Part 18

711 44 10
                                        

1 AY SONRA

-Kivanc-

1 ay olaysiz gecmisti. Tam Duru'nun istedigi gibi. Bu 1 ay icinde her istedigimizi yaptik. Piknige gittik, televizyon izledik, balik tuttuk, sinemaya gittik, alisverise ciktik, kamp yaptik vs. O kadar mutlu ki. Bunu tarnodis olmayan biri bile anlayabilir. Gozleri parliyor, surekli guluyor. Ama ben onun mutlulugunu daha farkli hissediyorum.  O mutluysa bunu vucudumda fiziksel olarak hissediyorum. Icimi hos bir sicaklik kapliyor. Asla bitmesini istemedigim  bir sicaklik. O suan uyuyor ben de onu izliyorum. O kadar guzel bir yuzu var ki. Bakmaktan kendimi alamiyorum. Derin ela gozleri aralanmaya baslar baslama yuzunde kocaman bir gulumseme olustu. Basimi donduren bir gulumseme.

"Gunaydin."

"Gunaydin."

"Ne zamandir beni izliyorsun sen?"

"Bilmem. Sana bakarken zaman kavramimi yitiriyorum." deyip gulumsedim. Yanaklari kizarmaya basladi. Hala bu tur cumlelerimin onu utandiriyor olmasi cok hosuma gidiyor. Masumiyetin vucut almis hali.

"Bugun ne yapmak istersin banalim Utangaclar Prensesi?"

"Tiyatroya mi gi-" daha cumlesini bitirmeden eliyle agzini kapadi ve ogurmeye baslayip tuvalete kostu. Arkasindan gittim ama kapiyi kitlemosto.

"Duru iyi misin? Kapiyi acar misin bebegim?" cok endiseliydim. Kalbim yerinden cikmak uzereydi ama bunu ona belli edip onu da endiselendirmek istemiyordum. Bu yuzden olabildigince sakin bi ses tonuyla konusmaya calistim.

"Hayir acmam. Beni kusarken gormeni istemiyorum! Cok igrenc!"

Bu haldeyken bile beni gulumsetmeyi basarmisti.

"Senden igrenecegimi falan dusunmuyorsun umarim. Kapiyi ac lutf-" cumlemi bitirmeden kapiyi acmis karsimda dikiliyordu. Gozlero kanlanmis yuzu bembeyaz olmustu. Dusunceli gorunuyordu. Bir seyler hesaplamaya calisiyor gibiydi.

"Iyi misin?" ellerimi beline sarip kendime cektim. Ama o kadar derin dusunuyordu ki hissettigini bile sanmiyorum.

"Bugun ayin kaci?"

"25i. Neden?"

"Regl donemim bir bucuk hafta gecikmis. Bu hic olmaz. Hic bir zaman gecikmez." paniklemisti ve korkuyordu. Hissedebiliyordum.

"Ne demek istiyorsun, hasta falan misin?" "Ne demek istedigimi biliyorsun."

Ne demeK istedigini cok iyi biliyordum ama hemen bu sonuca varmak istemiyordum. Ikimiz farkliydik. Ben tarnodis o ise insan. Ne olacagini bilmiyorum ve belirsizlik beni korkutuyordu.

"Hazirlan. Hastaneye gidelim." fazlasiyla sersemlemistim. Korkuyordum. Duru'nun zarar gorup gormeyecegini bilmiyordum.

Hastaneye gittigimizde ona test yapildi ve sonuclari beklemeye basladik. Ikimiz de konusmuyorduk. Birbirimize bakmiyorduk bile. Sanki ikimiz de bu konuyu acmaktan morkuyor gibiydik. Ama eger hamileyse bu bebegi dogurmanin ona zarar verecegini dusunuyordum. Yari tarnodis yari insan mi olacakti. Hamilelik doneminde Duru'ya zarar verecek miydi? Resmen ben Edward, Duru Bella. Ayni seyleri yasiyorduk. Ama Bella'nin hamileliginin son gunleri ve dogum ani aklima geldikce korkum bin kat artiyordu. Duru'nun oyle olmasina uzin veremezdim. Bebegin alinmasi gerektigininsoylemek icin basimi kaldirdim. Gordugum manzara kelimeleri bogazima dizmisti. Bacaklarini bagdas yapmis, karnina bakiyor ve iki eliyle oksuyordu. Onu 3-4 saniye izleyebildim. Sonra ona baktigimi farkedince kafasini kaldirip sanki yanlis bir sey yapiyormus gibi ellerini hizlica indirdi.

"Kivanc" bir cirpida soylemek ister gibi derin bir nefes aldi. Ama o agzibi acamadan doktor geldi. Ikimiz de yerimizden hizla kalkip doktorun karsisina dikildik.

"Tebrik ederim. 2 haftalik hamilesiniz." dedi ve bize bir dosya verip gitti. Duru cok fazla sey hissediyordu. Korku, panik, mutluluk, heyecan, hayal kirikligi, cekingenlik, sucluluk...Her biri bende bicak etkisi yaratiyordu. Bu bebegi istiyor muydum? Baba olmaya hazir miydim? Ah, kesinlikle hazirdim! Tanrim baba oluyorum! Riskleri Duru'yla da konusacagim ama suan sadece anne baba olacak olmamizin sevincini yasamak istiyordum. Duru'ya baktim. Urkek ve titrek gozlerle bana bakti. Ne dersem deyim kabul edecek gibi gorunuyordu.

"Senin gibi cirkin olursa cami avlusuna birakir kacarim." dedim ve muzipce guldum. Once soyledigimi anlamaya calisti sonra kucuk bir ciglikla boynuma atladi.

"Bebegimiz olacak!"

Ana Yemek: AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin