7. Bölüm

1.2K 35 1
                                    

Dünkü hayalkırıklığım azalmaya başlamıştı. Yine Utku sabahtan yurda gelmişti ve yine dersleri ekiyordum. Bu sefer yurdun dışına çıkmak istemiştim ama izin alamamıştım ve daha çok dedikodu artmasını istemediğimden kantin ya da kampüsün meydanı gibi kalabalık alanlara gitmedik. Onlar yerine yine papatya bahçeme gittik. Utku'ya dünkü olayları anlatırken -tabiki Oktay kısmını atlayarak- o da papatyalardan bana taç yapıyordu. Anlatmam bitince o da tacı başıma taktı. 

-Beren bu okuldaki salakların seni kızdırmasına izin verme. Lise dedikodularını iyi bilirim. Tabi yanında benim gibi yakışıklı birini gördüklerinde herkesin çenesi açıldı.

-Ahahah tabi tabi durmadan öv sen kendini. 

-Tatlım sadece gerçekleri dile getiriyorum. Tabi benim kadar iyi gözüküyor olsaydın ne demek istediğimi anlardın. 

Küçük bir kahkaha atıp omzunu yumruklamaya başladım. 

-Abi, daha ne kadar kalacaksın burda?

-Valla daha kalmayı planlıyordum bücür ama derslerini çok ekmeye başladın sanki?

-Of saçmalama Utku. Gerçekten beni dersime mi göndermeye çalışıyosun?

-Evet bücür hadi kalk bakalım. Sen doğru derse ben de biraz şehri keşfe çıkayım. 

Derse gitmeden önce lavaboya uğrayıp makyajımı tazeledim. Tam kapıdan çıktım. Yandaki koltuklarda Oktay'la arkadaşlarını gülüp eğlenirken gördüm. Sinirlerim gerildi ve elimde olmadan dinlemeye başladım. Kısa boylu yılışık bir çocuk Oktay'la konuşuyordu.

-Geçen gün seni bir kızla gördüm kanka. Tamam kız taştı ama pek senin tarzın değildi. Hayırdır?

-Bora az daha açık ol. Ben günde kaç kızla görüşüyorum haberin var mı lan?

-Ya var ya yeni kız işte. Pek bir özelliği yok kumral uzun boylu bir kız. Bir kaç gündür birlikte görüyorum oğlum anlat işte.

-Ha o mu? Lan bir şey yok tabi. Tipim değil. Canım sıkılıyor bu aralar, takılıyorum öyle.

Gözlerim dolmaya başladı. Benden bahsediyordu emindim. Gerizekalıyım ben gerçekten. Aramızda bir şeyler olabileceğine nasıl inanmıştım. Tipim değil demişti resmen. Gerzek sanki belli bir tipi vardi da her kızla görüşüyor konuşuyordu. Kendimi tekrar lavaboya attım. Ama hayır ağlamayacaktım o hakkımı dün kullandım ben ve bir daha onun için ağlamamaya söz verdim. 

Sakince lavabodan çıkıp görünmeden sıvıştım. Artık derslerime girip o aptalı aklımdan çıkarmam gerekiyordu. Ben kimse için kendimi harap edemem. Ne kadar kendimi telkin etmeye çalışsam da hayalkırıklığı üstüne hayalkırıklığı yaşıyordum. İyice moralim bozulmaya başlamıştı. 

***************************

Tüm günümü Eda'yla geçirdim. Beni hiç yanız bırakmıyordu. Ona neden üzgün olduğumu anlatmamıştım ama üzgün olduğumu görebiliyordu ve olabildiğince yanımda durmaya çalıştı. Hatta gece olunca da benle kalmak istedi. Ne kadar yasak olduğunu ve bir uyarıyı daha kaldıramayacak olsam da izin verdim. Eda gidip insanlardan yer yatağı dilenirken ben odama abur cubur stoku yapmaya koyuldum. Bir kaç film seçtim ve bilgisayara yükledim. Eda geldiğinde her şey hazırdı. Hemen oturup romantik bir film açtık ki emin olun ilk tercihim değildi şu son günlerden sonra. 

Filmde çılgın bir kız ve tehlikeli bir oğlanın aşk öyküsü anlatılıyordu.  İşin garip tarafı Eda çocuğun her romantik jestinde iç geçiriyordu. Artık şüpheci arkadaş tavrını almam gerektiğine kara verip filmi durdurdum. Eda'yı sıkıştırmaya başladım. Önce beni pek takmayıp durmadan inkar etti. En sonunda ikna ettim ve anlatmaya başladım.

-Bak Beren valla ilk sana açılacağım bu konuda. Benim biliyorsun buradaki ilk senem bu yıl, geçen sene bu okulda değildim. Neyse, geçen seneki okulumda okuyan bir çocuk vardı. Resmen aşıktım ona. Ne yapsa hoş geliyordu gözüme. Çok yakışıklıydı zaten. Hele gözleri var ya Beren derin bakıyordu resmen. İçim gidiyordu. Ama ne yazık ki doğru düzgün bir kere bile konuşmamıştık. Çok istedim ama olmadı. Sonra da o okuldan ayrılıp buraya geçmek zorunda kaldım. Çok zor geldi en başta ama sonradan unuttum gibi oldu. Unutmamışım meğerse artık o da bu okulda okuyor ve ben onu her geçen gün gördükçe tekrar aşık oldum. 

-Eee söyle Eda ad söyle tanıyor muyum?

-Tanıyorsun galiba zaten en başta senle o yüzden tanışmıştım biraz da bayaa yakın arkadaş gibiydiniz ve ben de belki beni onunla tanıştırabilirsin diye düşündüm. 

Bir dakika ya. Benim hiç arkadaşım yoktu ki burda yani hiç olmadı. Ama tabi ondan bahsediyorsa?! Hayır hayır o olamaz. Olamaz nolur o olmasın. LÜTFEN!!

-Adı Oktay. Yemyeşil gözlü, uzun bir çocuk, simsiyah saçları var. Hatırladın değil mi?

Hayır HAYIIIR! Tabi ki hatırlıyordum. Hep aklımda olan birini nasıl unutabilirdim ki?

Yeni DeneyimlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin