10:55

1.8K 319 23
                                    

-: Evimi biliyorsun.
Konuşmak istediğinde gelebilirsin bana.

-: Hoseok bu defterleri çoktan kapattık
öyle değil mi?

-: Fakat hala destek olmam için
beni arıyorsun Yoongi.

-: Haklısın. Neden yaptığımı bilmiyorum.

-: İçinizden biri bile dinlemiyor olmasına rağmen beni, sizin ihtiyacınız olduğu her anda ben sizi dinlemeye hazırım.

-: Üzgünüm ama bu düpedüz enayilik oluyor.

-: Olmadığım bir o kalmıştı. Ne zarar gelir?

-: Bir gün hep birlikte tatile çıkabilmeyi istemiştim hep. Hepimiz yetişkin olduğunda. Şimdi olanlara bak.

-: Eğer beni hala kabul ediyor olsaydınız sizi en sevdiğim yere götürebilirdim. Ama görünüşe göre yalnızca altınız gideceksiniz.

-: Neresiymiş orası?

-: Sessiz, insanlardan izole edilmiş, neredeyse kimsenin geçmediği bir yer. Unutulmuş bir otobana bağlı ve etrafı yemyeşil.

-: Ormanda mı?

-: Evet. Bir ağaç ev. On altı yaşlarımdayken babam işe gittiğinde annemle arabaya atlar ve buraya gelip bu evi bitirmeye çalışırdık. Üç yıl boyunca denedik ama bir türlü bitmedi. Yinede güzeldir.

-: Evet, güzele benziyor.

-: İçinde de bir şömine vardı üstelik. Elbette baca çıkışı gibi şeyleri yapamamıştık. Sadece bir dikdörtgen ve bir boşluk. Ama şömine işte.

-: Nerede peki?

-: Sana söyledim. Unutulmuş bir otobanda.

-: Seul'de mi?

-: H-hm.

-: Biri daha arıyor Hoseok. Kapatıyorum.

-: Şey... bir şey soracağım hemen. Çok kısa.

-: Çabuk ol.

-: Bana inanmıyorsun Yoongi ama neden anlattıklarımı dinliyorsun? Bunu merak ediyordum sadece.

-: Aslında sana sadece anlattığın yerin neresi olduğunu sormuştum. Devamını kendin getirdin.

-: Oh... üzgünüm.

-: Sorun değil. Sende beni dinliyorsun.

gospel #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin