Kaçış planı

48 42 4
                                    

1 ay sonra...
Ryan ile görüşmemizden 1 ay geçti. Onu o kadar özlüyorum ki. Kullandığı cümleler hala kulaklarımda çınlıyor. Buradan çıktığımda neden böyle bir şey yaptığını öğreneceğim. Yıllarca onunla yaşadım, kardeşi bildi beni. Destek çıktı bana. Ama şimdi eskileri bir kenara attı. Hayır. Ryan böyle biri değil. Mutlaka bunun altında bir neden yatıyor. Bu nedeni öğrenmeliyim. Çıkmalıyım buradan. Yine Ryan ile güzel günler yaşamak istiyorum. Balık tutmaya gidip temiz havanın tadını çıkarmak istiyorum onunla.
David bana karşı bir hamle yaptığında yumruğunu tam yüzüme yiyordum. Hemen kolundan tutup onu yere serdim. David'di etkisiz bir hale getirdiğim. Artık bana karşı bir hamlede bulunamazdı. Ayağa kalkıp ellimi ona uzatım. Elini tutuğumda onu havaya kaldırdım.
“Harikasın! Bu kadar hızlı öğreneceğini düşünmemiştim.”
Ona gülümsedim.
“Senin sayende.”
Vücudumun terlemişti. Üstümdekileri çıkarıp yenilerini giydim. Bu duruma alışmaya başladım. Eski olsa her tarafım ağarırdı. David sayesinde kendime olan güvencim artı. Ona karşı kendimi borçlu hissediyorum. Teşekkür bile edemedim. Ryan'la görüşümüzden sonra bana çok destek oldu. O gerçekten iyi bir arkadaş.
“Devrim artık planımı işleme vakti. İkimizde buradan çıkacağız.”
Nasıl yani kaçacak mıydık? Bu olamaz ya yakalanırsak? Bu çok tehlikeli.
“David bu çok tehlikeli. Bunu nasıl yapacağız? Planı anlat bari.”
“Vakti geldiğinde her şeyi anlatacağım sana Devrim.”
Peki vakit ne zamandı? David'din aklında ne var? Çok iyi bir plan ki bizi buradan kurtaracaktı.
“David vakit deyip duruyorsun. Ne vakti?”
David yanıma gelip ellerini omuzuma yerleştirdi.
“Yarın her şey yarın gerçekleşecek.”
Yarın. Yarın mı?
“David peki-“ cümlemi tamamlayamadan kesti.
“Endişe etme tamam mı? Ben her şeyi düşündüm sen sadece bekle.”
Kafamı evet dercesine salladım.
“Teşekkürler David.”
Bekçinin çıkardığı sesle irkildik. Bekçi kalın demir kapıdan içeri girdi. Elinde bir çanta vardı. Elindeki çantayı David'de uzattı.
“Birisi geldi. Sana temiz kıyafetler bıraktı. Al şunları. İçini kontrol ettim.” 
Bekçi David çantayı verdikten sonra kapıdan çıktı. David Bekçi gider gitmez çantayı açtı. İçindeki kıyafetleri tek tek çıkartı. İstediğini bulduğunda sırıttı. İyi ama bu bir polis kıyafetiydi. Nasıl yani?
“David bu polis kıyafetini ne yapacaksın?”
David'din gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı.
“Bu en önemli nokta. Bu bizi buradan çıkaracak.”
David bana baktı.
“Kesinlikle bu plan işe yarayacak Devrim.”
...
Yemekhaneye geldiğimizde ikimizde uygun bir yer bulup oturduk. Önümüzdeki tabağı kaşıklamaya başladım. David etrafa bakınıp duruyordu. Sanki birini arıyordu. Gözünü birini kesti. Adama işaret verdiğinde adam oturduğu masadan kalkıp David'de doğru geldi. Adam David'din yanından geçerken eliyle David'din cebine bir şey koydu. Ne olduğunu görmedim. David'de kaşlarımla işaret verdim.
“Anlatırım sonra.”
Oda yemeğini yemeye başladı. İkimizde yemeğimizi bitirdikten sonra David yanıma yaklaştı. Kulağıma doğru fısıldadı.
“Devrim Hulk'un yanına gidip ona küfür ediyorsun.”
Ne küfrü? David ne yapmaya çalışıyor?
“Neden? Neden bulaşayım ona?”
Anlamsız bir ifadeyle ona baktım.
“Devrim dediğimi yap.”
Bir bildi vardır elbet. Yoksa benden neden böyle bir şey istesin? Hızlıca ilerleyip Hulk'un karşısına geçtim. Elimi sert bir şekilde demir masaya vurdum. Herkes kafasını kaldırıp bana baktılar. Bağardım.
“Aptal herif!”
Hulk oturduğu masadan kalktı. Nefes verdi. Çok öfkelenmişti. Ellini bana savurarak.
“Belamı arıyorsun lanet olası pislik! Şimdi sen bittin.”
Hulk yüzüme sert bir yumruk indirdi. Ağrı bedenime işledi. Bir anda yere serildim. David arkadan geldi ve o da Hulk'un yüzüne bir yumruk geçirdi. Hulk hiç bir şey olmamış gibi David'in karnına sert bir tekme geçirdi. David yere serildi. Ben hemen kalkıp Hulk'un yüzüne sert bir yumruk geçirdim. David bana baktı.
“Devrim karışma bırak vursun!”
David'din planının bir parçası olmalıydı. Ama neden? Yoksa hastane? Hemen geri çekildim. Hulk tam bana doğru hamle yapıyordu ki David ayağa kalkıp hulk'un yakasından tutup yere serdi. Hulk acıyla inlerken küfür savurdu. Hulk kalkıp ikinci yumruğunu David'de geçirdi. David yere serilince Hulk David'in yüzüne defalarca yumruk geçirdi. David acıyla bedenini sallarken inliyordu. Bu haline acımıştım. Bekçiler gelip Hulk'un kolundan tutup götürdüler. O sırada David'din bayıldığını gördüm. Hemen David'in yanına oturdum. Bekçiler gelip David'di götürdüler. David'di hiç bu kadar kötü görmemiştim. Durumu çok kötüydü. Sanki amacı buydu. Hulk'a karşı hiç mücadele etmedi. Bu da planının bir parçası olmalıydı.
...
Bir anda cebimdeki sesle Uyandım. Uzandığım yataktan kalkarak cebimdeki şeyi çıkardım. Telefon olduğunu görünce şok oldum. Bu telefonu cebime kim koymuştu? David? Omu koymuştu yoksa? Telefonu açtım. Üzerinde “Bir mesajınız var.” Yazıyordu. Mesajı açıp baktım.
“Devrim ben David. Ben kaçmayı başardım. Seni almaya geleceğim. Bugün herkesi dışarıya çıkaracaklar. Bu sırada beni bekle. Mutlaka dışarıda ol. Dışarda olunca bana mesaj at.”
Bu ne demekti? David nasıl kaçmayı başardı? Bunu nasıl becerdi? Kafamda o kadar soru ürete bilirdim ki. Hiç bir şeye anlam veremiyorum. Nasıl kaça bildi? Kafamı sert bir şekilde kaşıdım. Beynim uyuşmuştu. Oturduğum yataktan kalkıp egzersiz yapmaya başladım.
Egzersizleri yaptıktan sonra terleyen vücudum için yeni kıyafetler giydim. Tabureye oturup Bekçinin gelmesini bekledim. Yatakta unuttuğum telefonu alıp cebime koydum. O sırada bekçi geldi.
“Uyan! Hadi yemekhaneye!”
Bekçi uyanık olduğumu gördükten sonra kelepçeleri takıp beni dört duvarlı odadan çıkardı. Yemekhaneye doğru yol alırken kapının önüne geldik. İçeri girdim. Herkesin gözü üstümdeydi. Bekçi kelepçeleri çıkardıktan sonra masaya oturdum.
Yemeği bitirdikten sonra bekçi herkesi tek tek çıkartı. Benim sıram geldiğinde beni kalın demir kapıdan çıkartı. Hücreye doğru ilerlemiyorduk. Dışarı çıkarmıştı beni bekçi. Elimdeki kelepçeleri özgür bıraktı. Güzel havayı içime çektim. David bana mesaj at demişti. Bir banka oturup cebimdeki telefonu tutup önünü kapatarak mesaj yazmaya çalıştım. Kimsenin görmemesi için elimden geleni yaptım.
“Buradayım.” Diye mesaj attım.
Telefonu tekrar cebime koydum. Yeni bir mesaj gelmesi için bekledim. Cebimde titreme hissedince telefonu cebimde tutarak mesajı açtım.
“Bahçenin sonuna kadar gel.”
Tekrar cebime koyup banktan kalkıp bahçenin sonuna geldim. Bir süre orada bekledim.
Aniden bir helikopter sesiyle irkildik. Hepimiz helikopterin çıkardığı rüzgarla baş etmeye çalıştık. Helikopter tam üstümüzde durdu. Helikoptere baktığımda bir polis helikopteri olduğunu gördüm. Cebimdeki titremeyi hissedince telefonu cebime tutarak mesajı açtım.
“İp merdivene tırman çabuk.”
İp merdiven önüme düşünce hızlıca tırmandım. Tüm bedenim titriyordu. Polis kıyafeti giymiş bir kadın elini bana uzatınca ellini tuttum. Helikopterin içine binip koltuğa oturup oradan uzaklaştık. Kalbim çok hızlı atıyordu. Elim ayağım bir birine dolanmıştı. David bunu nasıl başarmıştı? Bu helikopter her şey harikaydı. Bu plan harikaydı. Hiç bir bekçi helikoptere ateş edemiyor. Hapishaneden uzaklaşıyorduk.
Kadına baktım. Helikopterin sesi yüzünden net duyulmuyordu. Bu yüzden bağararak konuştum.
“David nerde?”
Nefes nefese kalmıştım. Bu olanlara hala inanamıyordum.
“David burada.”
Ne? Burada mıydı? Neredeydi? Gözlerimle etrafa baktım ama o yoktu.
“Hani yok nerede?”
“David tam karşında.”
Bu kadın bana şaka mı yapıyordu?
“Şaka mı bu?”
Kaşlarımı çatıp gözlerimi kadına diktim.
“Sence şaka yapıyor gibimi görünüyorum.”
Bu kadında kimdi? David bu kadını ne diye tutmuştu?
“Devrim benim David. Aslında ben bir kadınım.”
Küçük bir kahkaha atım.
“Şaka mısın?”
Ona anlamsız bir bakış attım. Kadın bana o kadar ciddi bakıyordu ki inanmak istiyordum.
“Bana inanmak istemiyorsan inanma. Ama ben David'im. Yani gerçek adım Sarah.”
O olamaz. Bu nasıl olur? Bu kadın bana çok tanıdık geliyor. Biraz daha kurcalarsam bulurum. Simsiyah saçlar, kahve gözler ve güzel bir kadın. Bu çok tanıdık. Bu kadın rüyamda gördüğüm kadına çok benziyor. David ve o kadın. Bu gerçek olamaz. Rüyada mıydım? Helikopter ve şimdide bu kadın. Kesinlikle rüyadaydım.
“Bu olamaz. Buna inanmamı mı bekliyorsun? Karşıma geçmiş ben David'dim diyorsun?”
Adının Sarah olduğunu öğrendiğim kadın gözlerini kısıp yanıma oturdu.
“Devrim benim David. Ben bedenimi farklı birine dönüştürebiliyorum.”
...



PAYDOSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin