ZAMANDA VE UZAYDA

Bölüm 34-ONLARA ANLAT

Herkese merhaba yeni bölüme hoşgeldiniz. Zamanda Ve Uzayda için son kez iyi okumalar. Başka hikayelerde görüşmek üzere :) O zamana kadar kendinize iyi bakın :)

Bir kitap bitiriyorum gözyaşlarımla. Elleriniz kayıp gidiyor avuçlarımdan. Yok oluyorum usulca. Son kelimelerim dökülüyor ağzımda. Karlar yağıyor avuçlarıma. Bu son, veda vakti gelmiş işte. Bir papatya soluyor kalbimde. Ölüyorum usulca. Bir parçamı sizinle birlikte bırakıp gidiyorum. Kokunuz burnumda tütüyor. Bir kere olsun size sarılabileyim istiyorum.

Ben gidiyorum. Sizi çok kırdığımı bilerek gidiyorum fakat elimden hiçbir şey gelmiyor. Elimde olsa gitmezdim asla. Sırtımı yatağın başlığına dayamış yanımda oturup beni izleyen adama bakıyorum. Son gecemiz diye düşünüyor biliyorum. Yarın sizi kucağına alırken ben yok olacağım sessizce. Birileri doğarken birileri ölecek yine. Hiçbir şey değişmeyecek dünyada. Kimse bilmeyecek sizin gibi iki harika insanın dünyaya geldiğini. Kimse anlamayacak Uzay'ın gülümsemesinin burukluğunu. Kimse bilmeyecek hayatın bizleri ne kadar yıprattığını. Her şey yine aynı kalacak. Dünya aynı hızıyla dönmeye devam edecek. Hava bile çok güzel olacak. Bu adamın kalbi aynı anda hem büyük bir mutluluğu hem de büyük bir acıyı kaldırırken hava bile çok güzel olacak düşünsenize bu ne büyük bir terbiyesizlik. Oysa dünyanın durması ve her insanın bir dakika sadece bir dakika için susması lazım onun kalbi bunu hak ediyor.

"Neden bu kadar acını kimseye anlatmadın sevgilim?" diyorum.

Elimle yanağını okşuyorum.

"Ben yalnız büyüdüm biriciğim. Kimse yoktu yanımda. Ben senin gibi değilim ben ağlayamam, anlatamam. Ben kimseye bir şey anlatamadım. Beni dinleyecek kimsem yoktu benim" diyor.

Kalbim parçalanıyor. Onu sevin. Birbirinizi hep dinleyin. Acılarınızı babanıza anlatmaktan korkmayın ve onun acılarını dinlemekten çekinmeyin. Israrcı olun benim kadar ısrarcı olun. Ne yaşarsanız yaşayın sakın pes etmeyin hayat yaşamak isteyeceğiniz kadar güzel.

"Ben öleceğim" diyorum.

Bir damla yaş akıyor sol gözümden tutamıyorum kendimi. Öleceğim için hiç üzgün değilim aslında tek derdim sizi bırakacak olmam.

"Biliyorum. Kayıp gideceksin avuçlarımdan. Ve ben seni tutamayacağım" diyor acı dolu gözlerini yaşlı gözlerimden ayırmadan.

Ben gökyüzünde bir yıldız olacağım ve hep sizi izleyeceğim. Ben hep sizin kalbinizde olacağım. Ben sizin en büyük hayallerinizde, en gizli rüyalarınızda saklanıyor olacağım. Ben bir gün unutulsam da hep sizin için gökyüzünde sizleri izliyor olacağım.

"Ben öleceğim ve senin anlatacak kimsen kalmayacak yine" diyorum.

"Beni düşünme" diyor.

O da ağlamaya başlıyor benim gibi. Sıcak gözyaşları kalbimi yakıyor. Benim için ağlamasını istemiyorum. Bu adamın hep mutlu olması lazım.

"Ben hep sadece seni ve kızlarımı düşünürüm" diyorum.

"Gitme, bizi bırakma" diyor.

Elimde olsa asla bırakmam o da biliyor. Haklıydı. Belki de doktora daha erken gitseydim siz gelmeden iyileşmiş olurdum. Haklıydı aptal, bencil ve düşüncesizim. Biraz olsun onu dinleseydim sizinle birlikte yaşamaya devam edebilirdim. Yinede hiç pişman değilim hayatımın geldiği noktadan hangi noktada olursak olalım hayat bana sizi ve Uzay'ı verdi bundan pişman olamam.

Öleceğinizi bilseniz son gecenizde ne yaparsınız? Ben bütün geceyi babanızın kokusunu içime çekip ona sarılarak geçireceğim. Bütün gece elimi karnıma koyup tekmelemenizi bekleyeceğim. Bütün gece sizin için yazıp sizin için dua edeceğim. Ben gideceğim belki ama ruhum parçalara bölünüp kalbinize dökülecek. Sizler kalbinizde benim ruhumdan parçalar taşıyacaksınız bunu sakın unutmayı. Ve gülümsemeyi sakın unutmayın. Gülümsemek en güzel ilaç her acıyı geçirir.

"Onlara anlat" diyorum.

"Onlar benim acılarımla acı çekmeyecekler onlar hep mutlu olacaklar" diyor.

Bu adam öyle güzel bir baba olacak ki sizi izlerken hep mutluluktan ağlayacağım ben. Bu adam öyle güzel baba olacak ki benim eksikliğimi hiç hissettirmeyecek size. Anneanneniz olacak, dayılarınız olacak, Asya teyzeniz olacak. Hiç eksik büyümeyeceksiniz siz. Sizi seven bir sürü insan olacak etrafınızda bunu sakın unutmayın.

"Onlara neler yaşadığımızı anlat. Onlara babandan bahset. Korkularını anlat. Onlara hayatını anlat. Bütün eksiklerini kapat. Onlara de ki bu dünyada onlardan başka hiçbir kızı sevemiyorsun. Onlara de ki onları çok seviyorum. Onlara resim çekmeyi öğret, onlara güzel ve kırık dökük olan kalbini göster. Onlara onların benim en güzel masalım olduğunu söyle. Seni seviyorum Uzay birbirinize iyi bakın. Elini ellerinden çekme. Beni bırakan avuçların onlara sıkıca sarılsın." diyorum.

"Ben zamanda ve uzayda hep seni severim. Ben hep onlara sarılacağım, her gece seni anlatacağım onlara, bütün eksikliklerini kapatacağım, ben bundan sonra sadece onlar için nefes alacağım, senin kadar güzel ve senin kadar güçlü olacaklar. Onlar benim umudum ve biriciğim" diyor.

"Ve onlara de ki sevgilim dünyaya bir daha gelsem ben yine seni ve onları severim. Ben dünyaya bir daha gelsem de elli yıl yaşamaktansa bu yirmi üç yılı tercih ederim. Ben yine onları seçerim. Bu en iyisiydi. Geçirebileceğim en güzel ömür bu. Bunu hiçbir şeye değişmem. Ne seni nede kızlarımı hiçbir şeye değişmem. Siz benim biriciğimsiniz" diyorum.

İşte böyle güzel kızlarım. Yarın siz gözlerinizi açacaksınız ve ben gözlerimi yumacağım. Sizin kokunuzu bile içime çekemeden gideceğim. Size asla sarılamamanın, sizi asla öpememenin acısıyla öleceğim. Her ne olursa olsun asla kendinizi suçlamayın kızlar benim için, ben sizin saçınızın tek teli için bile hiç düşünmeden vazgeçerim kendi hayatımdan. Siz benim yerime de gülümseyin kızlar. Benim için gülümseyin, ben hep sizin kalbinizde olacağım. Elinizi kalbinize koyduğunuzda beni hissedeceksiniz.

Benim annem hiç bana akıl vermedi, ben yirmi bir yaşında öğrendim annemle babamın nasıl tanıştığını. Sizde bunları yaşayın istemedim kızlar. Sizde benim gibi annesiz büyüyün istemedim. Ben bir çocuk gibi annemi hayatıma almazken bugün görüyorum ki sizin acınız benimkinden çok daha büyük. Özür dilerim o yüzden. Yemin ederim elimde olsa sizi bir dakika bile yalnız bırakmazdım. Eğer kalabilseydim kanımın son damlasına kadar kalabilmek için savaşırdım.

Dilimin ve gönlümün elverdiğince anlattım size babanızla nasıl tanıştığımı kızlar. Sizde benim gibi hiç anne tavsiyesi almadan büyüyün istemedim kızlar. Bunları okurken gülümseyin kızlar sakın ağlamayın. Bunlar benim en güzel anılarım. Ben sizi izlerken hep gülümsüyor olacağım bunu unutmayın. Annenize bir iyilik yapın kızlar babanızın elini sakın bırakmayın. Acısını asla size göstermez biliyorum siz anlayın kızlar. Cevap vermeden önce dudağının kenarını ısırıyorsa yalan söylüyordur, konuşmadan önce mutlaka yutkunur, canı çok sıkkınsa çayına ve kahvesine çok şeker atar, kabus görmüşse çizgi film izler, ağlamışsa susar. Ona sarılın kızlar, ne kadar susarsa o kadar çok sarılın. İzin verin sevsin başka bir kadını sevemez biliyorum ama yardım edin sevsin. Babanız o kadar iyi ve kırık dökük bir adam ki izin verin sevsin. Ben gidiyorum ama siz gitmeyin.

Beni affedin. O kadar yanlışım ki benim hatalarımı çekiyorsunuz belki de annesizliğinizle o yüzden affedin beni. Siz bizim Umut'umuz ve Biricik'imizsiniz. Bunu unutmayın. Adınızda bile bizim için ne kadar değerli olduğunuzu görün. Sizin için sahip olduğumuz her şeyi hiç düşünmeden feda edebileceğimizi bilin. Ne yaşarsanız yaşayın benim babam beni korur diyin. Sizin babanız sizi her şeyden korur.

Sakın elinizdeki bu kitabın mutsuz sonla bittiğini düşünmeyin ben sizin tahmin bile edemeyeceğiniz kadar mutluyum şu an anne olacağım için. Ben hikayenin buradan sonrasında sizi izliyor olacağım sakın benim yaptığım hataları yapmayın canım kızlarım. Babanızın elini tutun ve unutmayın anne olana kadar en önemli şey aşk.

Uzay'ın dudağına küçük bir öpücük kondurup başımı göğsüne koyuyorum. Ellerimi karnıma koyup ellerimle sizi hissedip Uzay'ın kalp atışlarını dinlerken son uykuma dalıyorum. Son düşündüğüm şey yarın dünyaya geleceğiniz için ne kadar heyecanlı olduğum oluyor.

Sizleri seviyorum, hep seveceğim.

Zamanda ve uzayda.

SON MUTLU.