Aşk Ve Sadist #Wattays 2018

Huzur dolu bir gün

-Şimdi ne yapalım?

-Dönme dolaba binelim Sedat.

Başka korkunç aletlere binelim demediği için içimden kocaman bir "ohh" çektim.Sonra sırasıyla fazla tehlikeli olmayan tüm aletlere bindik gondol balerin vb.Çok mutluydu yüzü gülüyordu.İçim huzur doluyor ve insanlara olan kinim nefretim onu tanıdıkça bitiyordu.Onun bu gülüşünü hiç bitmesin istiyordum.Ona şimdi napacaz diye sorduğumda bana "balon vurma oyununu oynayalim" dedi.İlk silahla o ateşledi.Beş atışda bir balon bile vuramamıştı.Balon vuramadığı için üzülmüştü.Silahı ben aldığımda balonların hepsini vurdum.Ne de olsa eli kanlı bir katilin balon vurması zor bir iş değildi.Görevli bana "ne almak istersiniz?" dediğinde Sılaya baktığımda gözlerinin hep küçük sevimli beyaz bir ayıcıkta olduğunu gördüm.Görevliden o ayıcığı istedim.Ayıcığa baktığımda kahverengi gözleri, yumusak tüyleri ve ortasında kalbin içinde "seni seviyorum" yazıyordu. Her oyuncakçıda bulunan basit bir ayıcıktı.Sıla'nın bu ayıcığı neden istediğini anlamadım.Hediye olarak ona verdiğimde bana teşekkür etti.Sağ yanağımdan hafifce öptü.İçimde anlatamadığım bir duygu vardı.Yere göğe sığamıyordum.Sanki sevinçten,mutluluktan uçacaktım.Kalbim hızlı bir sekilde atıyordu.Kendimi anlayamıyordum içimdeki hislere engel olamıyordum.Hala öpücüğün etkisindeydim.Elimi yanağıma koydum ve hafiften oksadım.Gercekten bu ayıcığın neden bu kadar önemli olduğunu şimdi daha çok merak ediyordum .Ben düşünceye dalmıştım.Sıla bana "Sedat hadi gelsene" deyince elimi yanağımda görünce hafiften gülümsedi.Napacağımı bilemedim.Hemen elimi yanağımdan çektim.Heyecanlanmıştım.

-N'apalım peki şimdi

-Hayvanat bahçesine gidelim mi ?

Kaşlarımı kaldırdım.Göz bebeklerim büyümüştü.Çok garip bir kızdı.Onu anlamak tanımak çok zordu benim için."Tamam" deyip arabaya doğru ilerlemeye başladık.Arabanın kapısını Sıla'ya açtım.Arabaya bindim ve hayvanat bahçesine doğru ilerlemeye başladık.Hayvanat bahçesine 5 dk sonra ulaştık.Arabadan hızlıca inip arabanın kapısını Sıla'ya açtım.Hayvanat bahçesinden içeri girdik.Önce şempazeleri izlemek için onların yanına gittik.Sıla Şempazeleri görünce demir parmakların içinden elini uzatarak Şempazeye "gel" deyip eliyle işaret yapıyordu.Sadece onu izliyordum.Hafiften gülümsüyordu.Nedenini bilmiyorum ama Sıla güldükce, eğlendikçe ben eğlenmesemde,gülmesemde mutlu oluyordum.Birkaç saat boyunca hayvanat bahçesindeki tüm hayvanlara baktık.Her hayvanı ayrı seviyor, onlara değer veriyordu.

-Sedat insanlar ne kadar acımasız demi eziyeti zulmü seviyolar nefret ediyorum böyle insanlardan!!! Baksana hayvanları demir parmaklar ardında kafese kapatmışlar.

Sıla'nın bu sözlerini duyunca çok kötü oldum.Ben hayvanlara değil insanlara bile eziyet, zulüm ve işkence ediyordum.Ellerim titremeye başlamıştı.Gözlerim hafiften sulanmıştı.Hiç bir şey diyemedim sadece 4 defa yutkundum.Boğazlarım kurumuştu.Sanki dilim tutulmuş konuşamıyordum.N'apacaktim ben ona nasil söyleyecektin.Nasıl anlatacakdım derdimi.

"Sedat n'oldu?"

"Ellerin titriyor.İyi misin sen ?"

-Artık eve gidelim mi ?

-Bir şey mi oldu Sedat ?

Ona cevap vermeden arabaya doğru yürümeye başladım.Yürümekte bile zorlanıyordum.Arabanın yanına geldim.Arabaya binip hızlıca çalıştırdım.Sıla'da geldikten sonra eve doğru ilelermeye başladım.Bana sadece bakıyordu.Ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.Onun bana böyle sürekli bakmasından dolayı hafiften yüzümde terleme olmuştu.Ter tanecikleri alnımdan yavaşca akıyordu.Sinirden gaza bastıkca basıyordum.Arabanın hızı 200 km/h olmuş hiç farketmedim bile.Sıla elini torpitoya uzattığında sert bir şekilde frene basarak arabayı durdurdum.