Konuşmaya bile hali olmayan bir Sera sadece tek bir şey için felsefe yapabilirdi.
HAF-TA-SO-NU!!!
Cumartesi sabahı kendimi çok mutlu hissediyordum.Neden olduğunu siz de farkettiniz değil mi?Çünkü cumartesi demek haftasonu demek!!
Kendimi fazla duygu yüklü hissediyordum,midemde kelebekler uçuşuyordu,sanırım bunun sebebi hala aç olmamdı ama ben bunu haftasonu aşkıma bağlamayı seviyordum.
Aynanın karşısına geçip acayip mimikler yapmayı da seviyordum.İçimdeki Sera'larla beraber gözlerimi şaşı yaparken onlara bile iltifatlar yağdırıyordum."Sera 1 Sera 2 siz de iyi görünüyorsunuz"
Tamam,bu kadar edebiyat yeter.
Hafta sonu demek artık okul yok demek değildi.Artık Sm'den kaçış günü anlamına geliyordu.Hıh,o kadar uğraşmıştım o şirkete girmek için,şimdi kaçmaya yer arıyordum.
Hava güzel olmasına rağmen kendimi fred çakmaktaş gibi 'yabadabaduuu!!' şeklinde bağırıp sokaklara atmak istemiyordum.Bu konuda asosyalliğin dibine vurmuş bir insan olarak hafta içi sabahları arabada sokak havasını,öğlen ve akşamlarıysa Sm tower'da gökdelen eşliğinde hava havasını yeterince soluduğumu düşünüyordum.
Peki yeterince oksijen kafa yapmış mıydı?
Evet.
Yani anlayacağınız gibi evde takılmak benim için icat edilmiş gibiydi.
Haftasonu yapılacaklar için özel bir listem bile vardı telefonumda. 1.Önce güzel bir film izlemeli.Elimdeki telefonun daha tuş kilidi kapanmadan kendimi laptopumun yanına attım.(Burdan hızlı olduğum sonucunu çıkarmayın.Sırf kendimi hızlı hissedeyim diye ekran kararma süresini yarım saate ayarlamıştım.)İnternete bağlanıp film sitelerine girerken içimde 5 yıl önce geride bırakmam gereken bir ergen heyecanı oluşmuştu.
Bakalım neler var...
Hmm..Sera hayır o film olmaz.İşte içgüdülerime inat güzel görünen bir korku filmi seçmiştim.
Filmin başlamasını beklerken mısırlar,çerezler,içecekler,koltuğum ve korktuğumda laptopumun ekranına fırlatabileceğim pofuduk yastığımla kardeş olmuştuk.
Film heyecanlıydı.Etraftan hala ne üdüğü belirsiz olan cisimler fırlayınca yastığımı laptopa fırlatıyordum.Laptop bir kaç kez devrilmişti ama neyseki hala çalışıyordu.Düşünüyordum da bu teknolojik aletler bana iyi dayanıyorlardı.
Tam filme daldığım anda kapı çalındı.Ah! Sera şansı.
"Anne biraz sonra.Şimdi meşgulüm."Sonra aklıma annemin beni elimdeki yastıkla boğma ihtimali gelince azıcık korkup kibarlaşmıştım."Anneciğim az sonra yanına geliyorum."
Kapının ağzındaki sesler kesilmişti.
Film hala devam ederken az önceki sesin kime ait olduğunu düşünmeye başlamıştım.Yani ailemin evinde olmadığım,f(x)'in yurdunda kaldığım anca aklıma gelmişti.
Ses kime aitti?Dın dın!!dın dın!!
DINNN!!
Kapı aniden açılınca bir çığlık atmıştım.Tam da korku filmi müziğimin en korkulu yerine denk gelmişti ki pılımı pırtımı bırakıp-o anda nasıl onları da toplamam gerektiğini düşünürüm?Gereksiz yük- kaçasım gelmişti.
"Cidden yüreğime mi indireceksin?Hem burada ne işin var?"diye çemkirdiğimde ellerim titremeye başlamıştı.Aşırı heyecandan oluyor bunlar.Olur da bayılırsam sebebini bilin diye söylüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D.O.mestic Diary √
FanficSera'nın hikayesi SM şirketine kabul edilmesiyle başladı.Ve eskiden ulaşamayacağı kişi yalnızca bir adım yakınındaydı. @haybinekso ile ortak yapım -2013 Not:Yaoi değildir.