-: Bir küçük tavşancık varmış.
Bu küçük tavşancık, çayırlarda zıplarken bir kurbağa ile karşılaşmış.
Kurbağaya bakmış, bakmış, çirkinliği karşısında ona kahkaha atmış.
Dalga geçmiş, çimdik atmış, ona vurmuş.
Kurbağa ses çıkarmamış çünkü korkuyormuş.
Aslında bir prens olan kurbağa defalarca çirkin olduğunu düşündüğünden ağlamış.
Tavşancık ise tüm bu yaptıklarının cezasını çekmeden yaşayacağını düşünmüş hep.
Taa ki bir gün...-: Bir fil sürüsünün altında ezilene dek.
-: Aynen öyle Hoseok.
Günaydın.-: Güneş doğmadı.
Ama sana da günaydın.-: Eski zamanları özlüyor musun?
Yedimiz birden buluşur ve şu kafeye giderdik.. adı neydi?-: Pore.
-: Hala daha garip bir isim.
-: Evet.
-: Her zaman filtre kahve içiyordun. Neden o tadı iğrenç şeye katlandığını hiç anlamadım.
-: Tadı güzeldi.
-: Bence değildi.
Güzel olan tek şey Latte'ydi.-: Başka bir şey içmezdin.
-: Evet...
-: Gülüşünü özlemişim.
Altınızdan birini gülerken duyalı uzun zaman oldu. Yalnızca bana kızmakla meşguldünüz.-: Seninde gülüşünü duymayalı uzun zaman oldu. Fakat ben artık duymak istediğimi sanmıyorum.
-: Lütfen şu ânı bozma Namjoon.
Son bir iyi anı istiyorum hayatımda.-: Son bir iyi anı bırakacağım kadar değerli biri misin peki?
-: Eskiden belki. Şimdi buna sen karar vereceksin.
-: Hm...
Üzgünüm Hoseok.
Sanırım değilsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gospel #bts
Fanfiction- Jung Hoseok; depresif, intihara meyilli, kayıp. Başlangıç: 7 Ocak 2017 Bitiş: 16 Şubat 2017