KAHVE'RENGİ

Seninle yaşlanmak İstiyorum.

Seneler geçsin sen beni bil ben seni bileyim istiyorum.
Benim olduğun kadar dostlarının, dostlarının olduğun kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım ki, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.

Sen çok dertlenip, içip arkadaslarınla eve gelmelisin. Paylaşmali ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki yanlız sıkılmak sıkmalı bizi. Yaşayalım ki paramız olunca sevinelim.
güzel günlerimizi, evimizde, bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamaliyiz. Böylece yaşayalım işte.

Sonra çocuklarımız olmalı, düşünsene senin ve benim olan bir canlı...!
Geceleri ağladıkça sırasıyla susturmaliyiz.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın.
Ve ben söylenerek sıranı almalıyım.

Yorgun olduğun için yemek yapmamalısın.
Söylenerek yumurta kırmalıyım.

Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
Zaman su gibi akıp giderken, her şey yaşanmış bir hayatımız olmalı .
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim olmalı.

Saçlara düşünce, yada gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehirden.
Kavgasız her sabah cinayetle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz. Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız.

Eve gelip senden kahve istemeliyim. Çocuklar gelmeli ziyaretimize, geçmişteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız.
Öyle sevmelisinki beni, bu yazdıklarım korkutmamali seni, tebessümler actirmali yüzün de.

Bir gün bu hayatı bırakıp giderken,
sadece mutluluk olmalı yüzümüz de.
Birbirimizi sevmenin gururu olmalı
HERŞEYDE..!
"Seni seviyorum Merve'm.
"Seni çok seviyorum Çınar.

Şiir sonundaki kavuşmamız en büyük hayalim olan mimarlığa
Bile değişemem.
Merve' nin ufacık bedenini sardığım an tarifi olmayan muazzam duyguyu yaşamak, Merve isminin bir başka anlamı olan su kurumuş bir ağaca su verip yeşertmek gibi hayatima adım atan Merve'mi (suyumu) seviyorum..!

Hürremi sefa'dan iki sevgili olarak ayrılıyoruz. Cefa'dan sonra sefa olan dedikleri aşk mıydı.?
Şimdi sefanin elinden tutup evine doğru gidiyoruz.
Her adımda yüzüne bakıp haykırmak istiyorum.
Seni seviyorum.
Seni seviyorum.
Seni seviyorum..! Diye
Merve'mi evine bırakmak için yolun sonuna da geldik artık.
"Geldik Çınar'ım.
"Zaman hep aleyhime işlerdi. Bugün yine değişen birşey yok dediğim gibi, yanağıma kondurduğu buseyle
"Seni seviyorum Çınar.
demesi hiçbir zamanın lehime yada aleyhime işlemesi bu buseden sonra umrumda bile değil.
"Seni bir bebeğin annesine bağlılığı kadar seviyorum.
" yarın tekrar buluşma dileğiyle görüşürüz.
" görüşürüz fındığım.
Merve'min fındığa benzer burnunu yarın öpebilme arzusuyla yanından ayrılmak bile gönlümü huzur dolu hissetmeme yeterli bir neden.

Aşk sen güzel bir duygusun yüreğimin ortasına gelip yerleştin.
Doğruca eve gidip hemen uyumak istiyorum yarın olsun, olsun ki Merve'mi görebileyim.
Koşar adımlarla eve varıyorum.
Kapıdan içeri girdiğimde çalıştığım masanın tozlu oluşuna bile aldırış etmeden doğruca yatağıma uzanıp dua'dan alamıyorum kendimi.
Hep hayalimdi evlendiğimde bir kızımın olması.
Mısra adında bir parçam olsun merve'mden dileğim bu ellerim sema da dua'ya kattım dileğimi.
Dua'dan sonra yumuyorum gözlerimi. 4 kasım sabahı belkide hayatımın en mutlu sabahı.
Istanbula hiç bu kadar mutlu uyanmadim. izmirde bile günlere bu heyecanla gözlerimi açtığımı anımsamıyorum.
Murat'ın Çınar dün nasıl geçti sorusuna
" ÇOK MUTLUYUM MURATTT.
Bir cemrenin hayatıma düşmesi gibi hayatıma adım atan Merve'mle ele ele gezmenin sarhoşluğuya, dün nasıl uyuduğumu bile hatırlamıyorum.
"Işte bu. senin adına çok mutlu oldum kardeşim. Senin konuşman bana cesaret verdi kardeşim.
Kardeş kardeşe sarılıp mutluluğumu paylaştığım Murat olmazsa napardim bilemiyorum.
Artık evden çıkma zamanı mervemle üniversitenin önünde erken vakitte buluşmak için Murat'tan önce evden ayrılıyorum.
Adımlarımı ikişer üçer atarken sonunda Merve'mle buluşuyoruz.
"Günaydın fındığım.

"Günaydın. bana hep fındığım demen çok mu hoşuna gidiyor Çınar.?
Tebessüm ile karışık konuşan bu kızı ne ara bu kadar sevdim.?
"Burnunun ufaklığı bana findiklari anımsatıyor.
"Çok mu sevdim.?
"Senin her parçani kocaman seviyorum..
Gülerek yanaklarima kondurduğu buseye karşılık kirpiklerinden öpüyorum.
"Hadi tut elimden bugün sultan ahmet'te kahvaltimizi yapalim ne dersin.?
"Gezmeyi çok sevdiğimi biliyorsun.
"O zaman tut elimden.
"Sıkıca kavradım. (Gülerek)
Elini tutup gezmek hayallerime kavustuğum ilk adımlardan biriydi şimdi sultan ahmetteyiz.

Kahvaltimizi yaptıktan sonra,
" Afiyet olsun fındığım.
" teşekkür ederim Hayatım.
Ne güzel hayatım diyor Allah'ım.
Artık üniversiteyi umursamaz oldum. Dilediğim tek şey fındığım dan Mısra adında bir bebegimin olması.
Sultan ahmet Camii' nin önünden geçerken ellerim sema'da dua mi kabul eyle Allah'ım. Dedikten sonra ellerini tutup hayallerimi anlatıyorum.
" düşünsene Merve'm senden bir parçamin olması, gözleri seninki gibi kahve saçları parlak burnu ufacık iki tane bebeğim olur.
"Senin ilk bebeğin benim Çınar TamAm mi.?
"Sen benim fındığım'sın.
"Beni herşeyden herkesten çok seveceksin..!
"Seni bütün bebeklerden bile çok seveceğim.
(Tebessümle sarılıyor bana)
Kalabalığa aldırış etmeden dudak uçlarima kondurduğu buseyle ne anlattığımı bile unutuyorum.
Bedenimi okşadı ufacık buse kelimelerim sustu. elllerim havada gösterdiğim martilari bile neden gösterdiğimi unuttum.
Sadece Kocaman sarılabildim ufacık bedenine.
Aşk, sevgi, mutluluk herşeyi baktığım yüzde görmek bir kelam daha mutlu ediyor beni.

Hayatıma son cemre gibi düşen,
Kışında baharı yaşatabilen bir aşkın bekçisiyim artık.
Umutla kurduğum hayallerimin gerçeklerine duaciyim.