Tuna Hain miydi?

265 201 13
                                    

O kadar masum ağlıyor du ki sanki yeni doğmuş, anne özlemi çeken küçük bir bebek gibi.Benim elimden ise hiçbir şey gelmiyordu.Kendimi ilk defa bu kadar aciz, güçsüz hissettim.Nedenini bilmiyorum ama sadece Sıla'nın sarıldığında kendimi toparlayabiliyordum.Birkaç dakika sonra yerdeki halı da kanın olduğunu fark ettim.Sıla'nın sağ kolundan yavaş yavaş süzülen kanın yerde biriktiğini anladım...

Hemen dolaptan ilk yardım çantasını aldım.Sıla'nın kollarını temizlemeye başladım.Canını yakmamak için elimden geleni yaptım.Sanki onun cani yandığında benim de canım yanacaktı.Kollarını temizledikten sonra yaralarını kapattım.Uzun süre onu izledim boşluğa uzun uzun bakıyordu.Sessiz bir şekilde gözlerinden akan yaş yüzünde beliriyordu.Ben onun her ağladığını gördüğümde sanki kalbime çekiçle vuruyorlardı.Anlayamıyordum neden kalbimin acıdığını.Onu izlerken aldığım nefesi bile kontrol edemiyordum.Gerçekten dayanılması güç bir işkenceydi.Ağlamaktan kızaran gözleri, moraran göz altlarının olmasına rağmen çok güzeldi.Ona karşı büyüyen hislerim beni korkutuyordu.Bu hislerim zamanla aşka dönüşecekti.O zaman da düşmanlarımın benim aleyhime kullanabilecekleri bir zaafım olacaktı.Sıla'ya zarar gelmesini istemiyordum.Onun benim yüzümden zarar gelmesine dayanamazdım.Sıla'nın benim yanımdan gitmesi lazımdı.Benim yanımda durdukça hayatı tehlikeye girerdi.Onun için Sıla'nın benim yanımda kalmaması gerekiyordu.En iyi düşüncenin onu başka bir evde yaşaması olduğuydu.Sonra Sıla'nın yara içindeki kolunu gördükçe ya kendine zarar verirse diye düşündüm.Onun yanında olmazsam ona engel olamazdım.İlk defa kendimin bu kadar iki seçenek arasında sıkıştığımı anladım.Düşmanlarım için çesitli planlar fikirler üreten beyni durmuştu sanki.Elimden hiçbir şey gelmiyordu.Her şekilde Sıla'yı koruyamıyacaktım.Bu düşünce kafamda çok yer etmişti.Ne yapacaktım.Nasıl bir çözüm bulacaktım.Bilmiyorum....

Mutfağa gidip bir şeyler hazırladım.Bir kaç dakika sonra Sıla'yı çağırmaya geldiğimde.Yerde kıvrılıp uyuduğunu gördüm.Yüzünde hala göz yaşlarının damlaları vardı.Yanına çömeldim.Göz yaşlarını sildim.Sonra onu yerden kaldırıp yatağına yatırdım.Üstünü örttüm.Mutfağa tekrar gidip bir şeyler atıştırmak için sofraya oturdum.Canım hiç birşey istemedi.Sofradan kalktım yatağıma yattım.Uyandığimda saat 09.00 olmuştu.Hemen kalkıp giyindim.Bir kağıda "benim işim var gitmem gerek" deyip not düştükten sonra Sıla'nın baş ucundaki masaya koydum.

Arabama binip ofise geldim.Şimdi sıra haini bulmaya gelmişti.Fikret ve yeğeni Serdar için biraz araştırma yapmaya başlayacaktım.Istihbaratraki adamlarımızdan Tuna'yı aradım.

-Tuna

-Efedim Sedat

-Tuna senle bulusmamız lazım.Bana bir kaç konuda yardımın lazım.

-Peki Sedat iki saat sonra dediğim adrese gel.Ben adresi sana mesaj olarak atarım.

-Tamam Tuna

Telefonuma adres geldikten sonra buluşacağimız yere doğru gitmek için arabama bindim.Birkaç dakika sonra buluşacağımız yere geldim.İlk defa Tuna beni ıssız bir mekana çağırmıştı.Yıkılmış harabelerin içinde neden buluşmak istemişdi.Tamam Tuna'nın gizli kalması lazımdı ama bu kadar ıssız bir mekan beni tedirgin ediyordu.Neden Tuna bu yeri seçmişti.Halbuki ona konu hakkında hiç bir bilgi vermemistim.Bu yerin ıssız oluşu benim kafamda sorular bırakmıştı.

İçimizdeki hain kim olduğunu öğrenmeden benim böyle yerde görüşmem aptallık olurdu.O yüzden tedbir amaçlı tüm yüksek harabelerin altına bomba yerleştirdim.Tehlikeli gördüğüm tüm noktalara tuzaklar koydum.Her ihtimale karşı sinyal bozucu koydum.Sonra arabama binip uzak bir yerden mekanı dürbünle izlemeye başladım.Şimdilik hiç bir tedirginlik unsuru yoktu.Birkaç dakika sonra Tuna beni aradı.

-Nerdesin Sedat

-Yoldayım Tuna mekana geliyorum.

-Tamam mekana bende geldim sayılır.

-Tamam Tuna bende gelirim birazdan.

Siyah minubüsle bir kaç dakika sonra Tuna ve adamları geldi.Toplam altı adamla gelmeşti.Bu kadar çok adamla gelmesi tedirginliğimi arttırmıştı.Onları birkaç dakika izledikten sonra arabaya binip mekana doğru sürmeye başladım.Kısa zaman sonra Tuna'nın minübüsüne yaklaştım.Arabadan indim .Tuna'yla tokalaştık.

-Hoşgeldin Sedat

-Hoşbulduk Tuna

-Benimle neden buluşmak istedin?

-Fikret ve yeğeni serdar hakkında bilgi istiyorum.

-Sedat sen Fikret Bey'in kim olduğunu biliyor musun ?

-Hayır

-Bulaşmayın aranızda ne geçti bilmiyorum ama yanlış yapıyosunuz.Fikret sizin o bildiginiz çapulçu adamlardan değil Sedat...

-Tuna senden sadece bilgi vermeni istedim.Gerisine karışma.

-Sedat ölmek istiyorsun galiba

-Ölüm bizim hemen ensemizde Tuna sen merak etme bırakta onu ben düşüneyim...

"Sedat Sedat ...."

-Ölüm ensende değil karşında senin!!..

Tuna'nın bu lafları üzerine yanındaki adamları silahları bana doğrulttu.Tedirginliğim konusunda anlaşılan haklı çıkmıştım.Bende kargaşa yaratmak için bombalardan birkaçını patlattım.Bombalar patlarken çabucak Tuna'nın boynuna sarılarak kafasına silahı tuttum.

-Simdi söyle adamlarına silahlarını indirsinler...

-Sedat burdan sağ çıkamazsın!!!

-Bakacaz Tuna şunu bil ama ben ölmeden sen ölürsün

-İndirin silahlarınızı.

-Şimdi silahlardan uzaklaşsınlar Tuna söyle,

-Dediğini yapın

Adamları silahlarından uzaklaştıktan sonra onların beni takip etmemesi için minübüsün lastiğini patlattim.Sonra Tuna'yla arabaya doğru adımlarla yürümeye başladık.Tuna'yı direksiyona oturttum.Bende hemen arka koltuğa oturdum.

"Şimdi sür Tuna"

Tuna arabayı çalıştırdı.Dediğim yere doğru ilerlemeye başladık.Sinyalleri kesmesi için sinyal bozucuyu aktifleştirdim.Geldikten sonra,

-İn aşağıya Tuna

-Ben üst düzey bir görevliyim bana zarar gelirse ömrün hapishanede geçer Sedat...

-Biliyorum Tuna o yüzden arkamda iz bırakmayacağım merek etme sen...

-Beni aldığını adamlarım gördü.

-Benden haber alınmazsa üst düzey devlet görevlisini kaçırmaktan suçlanacaksın.

-Sen beni merak etme Tuna ben her şeyi düşündüm.Adamların haber veremez sinyal bozucu var çünkü orda.Şimdi hepsini öldüreceğim...

Tunayı bağladım.Tuna'nın ağzını bantla kapadıktan sonra onu arka koltuğa koydum.Bagajdan roket atarı ve tüfeği aldım.Arabaya binip buluşma yerine tekrar döndüm.Arabadan inip yüksek bir harebeye çıktım.Roket atarla minubüsü patlattım.Sağ kalan adamlarından iki tanesi harebelere kaçtı.Yerleştirdiğim bombayı patlattım.Onlarda harebede öldü.Geriye kalan iki adamınıda tüfekle vurduktan sonra harebeden indim geriye tüm kalan bombaları patlattım.Böylece arkamda hiçbir iz kalmamış oldu.

Aşk Ve Sadist #Wattays 2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin