Part 8

1.6K 71 13
                                    

Beni seviyor mu?  Daha tanisali 1 hafta olmamisti ve o beni seviyordu. Tanrim cildirmak uzereyim! Şıp sevdi olduğumu biliyordum ama bu kadarini beklemiyordum. Kivanc'in beni birakip gittigini dusundum. Kalbimde buyuk bir aci olusmustu. Onsuz yapamazdim. Artik o olmadan nefes bile alamazdim. Ona deli gibi baglanmis ve asik olmustum. Eger bir gun beni birakip giderse... Basimi iki yana sallayip bu igrenc dusunceyi aklimdan uzaklastirdim. O beni birakmayacakti. Sonsuza kadar birbirimize ait olacaktik. Evlenecek ve cocuklar yapacaktik. Kivanc'la evlenmek ve o komik soyisme sahip olmak... Duru Kirbac. Kendimi tutamadim ve agzimdan kucuk bir kikirdama cikti.

"Ne oldu?" siritiyordu ama neye guldugumu soran gozlerle bakiyordu gozlerime. Duru Kirbac. Bunu onunla paylasamazdim. Daha erkendi. Beni kesinlikle çok yanlis anlar ve kosarak uzaklasirdi. Hangi erkek hemen ilk gunden dugun muhabbeti yapmak isterdi ki?

"Hic." ikinci kikirdamayi bastirmak icin dudaklarimi isirdim. Kivanc gozlerini kisip bana bakmaya devam etti.

"Ne yani soyadim o kadar mi komik?" dedi. Nasil yani? Nasil soyismiyle ilgili oldugunu anlamisti? Gozlerim kocaman acilmis ona bakiyordum. O ise saskinligimla egleniyormuscasina izliyordu beni. Olayi kivirmaya karar verdim ve hemen bir yalan uydurdum.

"Yoo. Aklima bir fikra gelmisti sadece ona guldum."

"Hmm. Yani evlenecegimizi, Duru Kirbac olacagini, cocuklar yapacagimizi dusunmedin? Ha birde bunlardan once seni birakip gidecegim dusuncesi var tabii. Pekala sana inaniyorum."  suratinda dalga gecen bir siritis vardi. Bense saskinlikla korku karisimi birsey yasiyordum. Agzim bir karis acilmisti. Ne yani zihnimi mi okuyordu?

"Sen akil mi okuyorsun yoksa?" sesim korkudan odu kopmus bir cocuk gibi cikmisti. Masum ve catalli ses... Ustelik ona akil okudugunu soylemistim. Tanrim! Kendimi daha fazla rezil edemezdim heralde.

"Sacmalama." Siritmasi daha da buyumustu. Agzimi actim ama ne diyecegimi bilemiyordum. Zaten Kivanc konusmama izin vermeden dudaklarima yapismisti. Az once olanlar fazlasiyla tuhafti ama ustelemek istemedim. Belki de hareketlerimden anlamisti. Belki de sezgileri kuvvetliydi. Belki de Edward Cullen'di. Ne oldugu umrumda bile degildi. Sonucta bana aitti. Opusmemiz giderek sertlesiyor ve kızışıyordu. Geri cekildi ve yuzumu ellerinin arasina aldi. Alnima ufak bir opucuk kondurdu.

"Eger durmazsak ben de kendimi durduramayacagim." dedi. Kikirdadim ve basimi sallayarak onayladim. Ayni sey benim için de gecerliydi cunku. Hicbir zaman evlenmeden olmaaz diyen kizlardan olmadim. Ama hicbir zaman ilk gunden sevisen kizlardan da olmadim. Bir sure sonra elbette sevisecektik. Ama durduran kismin o olmasi biraz bozmustu beni. Sanki onu hemen yataga atmak istiyormusum da o bunu durdurmus gibi olmustu. Bunu bir sekilde duzeltmeliydim. Once kucagindan kalkarak baslasam iyi olacakti.

"Aciktim ben. Pizza soyleyelim mi?"

"Bana uyar." Hizla kucagindan kaltim ve telefonumu alip dolaptaki magnetin uzerindeki numarayi cevirdim. İki kisilik pizza siparis ettikten sonra telefonu kapattim. Simdi ne olacakti? Tekrar gidip kucagina mi oturacaktim? Bunu deli gibi istiyordum. Onunla surekli temas halinde olmak istiyordum. Sanki onunla surekli temas halinde olursam beni asla birakamaz gibi geliyordu, sanki birbirimizden asla kopamayiz gibi. Ama bunu yapamazdim. Yanlis anlayacakti. Belki de karsisindaki koltuga oturmaliydim. O zaman da tavir yapiyorum ve ondan kaciyorum sanacakti. Tanrim ne yapmam gerekiyor?! Sonunda karar verip salona gittim ve yanina oturdum. Telefonum elimde mesaj yaziyordum ve bunu kayitsiz kalmamin sebebi olarak kullaniyordum. Eger benimle yakin olmak istiyorsa o yaklasacakti. Yanina oturmam benim ne dusunsugume bir isaretti sonucta. Ona bu firsati verip ne istedigimi belirtmistim yani öyle degil mi? Ne zamandan beri bu kadar incik cincik dusunur oldum ben? Kivanc kolunu omzuma koydu ve beni gogsune dogru cekti. Omuzlarimdan buyuk bir yuk kalkmisti. Mesaji gonderip ben de ona biraz sokuldum. Ama hala temkinliydim. Beni kesinlikle yanlis anlamamaliydi.

"Neden birden gerildin ve bu kadar mesafeli oldun?" ah, anlamisti. Ve mesafeli oldugumu dusunmustu. Tam bir salaksin Duru!

"Mesafeli degilim. Sadece beni yanlis anlamani istemiyorum."

"İnan bana seni asla yanlis anlamam. Hissettigin her seyden haberim olur. Sen kendini yanlis anlatsan da ben anlamam." guven verici bir sekilde gulumsedi. Bu daha da urkmeme sebep olmustu. Nasil yani hissettigim her seyden haberi olurdu? Tam böyle bir seyin nasil mumkun olacagini soracaktim ki kapi caldi. Harika zamanlama pizzaci cocuk! Kalktim ve bir adim attiktan sonra duraksadim.

"Yoksa duygulari mi okuyorsun? Akil okumak gibi hani." kelimeler agzimdan ciktikca daha da anlamsiz geliyordu. Neden böyle bir sey sordum ki? Kendimi daha da rezil ettim aferin bana!

"Pizzaci kapida bekliyor seniii." kapiyi acmami isaret etti ve popoma hafifce vurdu. Kapiya ilerlerken isaret parmagimi Kivanc'a dogru sallayarak konusmaya devam ettim.

"Pizzayi aldiktan sonra cevap vereceksin ama kacis yok." Kapiyi acarkan minik bir kahkaha sesi duymustum. Sapkasiyla neredeyse tum yuzunu kapatmak için ugrasir gibi basini egmis, celimsiz, siska, elinde pizza kutusu olan biri cikti karsima. Gizemli gorunuyordu ama sonucta o bir pizzaci cocuktu. Ne kadar gizemli olabilir ki? Kapinin yanindaki duvara astigim sepetin icinden parayi aldim ve pizzaci cocuga uzattim. O sepete her zaman para koyardim cunku siparisleri odemek icin yukardan cuzdanimi almak zor geliyordu. Pizzaci cocuk parayi aldi ve kutuyu bana uzatti. Motor eldivenleri oldugu halde elinin titredigini gorebiliyordum. Kutuyu aldim. Sonunda kafasini kaldirip bana bakti.

"Afiyet olsun." bu bir kizdi! Ah, onu celimsiz, siska bir erkek sanmistim.

"Aa tesekkur ederim." kapiyi kapattim ve mutfaga gittim. Dolaptan 2 tane kutu kola aldim ve Kivanc'in yanina gittim.

"Ne kadar uzun surdu. Bir an pizzaci cocukla flort ediyorsunuz sandim." sesi hem sakaci hem de ciddiydi. Kiskanmis miydi beni? Kivanc beni kiskandi!

"Aslinda pizzaci kizdi. Hem salonumda Kivanc Kirbac otururken pizzaci erkek olsa bile flort etmem." koltuga oturdum ve aramiza pizzayi koydum. Kolalardan birini uzattim ve kutuyu actim. Bir dilim aldim ve kocaman isirdim.

"O minicik midene ne kadar çok sey sigdirabiliyorsun." siritiyordu. Ben de gulumsedim ve lokmami yuttuktan sonra cevap verdim.

"Pizza için midemde her zaman yer vardir." bir isirik daha aldim. Kivanc kahkaha atarak bana minik vir kalp krizi gecirttikten sonra o da bir dilim pizza aldi ve yemeye basladi. İkinci dilimi aldim ve isirdim. Keske isirmasaydim. Peynir uzamisti. Cekiyordum ama kopmuyordu. Uzayan peynirleri dislerimle, ip ceker gibi cekip agzima toplamistim. Daha sonra peynirin kopmasi için dua ederek pizzayi tekrar cektim. Lanet olasi peynir yine uzamisti. Ben peynirle cebelleşirken Kivanc bana gulmeye baslamisti.

"Suan seni operek oldurebilirim." dedi. Dudaklarim balik gibi buzulmus ve arasindan pizzaya bagli peynir sarkmis halimi opmek mi istiyordu? Ben kosarak kacar diye dusunmustum. Sonunda peynir daha fazla dayanamadi ve koptu.

"Veee Duru kazaniiir! Ezik pizza!" pizzamla konusmaya baslamistim. Pizzamla konusmustum Kivanc'in onundeTam utanacaktim ki Kivanc bir kahkaha atti ve beni kendine cekip dudaklarima minik bir opucuk kondurdu.

"Az once pizzanla kavga mi ettin sen?"

"Ama peyniri kopmadiii." sesim sanki suc isleyen bir cocugun bahane bulmaya calismasi gibi cikmisti.

"Hemen ozur dile pizzandan! Ezik dedin ona."

"Bosver. Ne de olsa midemdeki asitlerle karsilasinca unutacak." Pizzayla olan kavgamin espirileriyle birlikte yemege devam ettik. Bittiginde copleri topladim ve attim. Kivanc ellerini yikamaya banyoya gitmisti. Ben de mutfaktaki lavaboda ellerimi yikadim. Havluyu almak için dondugumde atacagim cigligi agzimi ve burnumu kapatan, genzimi yakacak kadar keskin alkol kokulu bez bogazima tikamisti.

Ana Yemek: AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin