Sakin olmalıydı.
Sakin olmalı ve yalnızca aramaya cevap vermeliydi.
Bu sadece bir telefondu ve insanlar, kelimeler dışında telefondan bir insana zarar veremezlerdi.
Jungkook kelimelere alışmıştı. Kelimeler o kadar çok canını yakmıştı ki, artık işe yaramıyorlar, tıpkı grip virüsü gibi vücuduna girip en az hasarla geri gidiyorlardı.
Derin bir iç çekti.
Telefonunu açtı ve kulağına yaklaştırdı."Alo?"
Sesi titrememişti, buna seviniyordu.
'Jungkookie... ellerim seni özledi."
Dudaklarını ısırdı Jungkook. Canını acıtmak için sertçe ısırdı. Cevap vermedi.
'Neden yaptın?' diye sordu karşıdaki ses. Jungkook gözlerini sıkıca kapatıp derin bir iç çektikten sonra cevap vermişti ona.
"Beni sen zorladın."
Karşıdaki ses ise belli belirsiz bir kahkaha patlatmıştı. Anlaşılması güç, acı dolu bir çığlığa da benziyordu.
'Seni hiçbir şeye zorlamadım ama sen... sen arkadaşını arkasından bıçakladın.'
Jungkook kaşlarını çattı. Asla, asla kimseyi arkadan bıçaklamamıştı. O, yalnızca korkmuş ve bazı şeyleri gizli tutmak isterken bazı şeyleri gözler önüne sermişti o kadar.
"Beni sen zorladın ve ben, bir gün senin nerede olduğunu bulacağım. Kaçıp saklandığın o delikten seni çıkaracağım. Ardından da hepimize, özellikle ona yaşattığın acıların bedelini ödeteceğim."
'Oh tanrım! Kime acı çektirmişim ki? Taehyung'a mı?'
"Kime olduğunu biliyorsun."
Karşıdaki ses burnunu çekti ve saçlarından hışırtı sesleri gelmeye başladı. Evin içinde geziniyor olmalıydı ki sesi titrek geliyordu.
'Beni bulman dileğiyle o zaman. Açıkçası saklanmaktan sıkıldım.'
Jungkook sırıttı buna karşılık. Onun ciddi olmadığını çok iyi biliyordu.
"Bulacağım. Ben olmasam bile başkası bulacak. Cezanı önünde sonunda çekeceksin."
Karşıdaki ses durmuştu. Yaptığı hareketler kesilmişti, ölüm sessizliğine yatmıştı sanki bir anda.
Cevap gelmeden telefonun öylece açık olduğu iki dakikanın ardından hat kesildi ve Jungkook boş bip sesleriyle kaldı öylece.
Nedense, onun acizleştiği hissi doğmuştu içinde. Hatta o kadar acizleşmişti ki, Jungkook bugüne kadar söylediği herşeyden pişman olmuştu.
Belkide sessiz kalsaydı, onu yenmek daha kolay ve acısız bir hal alırdı.
Üstelik kimse,
Kimse Hoseok'u suçlamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gospel #bts
Fanfiction- Jung Hoseok; depresif, intihara meyilli, kayıp. Başlangıç: 7 Ocak 2017 Bitiş: 16 Şubat 2017