gospel #bts

when he is not far

Elinde, numaralar olan kağıdı sıktı ve sondan ikinci numarayı tuşladı. Eve geri döndüklerinden beri tek kelime etmemiş, elde ettiği bilgiyi arkadaşlarıyla paylaşmamıştı.

Diğerlerinin işine karışmasını istemiyordu. Hoseok'u kendi bulmak, yalnızca o sarılmak istiyordu.

Belki, kahraman sıfatını alma gibi bir isteği de olabilirdi ama açıkçası, Hoseok'a iyi gözükmek için herşeyi yapardı.

Artık onun yaşadığından ve kendisini kolayca affetmeyeceğinden emindi. Bu yüzden oraya yalnız gidecek ve başka düşünceler onları rahatsız etmezken sevdiği oğlana yaklaşacaktı.

Kulağına fısıldayacaktı;

"Seni seviyorum. Beni affetmeni istiyorum."

Ve belki, Hoseok onu yanıtlayacaktı.

Sesini o kadar çok özlemişti ki onun, ağzından çıkacak tek şey küfür bile olsa dinleyecekti Taehyung.

Açılan telefonla birlikte dikkatini karşı tarafa verdi.

-: Moon Hotel resepsiyon. Size nasıl yardımcı olabilirim?

Karşıdan gelen tanıdık ses ile duraksadı bir süre. Tanıdık olduğuna emindi fakat kim olduğunu bir türlü çıkaramıyordu.

-: Merhaba, otelinizde Jung Hoseok isimli biri kalıyor mu acaba?

Sorduğu soruyla bu sefer karşısındaki ses geç cevap vermeyi tercih etmişti.

Bir resepsiyonist ile geçebilecek en bunaltıcı diyalog bu olmalıydı.

-: Üzgünüm, müşterilerimiz hakkında bilgi veremem.

-: Fakat bu gerçekten acil bir durum. Lütfen.

-: Bunu yapamam.

-: Bakın, arkadaşım yaklaşık bir yıldır kayıp ve ben onu bulabilmek için çabalıyorum anlıyor musunuz? Bulmamda yardımcı olmanız gerek.

-: Bayım, zorluk çıkarmayın. Bunu yapamayacağımı söyledim.

-: En azından böyle bir müşteriniz varsa Kim Taehyung'un onu aradığını söyleyin ve de bulacağını. Lütfen en azından bunu yapın.

Karşı taraf telefondan uzaklaşmış olmalıydı. Nefes seslerinin titrettiği telefon hoparlörü bir an için sessizleşmişti.

-: Alo?
Orada mısınız bayım?

-: Evet... şey, eğer öyle bir müşteriniz varsa söylediklerinizi iletirim.
İyi günler efendim.

Taehyung yüzüne kapanan telefonunu kulağından çekip derin bir iç çekti. Şimdiye kadar ki hiçbir otel ona böyle zorluk çıkartmamıştı ve bu yüzden mi bilinmez, Taehyung Hoseok'un orada olduğunu hissediyordu.

Fakat son bir numarası daha vardı.
Araması gerekiyordu.
Belki daha sonra otele gidip resepsiyonist ile yüzyüze konuşabilir, anlaşabilirdi.

Eğer Hoseok oradaysa ve o adam bulmasını engellemeye çalıştıysa hayatı boyunca kullanmadığı yumruğunu bile kullanabilirdi.

Umutlanmadan önce listedeki son numarayı tuşladı.

Belki şansı bu sefer yaver giderdi.