Gozlerimi actigimda bir odada yataktaydim. Oda tanidik geliyordu. Biraz dogrulup etrafima bakindim. Nerede oldugumu cok iyi biliyordum. Odamdaydim. Eski odamda. Gunlerce iskence gordugun odamda. Annemin beni terkedip gitmesi uzerine bana rahatca iskence edwn adamin evindeki odamda. Ne kadar sure baygin kaldigimi hatirlamiyorum ama gorunuse gore İzmir'e gelecek kadar bayginmisim. Etrafa bakindim. Telefon aradim. Belki polisi arardim. Ne diyecektim ki? Babam beni zorla eve getirdi mi? Belki Kivanc'i arardim. Ama telefon numarasini bilmiyorum. Zaten burada da telefon, bilgisayar, posta guvercini ya da herhangi bir iletisim aleti yok. Tipki biraktigim gibi, hic degismemis. Pencereden disari baktim. Hava kararmisti. Buyuk ihtimalle babam olacak lanet herif sizmistir. Rahatca kacabilirim yani. Sessizce yataktan kalktim, parmak uclarimda kapiya ilerledim. Kulagimi kapiya dayadim. Babamin favorisi olan porno kanalindan gelen inlemelerle horultu sesleri birbirine karisiyordu. Tanrim bu adamin ne kadar igrenc biri oldugunu unutmusum! Kapiyi yavasca araladim. Parmak uclarimda cok yavas ve temkinli adimlarla sokak kapisina ilerlemeye basladim. Babami gorebiliyordum. 7/24 porno kanali acik olan televizyonun hemen karsisina yerlestirilmis, asildinda rengi krem rengi olmasi gereken ama kirden kahverengine donmus tek kisilik koltukta, kollari iki yana sacilmis, kafasi yana dusmus ve agzindan salyalar akar vaziyette uyuyordu. Heryerde bira siseleri vardi. Midemin bulanmaya basladigini hissettim. Ama yakalanmaktan korktugum icin mi yoksa bu rezaleti gordugum icin mi bilmiyordum. Sonunda kirden disibda bir yag tabakasi olusmus sokak kapisina ulasabildim. Arkami donup tekrar babami kontrol ettikten sonra kapinin kolunu yavasca indirdim. Tekrar babami kontrol ettim. Kapiyi yavasca aralamaya basladim. Cok gicirdiyordu. Babami bir kez daha kontrol ettim. Huzursuzca yerinde kipranmaya baslamisti. Sakinlesip uykuya tekrar dalmasini bekledim. 5 dakika falan surmustu ama bana 5 asir gibi gelmisti bu bekleyis. Sonunda tekrar horlama sesleri duyulmustu. Kapiyi biraz daha araladim. Bu sefer tahmin ettigimden de yukses sesli bir gicirdama duyuldu. Kalbimin yerinden cikacagini hissediyordum. Gozlerimi kapatip dudagimi isirdim. Lutfen uyanmamis olsun lutfen. Birkac koltuk gicirdamasi duyuldu. Ardindan bir kukreme.
"DURUU!" Arkami donmeye cesaret edememistim. Kaskati kalmistim. Beni dovecek diye dusundum. Agzimi yuzumu dagitacak, olduresiye dovecek. Yanilmamistim. Omzumda hissettigim el beni sertce yere savurmustu. Ardindan agza alinmayacak agir kufurler ve tekmeler. Yerde dizlerime sarilip tekmelerin karin bosluguma, kasiklarima yada goguslerime gelmesini engellemeye calisiyordum.
"Orospu gibi yasadigin hayat bitti artik!" dizime sert bir tekme "bundan sonra balkona bile cikmayacaksin!" kaval kemigime sert bir tekme "ben ne diyorsam, ne istiyorsam onu yapacaksin!" kalcama sert bir tekme... Ardindan sacimdan tutup beni ayaga kaldirdi ve tukuruklerini yuzume sacarak kukremeye devam etti. "O herifle de bir daha gorusmeyeceksin! Bundan sonra gordugun tek insan ben olacagim!"
Acimin tarifi yoktu. Aglamaktan baska bir sey yapamiyordum. Kivanc'in o muhtesem yuzu gormek istiyordum. Goz kamastiran gulumsemesiyle kendinden gecmek istiyordum. Opucuguyle sarhos olmak istiyorsum. Kollarinin arasina sokulup guvende oldugumu bilmek istiyordum. Kivanc'i istiyordum. Sacimi daha siki kavrayip yuzumun sol tarafini duvara sertce dayadi. Kasimin patladigini gozumun kenarina dolan sicakliktan anlayabiliyordum. Dudaklarini kulagina dayayip kukremeye devam etti.
"Seni bir kez hafife aldim, kacirdim. Ama bir daha ASLA! Duydun mu seni kaltak?! ASLA!" Pislik icindeki vucudunu vucuduma yaslamisti. O andan itibaren dayak faslinin bittigini anlamistim. Televizyondan gelen inlemelere onu daha da kizistiriyordu.
"Goruyorum ki artik kucuk bir kiz degilsin." Sacimi kavramadigi elini kalcamda gezdirmeye baslamisti. Artik her sey olabilirdi. Burada sıkışıp kalmistim. Burdan kurtulmama imkan yoktu. Bu psikopat kacmamam için beni yataga zincirler cani sıkıldıgında da gelip becerir giderdi.
"Neden titriyorsun? Sevgilin seni kurtarmaya gelmedi diye mi yoksa birazdan televizyondakiler gibi inleyecegib için mi?" psikopatca bir haz yasiyordu. Ama bu hazzi ona daha fazla yasatmayacaktim. Guclu duracak sesimi cikarmayacaktim. Korktugumu ve aci cektigimi belli etmeyecektim. Bir sey demedim.
"Kucukken de susmanin guc gostergesi oldugunu sanirdin. Yanildigini ogrenme zamani." Kalcama öyle bir vurmustu ki bir an belimin kopup duvarin diger tarafina gectigini sanmistim. Gozlerimi yumdum. Kivanc'i dusundum. Beni kurtarmaya gelecekti. Mutlaka gelecekti. Tekrar onun gulusunu, sesini, kokusunu dusunurken polis arabasinin isiklari pencereden girip kahverengi koltugu kirmizi-maviye boyuyordu. Nefesimi sonuna kadar cektim ve hayatimda attigim en buyuk cigligi attim. Siren seslerini bastirabilir miydi bilmiyordum ama tek sansim buydu.
"Ne yapiyorsun sen!!!" kukremenin ardindan beni resmen kagit parcasi gibi yere firlatti. Basima aldigim iki agir darbeden dolayi basim donuyordu. Ama bundan daha kotu olan polislerin beni duymamasiydi. Oylece gecip gitmislerdi.
"Kalk!! Cik git odana daha fazla asabimi bozma!!" Kahverengi ve pis kokan koltuktan yardim alarak kalktim. Duvarlardab destek alarak odama vardim ve kendimo direkt yataga attim. Bilincim kapanirken aklimda tek bir sey vardi.
Kivanc.
![](https://img.wattpad.com/cover/10865300-288-k944757.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ana Yemek: Aşk
RomanceDuygularla beslenen yaratık bu sefer korkuyla değil aşkla besleniyor. Onun için sıradan olan bir şey. Peki kurbanı? Yaşayacağı travmalar, dolduramadığı boşluk ve çok daha fazlası. Ana Yemek: Korku'nun 2. kitabı olan Ana Yemek: Aşk size birçok duyguy...