+ jungkook's story

2.4K 241 75
                                    

Bonus bölüm 2: Jungkook'un hikayesi.

Jungkook henüz on yaşındaydı tüm bunlar yaşandığında, hem çok küçük hem de çok korkaktı kendini koruyabilmek için, fakat yine de içinde bir yerde, cesur bir çocuk vardı. Bu sayede asla anılarını bırakmamıştı.

Ailesi öldüğünde, annesinin en yakın arkadaşı ve bu hayattaki tek varlığı olan Siho onu sahiplenmiş, kocası Wooshi'nin de onayı ile evlatlık edinmişti. Jungkook yeni evine on bir yaşında taşındı. Bir sene boyunca kaldığı yetimler evi, yine de en iyi zamanlarıydı.

Annesinin tek bir vasiyeti olmuştu giderken, o da oğluna iyi bakılmasıydı. Varlıklı bir ailede büyümüşken Jungkook'un birdenbire yeni ve düşük kalite bir hayata alışması zordu. O da bir çocuktu ve istekleri oluyordu.

Babasının vasiyeti de tıpkı annesininki gibiydi fakat o bir de evlerini bırakmıştı Jungkook'a. Zengin bir mahallede, uçuk bir dekorasyona sahip muhteşem bir ev.

Annesinin en yakın arkadaşım dediği Siho ve Wooshi bu fırsatı kaçırmak istememiş, defalarca evi Jungkook'un elinden almaya çalışmıştı. İlk başta denedikleri sevgi dolu sözler, hediyeler, öpücükler ve seyahatler işe yaramadığında ise tehdit ve şiddet başlamıştı.

Jungkook on beş yaşına gelene kadar tehditlerle geçen hayatından nefret etmeye devam etti. Her gününün üvey anne ve babasından dolayı eziyetle geçtiğini düşünse de henüz başına gelecekleri tahmin edememişti.

Aynı yaşta arkadaşlarıyla tanıştı, aşık oldu ve ilk sevgilisini buldu. Eşcinsel olmasının nedenini bozuk çocukluğuna vurdu önce, sonradan Seokjin sayesinde kendini kabullendi.

On altı yaşına gelmişti ki, üvey anne babasının şiddet dolu tehditleri başladı.

Ses etmedi. Hiçbir zaman ses çıkarmadı ve tek başına dayanmaya çalıştı her şeye. Üvey anne ve babasının aksine güzel evlerinin, yıllar sonra bile güzel olduğunu sanmıyordu. Yıkık dökük ama anılarla dolu bir mekandı. Bazen oraya gider ve doyasıya ağlardı. Anne ve babasının resimlerini öperdi. Yatağında uyurdu. Eskileri hatırlamaya çalışıp hatırlayamazdı.

Bir gün, yumrukların ve tekmelerin yerini kemerlere bıraktığı bir gün, Hoseok çıkıp gelmişti öylece evlerine. On dokuz yaşındaydı, arkadaşlarına anlattığı yarım hayatının utanç verici kısmının Hoseok tarafından görülmesinden utanmıştı. Bir yandan Hoseok'un sessiz kalmasını sağlamaya çalışırken diğer yandan üvey anne ve babasını, Hoseok'u tehdit etmekten alıkoymaya çalıştı.

O zamana kadar da başarmıştı.

Hoseok'a suç atılmadan öncesine kadar, iki tarafı da gayet iyi idare etmişti. Öyle ki haftanın altı gününü birlikte geçirdiği Seokjin'in bile anlamamasını sağlamıştı olan biteni. Fakat ne zaman ki üvey anne ve babasını durdurmak için elinde bir şey kalmadı, o zaman diğerleri de öğrendi olan biten her şeyi.

Herkes kolayca suçlarken Hoseok'u, o büyük olanın acısını dindirmek istedi, fakat kendi acısını bilr dindirememişken nasıl ona yardım edebileceğini bilemedi. Eli ayağı birbirine dolandı ve tökezledi. Belki de arkadaş gruplarında en çok zarar görmüş iki kişi olarak Hoseok ve Jungkook bir uçuruma sürüklendi.

Jungkook bir dala tutundu,
Hoseok düştü ve kayboldu.

Her gece ve gündüz dua etti Jungkook, Hoseok'un geri dönmesi için. Büyüğünden nefret eden sevgilisine bağırıp çağırmak istedi defalarca.

'O suçsuz, yapma!' diye fakat ne yararı olur bilemedi.

Çoktan doksan gün geçmişti.

Herkesten, belki de son anda celallenen Taehyung'dan bile daha çok aradı Hoseok'u. Asıl evine gidip orada vakit geçirdiği zamanlarını Hoseok'un evine gidip her bir köşeyi araştırarak geçirdi.

Hatta Jeju adasının broşürünü bile o düşürmüştü yere. Yoongi ve Jimin'in bulduğunu görünce de iç çekmişti.

Fakat sonunda bulundu büyük olan. Aynı gülümsemeye, aynı parlak gözlere ve aynı perçemlere sahip olarak geri geldi.

Teşekkür etti Jungkook Tanrı'ya, dualarını sonunda kabul ettiği için.

Üvey anne ve babasını, o günden sonra görmedi Jungkook. Aramalarına cevap vermedi ve evlerine bile gitmedi. Seokjin'le birlikte tuttukları evlerine taşındılar, diğerleri de hayatlarına devam etti.

Her şey iyi gitti, her hayatta yaşanmış zorluklar yine yaşandı fakat çoğunlukla iyiydi.

Jungkook artık on dokuz yaşındaydı ve ev üstünde yalnızca o hak sahibi olabilirdi. Üvey anne ve babası da artık ne kadar mahkeme gezerse gezsin, amaçlarına ulaşamayacak kadar yükümsüz kişilerdi.

gospel #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin