Meteor yağmurundan sonra 5 6 kişiden fazla insan tanımış mıydı? Peki daha önceden tanıdığı, isimlerini hâlâ hatırladığı insanlar? Neden yüzlerini hatırlayamıyordu?

Adam Claire'i çözdü. Ardından yüzüne baktı.

"İnsanlar, Claire. İnsanları bulmalısın. "

InvisusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin