Ateş etmeye devam ettiler.Böylece içerde toplam kişi sayısını anladım.Ayağa ateş etmek için her kalktıklarında kurşunu yiyorlardı.Topu topu üç kişi kaldı.Tekinin diğerlerine emir verdiği gördüm, anlaşılan koruma ateşi istiyordu.Kaçmak için neden bu kadar uğraşıyordu ki sonuçta ölecekti.Kaçarken topuğundan vurdum.Yere düştü onun emrine uyarak,yardım eden adamınıda vurdum.Geriye bir adamı kalmıştı.Diğer adam korkutan olsa gerek başını kaldırmıyordu.Ona yerimi belli etmem lazımdı.Yerim belli olsun diye bağırmaya başladım.
"Hey! Ne o korkuyormusun? Çok acizsin acıyorum sana...
Diğer adam anlaşılan sinirlenmişti.Ayağa kalktı,elinde bazuka vardı.Ateş etti.Kendimi hemen ağaçdan yere attım.Ağaç alev alev yanmaya başladı.Hemen düştüğüm yerden kaçtım.
"Geber seni pislik"
Anlaşılan benim öldüğümü sanmıştı.O patronuna yardım etmeye gitmişti.Gizlice deponun önüne yaklaştım.O patronunu arabaya bindirirken.Arkasından yaklaştım ve kafasına vurdum bayıldı.Patronlarını aşağıya indirdim.
-Sen kimsin ne istiyorsun benden ?
-Canını
-Para istiyorsan veriyim söyle ne kadar istiyorsun?
-Senin paran bende geçmez.Şimdi sus!
-Param senin sülalene yetecek kadar var.İstediğin kadar para veririm.Al sana açık çek veriyim.Istediğini yaz nakit istiyosan nakitte veririm.
-Kapat çeneni!
Onu bağladım.Bayılan adamına yapacağım işkenceyi düşünürken deponun içinde bulunan varilleri gördüm.İyi bir işkence geldi aklıma.Varilin tekini boşaltıp iki takozun üstüne koydum altına yanması için odun koydum.Adamı tamamen soydum ve bağlayıp içine koydum.
Adamın sırf bağırmasını duymak için ağzını bağlamadım.Bu ölmeden önceki sesleri bana huzur veriyordu.Sanki sevdiğim bir sanatçının konserinde gibiydim. Benzini döküp ve yaktım.Varilin içindeki adam ısının etkisiyle uyandı.Yanmaya başladığını anlayınca;
"Yardım edin ne olur!"
"Kimse yokmu orda!"
"Canım acıyor!"
Böyle bağırdıkça benim içim huzur doluyordu. Patronları ise korkutan altına kaçırmıştı.Küçük çocukların yalvardıgı gibi yalvarmaya başladı.Ben hiç kulak asmadan varildeki adamın bağırmasını dinliyordum.Bir kaç dakika sonra adamın sesi soluğu kesildi.Anlaşılan bayılmıştı.Artık bu şaçma oyundan sıkılmıştım.Kafasına sıktım.
Patronları hala yalvarıyor.Beni parasıyla ikna edebileceğini sanıyordu.Onun bu yalvarmasından da sıkıldım ağzını bağladım, bagaja koydum.Depodaki benzin varillerine giderken ateş attım.Depo yanmaya başladı.Kendi mekanıma doğru yola arabayı sürdüm.Patron denilen köpeği indirdim aşağıya işkence odama getirdim.İşkence masasına onu bağladım.
-Söyle bakalım şoförden ne istedin ?
-Hangi şoförden
-Bugün öldürdüğünüz, çaldığın içi silah dolu tırı kullanan adamı?
-Sana o tırların kazandıracağı paranın 10 katı kadar para veriyim canımı bağışla ne olur ...
-Eğer bu planlayanı ya da planlayanları söylemezsen söz sana fazla işkence yapmıyacağım.
-Beni yaşatmazlar onlar,ne olur tüm malım servetim senin olsun.
-Doğru onlar yaşatmazlar seni ama emin ol benim sana yaptıklarım dan sonra ölmek istiyeceksin.
Elime jileti aldım ve koluna çizikler atmaya başladım.
"Yapma!"
"Dur !"
"Tamam söyliyecem!"
Artık işkenceden zevk almaya başladığım için kulaklarım onun hiçbir dediğine aldırış etmiyordu.Işkenceden o kadar eğleniyodum ki bian kendimi kaybetmişim adamın tüm vücuduna derin çizikler atmışım.
"Konuş!"
-Tamam tamam konuşaçam.
-Kim bu bizim içimizdeki hain ?
-Sizi kim satıyor bilmiyorum.Ama
Fikret bey ve yeğeni Serdar bana bu görevi verdi-Kim bu Fikret ?
-Siz onlarla baş edemezsiniz.Onlar çok güçlü siz beni alarak ölümünüze imza attınız...
Belki ama sen benden önce öleceksin.
Adamın söylediklerini ses kaydı olarak aldıktan sonra kafasına sıkdım.Öğrendiğim bilgileri Mehmet Bey'e anlattım.Mehmet Bey çok tuhaf oldu. İlk defa Mehmet Bey'in yüzünde korkuyu hissettim,yüzü kireç gibi olmuştu.Peki kimdi bu Fikret anlaşılan güçlü biri olmalıydı.Mehmet Bey'i bile bu kadar çok korkutup, telaşlandırmıştı.
-Fikret'e uşaklık eden it kim onu öğrenebildin mi peki ?
-Hayır efendim
-Güvenliği arttırsınlar ! Sende yalnız gezme artık,Fikret senden de intikam alacaktır...
-Peki efendim
-Ben gidebilirmiyim efendim?
-Peki Sedat dikkatli ol!
Odadan çıktıktan sonra güvenliğin arttırılmasını söyledim.İçimizdeki haini ögrenmek için kurduğum planları teker teker uygulamaya başlayacaktım,fakat çok yorulmuştum.Eve gidip biraz dinlenmem lazımdı.Ofisten yeni bir araba aldım.Arabama binip evin yolunu tuttum.Evin önüne yaklasırken bir mağazaya girdim.Kıyafetlerimi değistirdim.Mağazadan çıkarken mankenin üstünde bulunan siyah elbiseye gözüm çarptı.Elbise çok güzeldi.Elbiseyi Sıla'ya hediye etmek için aldım.Neden böyle bi hediye aldım hiç bilmiyordum.Sadece Sıla'ya çok yakışacağını düşündüm.
Arabama tekrar bindim.Birkaç dakika sonra eve geldim.Kapıyı açtım içeri girdim.Sıla'ya seslendim.Duymamıştı beni anlaşılan oturma odasına baktım yoktu.Yatak odasına baktım.Sıla kulaklarını kapamış ağlıyordu.Kollarını hep jiletle kesmişdi.Her tarafı kan olmuştu.Yanına gittim eğilerek kulaklarından ellerini çektim.
-Sıla neden yaptın kollarını böyle?
-Sedat canım acıyor!! Yaşamak istemiyorum!
Sıla bana sarılıp ağlıyordu.İçimde anlayamadığım tuhaf bir his vardı. Bana sarılınca huzur buluyordum tüm dertlerim bitiyordu.Hiçbir şey demeden dakikalarca sarıldık.Sıla'nın her gözyaşı döktüğünde benimde ağlayasım geliyordu.Halbuki ben sadece kendi için yaşayan birisiydim.İşkence etmek, öldürmek, benim için çok kolaydı.Peki neden kimse için üzülmezken Sıla için üzülüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ve Sadist #Wattays 2018
Mystery / ThrillerSiz çaresiz hissettinimiz mi ? Hiç bir şey yapamadan sadece ölümün canınızı alsın diye beklediniz mi ? Tam umutlarınızın bittiği anda hiç bir seyin önemi olmadığında, öyle biri çıkar ki karşınıza size hayatı tekrar sevdirir.Size bir yaşama umudu v...