"Daha geç geleceğinizi düşünüyordum." Kendini koltukta oturan Zayn'in hemen yanına bırakan Elizabeth, göz ucuyla bana baktı ve elindeki mısır gevreğinden büyük bir kaşık alıp ağzına doldurdu. Ve ağzı gevrekle doluyken, olabileceği en tiksinç haliyle konuştu.
"Ne o? Rahat rahat bu koltukta sevişemeyeceksiniz diye mi üzüldün?" Ben kendimi zorlayarak susarken, destek çıkmasını umarak Aleisha'ya baktım. Fakat o halinden oldukça memnun bir halde ve dudağındaki hınzır gülümsemeyle Elizabeth'e bakıyordu.
"Ne kadar komiksin." Elizabeth bana göz kırptı ve Zayn'e ufak bir bakış attı. Zayn de bakışlarına karşılık verdikten sonra uzanıp dudaklarını Elizabeth'in başına bastırdı.
Onlarda bir hal vardı.
Ve bunu fark eden bir tek ben değildim.
"Sizin ne bu halleriniz?" Aleisha'nın sorusu karşısında, Elizabeth vurdum duymaz bir tavırla uzanıp elindeki kaseyi ortadaki sehpaya bıraktı. Ardından gözlerini devirip tek elini havaya kaldırdı.
Ve o an geldiğinden beri elindeki şey ilk defa dikkatimi çekti.
Bir yüzük.
Ve sonrası bende tamamen boşluktu. Çünkü Aleisha'nın sevinç çığlığı kulağımdan girip beynime saplanmış, oradan da tüm vücudumu felç etmişti.
"Aman Tanrım! Aman Tanrım! Aman Tanrım!" Aleisha yanımda çırpınarak bağırmaya devam ediyordu. Ardından uzanıp Elizabeth'in elini tuttu ve yüzüğü yakından incelemeye başladı.
"Bana her şeyi anlatıyorsun!" Zayn ona gözlerini devirdikten sonra hafifçe gözlerini devirdi.
"Evlenme teklifi ettim ve o da kabul etti. İşte bu kadar." Bu Aleisha'yı tatmin etmemiş olmalı ki, Aleisha gram azalmamış heyecanıyla Elizabeth'in kolundan tutup onu peşinden sürükleyerek odadan çıkardı.
Zayn ile yalnız kaldığımızda aramızda rahatsız edici bir sessizlik oluşmuştu. Hafifçe boğazımı temizledim ve sessizliği bozmaya çalıştım.
"Onunla ciddisin ha?" Zayn dudaklarında beliren ufak gülümsemeyle başını salladı ve koltukta arkasına yaslandı.
"Onu sevdiğimi fark ettiğim andan beri ciddiyim, dostum." Usulca başımı salladım. Onu anlayabiliyordum.
"Sizin adınıza gerçekten sevindim." Zayn başını sallarken usulca oturduğu koltukta öne kaydı ve direk gözlerimin içine baktı.
"Siz ne durumdasınız?" Gözlerim usulca salonun kapısını kontrol etti. Ardından Zayn'e geri döndüm.
"Beraberiz." Zayn'in dudakları samimi bir gülümseme ile gerilirken, başını salladı.
"Aleisha'yı uzun zamandır tanırım. İyi bir kız." Ben de gülümsedim ve onların burada olmadığı birkaç günü düşündüm.
Yalnız kaldığımız birkaç gün düşündükçe gözüme bir rüya gibi görünmeye başlamıştı. Mutluydum. Sonunda mutlu olduğumu iliklerime kadar hissedebiliyordum ve içimde çok uzun süredir kalakalmış boşluktan artık eser yoktu. Ve bu kesinlikle Aleisha sayesinde olmuştu. Ona bunun için minnettardım.
Zayn başka yorum yapmadan cebine uzandı ve bir paket sigara çıkarıp içinden aldığı bir dalı dudaklarına götürdü. O sigarayı yakarken sessizce onu izliyordum. Elizabeth ile olan ilişkilerini en başından beri biliyordum ve bu hale gelmelerinin nasıl olduğunu düşünüyordum. Sadece 1 ay önceki Elizabeth'i düşünürken, Zayn ile olmaları gözüme o kadar imkansız geliyordu ki, hâlâ şu anki durumlarına inanmıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPACE 3 | FUTURE OF THE PAST / z.m
Fanfiction"Sadece yanlış sonuçlanmış bir sahneyi değiştirip, olması gerektiği gibi sonlandıracağız... Senaryoyu değiştireceğiz." Space #3. Kitap