3.Bölüm"Sıkıysa kanıtla."

7.3K 367 39
                                    

Sm şirketine kabul edileli yaklaşık bir hafta olmuştu.Bu süre zarfında şirkete birkaç kez gidip gelmiştim.Gerekli işlemler için.Ama ne Taemin'i ne de Exo'yu görmemiştim.Sırf onları görebilmek için birkaç kez Gangnam'daki alışveriş merkezlerini bile gezmiştim.Ama yok!!Bu Sm hiç mi çocukları dışarı çıkarmaz!Zaten hepsi bembeyaz kalmış,sonra da BB krem sayesinde  falan diyorlar.Hiç sanmıyorum.

Zaten en sinir bozucu olan şey Gangnam'da Exo hariç bütün ünlüleri görmemdi.Hatta Lee Min Ho'yu o kadar çok görmüştüm ki yanına gidip'Oppa yine mi sen?Başka işin mi yok senin?Yalvarırım git bi' dizi çek Exo gelsin biraz da'diyesim gelmişti.Tabi bunu demek yemezdi.O kadar hayranı var ki o alışveriş merkezinde bunları söylediğim an beni vatan haini ilan eder ve üstüme atlayıp etkisiz hale getirirlerdi.Hatta bir kere yanlışlıkla Lee Min Ho'nun olduğu kafeye yönelmiştim de bir kızın bakışlarını görünce topuğumun üzerinde dönüp koşarak alışveriş merkezinden kaçmıştım.

Ah,ne anılar ne anılar!

Bugün de anlam veremediğim bir şey için şirkete çağrılmıştım.İmajım hakkında görüşmemiz lazımmış.Ne varsa imajımda.Of,zaten D.O da beğenmedi,kaçtı beni görünce.

  Şirketin kapısına geldiğimde izbandut kılıklı adam yine mi sen der gibi bakmıştı ama kibarmış öküz yol bile gösterdi.Sen bile Sm'e girmeme yardım ettin,ünlü olursam seni şirketin CEO'su yapacağım.(Tabi bunu içimden söyledim sonra umutlanmasın zavallı.)

Bozuk olan misafir asansörünü es geçip ünlülerin bindiği asansöre bindim.E,bugüne bugün Sm şirketler zincirinin stajyeriyim.O basit misafir asansörüne mi bineceğim(!).İstediğim kata geldiğimde hemen gelecekteki stilistim olan Shin Hye'nin odasını aramaya koyuldum.Kapının birini rastgele açtığımda özür dilerim diye bağırmaya başlamıştım bile.

Üstündeki ceketi giyen Super Junior üyesi Eunhyuk şaşkınca bana bakıyordu."Sakin ol üstümüzü giyinmiyorduk."

Kapattığımı anca farkettiğim gözlerimi açarken hala bana bakmaya devam ediyorlardı."Özür dilerim tekrar"

"Sen kimsin?"diye sordu tam önümde duran Donghae.

Tam da iri gözlerle ona bakıyordum ki omzumda bir el hissettim."O benim yeni stajyerim.Onu ben güzelleştireceğim."Allahım ya,gelen giden laf atıyor zaten.Güzelleştirmek mi?Sanki çok çirkinim.Öyle değilim değil mi?Lisede popüler olduğuma göre olamam değil mi?

Arkadan çıkan çocuk-daha doğrusu abi.Onlar çocuk yaşını çoktan geçtiler.- suratıma bile bakmadan stilistime "İyi şanslar." dedi.Ne şansı ya? Asıl senin stilistine iyi şanslar!

Sinirlendim şimdi!

Stilistim ortamdaki gerilimi şen kahkahasıyla geçiştirip kolumdan tuttu ve beni odadan çıkardı.Kolumu tutmayı bıraktığında nihayet yüzünü görebilmiştim.Ve aklıma gelen ilk kelime'Aaa'olmuştu.Hayır Aaa'nın devamı da var.Tam olarak 'Aaa Çinli' demiştim.Biliyorum,tamam 'aaa çinli'kesinlikle tek kelime değil.

"Ne aaa'sı ben Koreliyim."Shin Hye böyle deyince sesli düşündüğümü farkettim.Ve Koreliyim diye açıklama yaptığına göre böyle olaylar başına çok geliyor olmalıydı.Hemen de dedektifliğe soyundum canım,şöyle bir Bayan Marple havalarına girdim,bir bastonum eksik yani!(Dipnot:Bayan Marple ünlü polisiye yazarı Agatha Christie'nin kitabındaki herşeye burnunu sokan yaşlı bir kadın karakter)

Shin Hye suratıma bakınca suratındaki gülümseme öylesine donmuştu ki hayallerimi falan koridorun ortasında bırakıp salya sümük ağlayasım gelmişti.O derece özgüvenim sarsılmıştı yani.

"Ne var ne oldu?"diye sordum aksi bir sesle.Eh,birazcıkta merak doluydu sesim doğal olarak.

"Ama senin gözlerin neden bu kadar büyük?"

D.O.mestic Diary √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin