"Nasil siparis vermemistim? Vermissin ki geldi iste."
"Yanina gelip pizza fikrini soyledigimden beri sariliyorduk. Siparis vermedim."
Hakliydi. "Pizza?" dediginden beri sariliyorduk ve telefonu eline bile almamisti.
"Biri bizi mi dinliyor yani?"
Soruma cevap vermemişti. Yatak odasına gitti ve bir süre sonra döndü. Elinde silahla.
''Kıvanç! Onun evimde ne işi var?''
''Güvenlik amaçlı. Birileri evi dinleyip pizza ayağına bizi öldürebilir mesela.'' Söyledikleri mantıklıydı. Ama bu kaçışmadan sıkılmıştım artık. Sanirim buma alismam lazimdi. Artik normal bir hayatim yoktu. Her zaman teklikede olacagim.
"Be yapmayi dusunuyorsun peki?" dedim. Korkmuyordum. Sanki hergun yaptigimiz bir sey gibi geliyordu.
"Disari cikip arayacagim. Belki pizzaci gitmemistir hala."
"Bulunca ne yapacaksin?"
"Kibarca soru soracagim." dedi silahi isaret ederek. Filmlerdeki gini iskence sahneleri olacak demekki. Bicakla adamin orasini burasini kesip laf almaya calisacak.
"Etrafi kirletne yeter. Kan lekeai cikmiyor." dedim olayin siradanligini sesime yansitarak.
"Sana birine iskence edip öldüreceğimi belirtiyorum sen etraf kirlenmesin diyorsun. iyi misin sen?"
"Ne dememi bekliyorsun Kivanc? Hayatimiz artik boyle gececek hep. film gibi. Kabullenmek zorundayim."
Bir sey demedi. Bir sure gozlerime bakti, alnimdan optu ve gitti. Ben dw o gelene kadar pizzayi imha etne karari aldim. icine zehir falan konmussa yemeyelim. O kadar aksiyondan sonra hayattayiz pizza öldürdü dedirtmem artik. Pizzayi kutusuyla birlikte sokaktaki cope atmayi dusundum ama sokak hayvanlari yiyip zehirlenir diye vaz gectim. Sonra aklima bir secenek gelmeyince amaaan diyip kutuyu buzdolabinin tepesine koydum ve salona gectim. Televizyonu actim. Kanallari dolandim. Hicbir sey cekmedi. Kendime itiraf etmesem de pizzacidan korkuyordum. Kivanc'a guvenim sonsuzdu ama yine de korkuyordum. Bir an once ne olacaksa olsun istiyordum. Hem artik gelmelerini istiyordum hem de hic gelmesinler istiyordum. Evrenin tercihi hemen gelmelerinden yana oldu.
"Bebegim bir ip getiriir misin baglayalim sunu." Kivanc pizzaci cocugun boynunu kavramis sandalyeye oturtuyordu. Gidip bodrumdan halat aldim. O halati saksinin kenarina sarmayi dusunuyordum dekor amacli, ama baska bir isimize yaradi. Halati goturdum ve Kivanc ciplak elle ikiye ayirip yarisini ellerini diger yarisini ayaklarini baglamak icin kullandi. O kadar kalin halati nasil ciplak elle ikiye ayirdigini hala anlamiyorum .
"Hicbir sey soylemeyecegim. Iskence etmeniz de bit ise yaramayacak cunku meditasyon yoluyla aciyi hissetmeme ozelligine sahibim" dedi pizzaci. Anlattigi olayi biliyordum. Budist kesisler falan yaparlarmis. Beyni bir seye sartlandirinca aciyi bile yok edebilirlermis.
"O zaman seni sarhos ederiz. Meditasyonla bilincini acik tutamayacagini biliyoruz." dedim. Aslinda boylr bir sey bilmiyoedum sadece tahmin. Umarim tutar.
"Dahiyane bir fikir. Ama yutacagimi kim soyledi?"
"Yeter bu kadar sacmalik." dedi Kivanc ve pizzaciya dogru egilip gozlerinin icine bakti.
"Ne yapacaksin, beni opecek misin?" dexi pizzaci cocuk alayla. Hakliydi. O kadar yakinlasmisti ki bir opusuyorlar sanmistim.
"Bana kim oldugunu soyle." dedi Kivanc dumduz bir sesle, neredeyse fisildayarak.
"Avci."
"Ne avcisi?"
"Tarnodis."
"Beni nasil buldun?"
"Buyuyle."
"Ne buyusu?"
"Yer bulma buyusu."
"Neden beni sectin?"
"Siradaki hedefim sendin."
"Neden ben?"
"Zayifsin."
daha fazla soruya gerek yoktu. Kivanc'in zayif olmasinin nedeninin ben oldugumu herkes biliyordu. Ama aklima takilan sey Kivanc'in pizzaciyi nasil boyle rahat konusturduguydu. Hipnotize etmis gibiydi.
"Disari cik, evine git ve kendini öldür. " dedi Kivanc. Burnundan ve kulaklarindan kan akiyordu. pizzaciyi cozdu ve koltuga oturdu. Pizzaci agir adimlarla evden cikiyordu. Kivanc'in yanina gittim. Yorgunluktan kelimenin tam anlamiyla ölüyor gibiydi.
"Iyi misin?"
"Evet."
"Bir sey ister misin?"
"Hayir."
"Onu nasil yaptin? Adami nasil o kadar kolay konusturdun?"
"Bebegim sonra konusabilir miyiz dinlenmem gerek."
"Tamam pekala. Ama beslenmen gerek bence. Uzun zamandir beslenmiyorsun."
Ve tekrar isik, hafif bir aci. Son hatirladigin Kivanc'in gogsunde, birlikte uykuya dalmamizdi.
Sadece telefondan giriyorun ve telefon uzun suredir tamirdeydi. Gec oldu kusura bakmayin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ana Yemek: Aşk
RomanceDuygularla beslenen yaratık bu sefer korkuyla değil aşkla besleniyor. Onun için sıradan olan bir şey. Peki kurbanı? Yaşayacağı travmalar, dolduramadığı boşluk ve çok daha fazlası. Ana Yemek: Korku'nun 2. kitabı olan Ana Yemek: Aşk size birçok duyguy...