Merve'yi özlüyorum gözlerimin ona ulaşamadığı yerde. Elimi ne zaman kalbime koysam bir ses umut diyor. Umut delirtmek üzere beni.
Suanki Çınar mi sevdi seni.?
Yoksa o zaman ki Çınar mi. ?bir buçuk yıl önceki halimi karşıma alıp onunla konuşmak isterdim yinede severmiydi seni.?
Bunca acıya rağmen yüreğim yinede gülümsermiydi sana.
Sorgulamak isterdim geçmişimi.
Geçmişim geleceğimi heba edermiydi sana.?Izmir deki son günlerim olacağı kesindi. Sokakları teker teker adimlarken yağan yağmur taneleri adımlarıma eşlik ediyor.
Sanki bulutların göz yaşı,
Yas'ıma ağlıyordu.Neden hala seni özlüyorum.?
Neden hayatımda tanıdık sadece senin kokun kaldı.
Kalbimi ferahlatan neden senin hayalin.?
Sen yoksun diye ben, benliğimden ne kaybettim.?
Hic birşey.?
Peki sen yoksun diye ben benliğime ne kattım.?
ACI.. hemde çok acı.Ne zaman unutmak istesem seni, içimde bir fırtına esiyor.
sevginin mühim olanı görmeden sevebilmek diye,
avazı yırtılma pahasına bağırıyor.
Yada bu düşünceden sonra gözlerimi ter içinde acmama sebeb oluyor hayalin.Ter içinde kalktığım rüyalarda.
Sende beni özlediğini söylüyorsun.
Tam, Ben senden sonra hep yarım kaldım diyorum.
O cümle bitmeden parmaklarını dudaklarıma dokundurup suss. sakın birdaha demee öyle.
ben hep burdayım dedikten sonra,
bianda oda senin gibi
arkasını dönüp gidiyor.
Hayalin de senin gibi
Gerçeğin gibi.
Ama o hala seni tanıdığım ilk günkü gibi, beni sevdiğini söyleyebiliyor.
Hep birşeyler engel oluyor seni unutmama yada Rahman istemiyor seni yok saymami.
Bekle beni imkansız sevgilim. Ellerim tenine değmeden sevebilmenin mümkün olduğunu herkese göstermek için,
ıstanbul'a yeniden geliyorum.Önce babasız. şimdi ise kimsesiz olarak istanbul'a gelip okulumu bitirme uğraşında olacağım.
Amcamdan hatırı sayılır miktarda kalan para, okulumu bitirip okuldan sonra yeni bir şirket acmama bile yetecek miktarda aslında.Dönüyorum sana istanbul'um. dönüyorum sana manzarası merve olan galata kulesindeki rengarengim.
Nasıl doğup yaşamak Allah'ın emriyse,
Ölümde Allah'ın emriydi.
Toprak olan ailemi izmir'de bırakıp istanbul'a çarşamba sabahı adım atıyorum.Eve vardığım vakit Murat ile evin kapısında karşılaşıyoruz.
"Çınarrr kardeşim.!"
"Murat dur boynumu kıracaksın"
"Çok özledim be brother"
"Bende özledim Murat "
"Ailen için çok üzüldüm inan."
Başın sağolsun Çınar.""Sen sağol Murat. Okula gidiyorsun galiba.?"
"Evet"
"Benide bekle. Şu valizimi bırakıp müdür'le görüşüp yarın okula kaldığım yerden devam edeceğimi söylemem gerekiyor."
"Tamam"
Valizimi evin kapısından içeri bıraktıktan sonra, kapıda bekleyen Murat ile okula doğru aheste bir şekilde yürümeye devam ediyoruz.
Üniversitenin sokağına girdiğimiz vakit karşıdan gelen Arzu ile Merve bize doğru yaklaşırken.
parlak saçlarına güneş eşlik eder gibiydi. Artık bana gel demek yoktu. beni sev demek hiç yoktu. aile acısını kaldırabilen bir beden elbet Merve'nin yokluğunu da kaldirabilirdi..Önce Arzu
"Başın sağolsun Çınar.""Sağol Arzu"
Arzu' nun baş saglığından sonra Murat ile beraber ilerleyip bizi Merve ile başbaşa bıraktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE'RENGİ
Fiksi RemajaO bahar gibi kokusunu doya doya içime çekerken, sanki kırılmış bütün kemiklerim, Kaldırım kenarlarına atılmış yüreğim, ona sarılıp ağlayan gözlerimden süzülen yaşlar dansa eşlik eder gibiydi. Son kez kulağına seni seviyorum dedim. sanki Son kez sarı...