Haziran sıcaklığında arar oldum,
Üşüyen bedenimdeki sıcaklığını. sanki karlar yağdı üstüme.
Kayalıklar çöktü yüreğime.
Neden nefessiz kaldım ki.?
Neden içtiğim su'dan tat alamaz oldum ki.?
Sahi senden sonra ne oluyor bana.?Tam 10 gün oldu yokluğun yüzündeki her zerreyi özledim.
Neden mesajlarına cevap vermez oldun.?Hüküm giydim duygularıma.
Zaptedemedim seni yüreğimin en uçsuz mecralarına.
Neydi seni benden alıp götüren.?
Yüreğimin derinliklerine ne zaman baksam oralarda hep sen.
Sahi benden geçtin mi sen.?Adım attığım her yerde arıyorum şimdi seni.
Gidişine bakıyorum aşk bu kadar basit bitebilir mi.?
Gözlerinin kahvesinde buldum kendimi.
Şimdi yüreğin beni kor yangınlara itti mi.?Sevgim boğarken seni,
Sevgin öldürüyor bak beni.
Sen istedin oysa bir bebeğin masumiyetinden çok sevmemi.Sana bakınca sanki, cennet Seninim, benim son der gibi,
Duruyorken.
Şimdi yokluğuna bakınca her cehennem ızdırabından daha yangın.Bitiyor artık gündüzler kalan sadece karanlık vakitler.
Yüreğimi alipta gitmene sebeb neydi.?
Yalnızlığıma ortak arayan gönlümün suçu neydi.?Varlığına şükür ettiğim sultan ahmet gelir gözlerimin önüne.
Yüzündeki mutluluğu anlatamayacak kelimeler, şimdi yüreğimdeki acıları tarif edemeyecek cümlelere dönüştü yokluğunda.
Bahar nisanla gelirdi. Kış yokluğunda. Karlar, buzlar nisanla erirdi. Yüreğim yokluğunda.Kendimi bir kartal gibi hissettirdin bana. Ama gökyüzünde değil yeryüzünde avare bir kartal gibi yalnız bıraktın beni ortalıkta.
Seni o kadar sevmişim ki fındığım, yokluktaki varlıktan bana. Yokluğunda hiç birşey var gelmiyor artık bana. Su'yun bile tadı acı olur mu yokluğunda.?El ele gezdiğimiz sokaklardayim tesadüfen rastlayabilir miyiz diye.
Ayaklarının izini bile bulamıyorum elinin yüzümü okşadığı sokaklarda.
Güneş ışıldarken parlaklığı değerdi saçlarına.
Elini tutarken küdüsun sıcaklığı verirdin bedenime.
Kahve rengi olan gözlerin, her bakışında kırk yıllık hatır gibi parlardi yüzüme.
Gözlerim parlaklığını,
Elim sıcaklığını,
Yüreğim kırk yıllık hatırları atar oldu yokluğunda.Özlüyorum bir annenin yavrusuna ninni söylemesi gibi.
Özlüyorum toprağın yağmura olan hasreti gibi.
Özlüyorum sabah uykusundan kalkmaya üşenir gibi.
Özlüyorum sana sarılırken kirpiklerinden öptüğüm günleri.Kocaman bir ay geçti bak yokluğunda lisanım tutuldu adını anlayışım da.
Muhabbet istiyor yüreğim.
Her kelamı Mısra'mla dolu olan.
Birtek sen bilirdin hayallerimi
Birde yaratan.
Şimdi bilmezsin halimi bilen sadece. Yaratan..Ay doğmuyor geceme.
güneş ışık vermiyor gündüzüme.
Yoruldum ey baharım.
Canım avuçlarımda sıksam kanar
Sıkmasam yanar.
Sen bunlardan bihaber.
Ben ise perişanı keder.Sensiz 35. Günüm saatleri sayar hale geldim.
Zaman herşeyin ilacı derlerdi.
Oysa seni benden uzaklaştıran da zaman olmuyor mu.?
Üniversitenin açılması belki bizim için iyi belkide acı.Düşünüyorum da hergün dokunup kokusuna doyumsuz kaldığım. yani benim fındığım diye sarmaladığıma yabancılar gibi uzaklardan mi bakacam sana.
Beni uzaklardan etme heder yapamıyor işte seni seven kader.Kırmızı kalbin ah alamaz dı senin.
Hünerlere büründü gönlün.
Almadık ah kaldı mi bedenin.?Yorgun argın ağlar oldu yüreğim.
Sabahın bahar hasretinde adında tutulunca yüreğim,
Güneşim kaybolur adını heceledikçe dilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE'RENGİ
Novela JuvenilO bahar gibi kokusunu doya doya içime çekerken, sanki kırılmış bütün kemiklerim, Kaldırım kenarlarına atılmış yüreğim, ona sarılıp ağlayan gözlerimden süzülen yaşlar dansa eşlik eder gibiydi. Son kez kulağına seni seviyorum dedim. sanki Son kez sarı...