2 yıl önce:
Telaşlı adımlarla kapıya koştum.
Bu Ellie olabilir. Belki yardıma ihtiyacı vardır, diye düşündüm.
Fakat kapıyı açtığımda karşımda Frankie'yi ve üç arkadaşını ellerinde sopalarla dikilirken buldum.
Frankie,
"Bunu ilk ve son kez söyleyeceğim. Ellie'den uzak dur seni göt deliği! Bugün onunla SENİN yüzünden tartıştım," diye bağırdı.
Arkadaşları sinsi ve kötücül bakışlarını bana atıyor, ellerindeki sopaları gösteriyorlardı.
"Ellie'ye asıldığım falan yok. Sadece yakınlarda bir metro durağı olup olmadığını sormuştum."
Sinirle burnunu çekti.
"Soracak başka kimse yok muydu?"
"Bak dostum..."
"Senin dostun falan değilim ben."
"Her neyse...bak. Onun orada çalıştığını bilmiyordum. Tanıdığım başka kimse olmadığı için ona sordum."
Omzunu silkti.
"Ellie ile konuşamazsın, ona soru soramazsın, onunla arkadaş olamazsın. O kız benim."
Bu olayı bu kadar büyütmesi çok saçmaydı ve sinirimi bozmuştu.
Sonra sinsice gülümsediğini fark ettim.
"Ama bunun bir cezası olmalı, senin yüzünden kavga ettik," diye bağırdı ve içeri bir adım attı.
Arkadaşları da onu takip edip içeri girince bir adım geri gittim."Çıkın buradan!"
Frankie elindeki sopayla giysi dolabına vurdu, bakışları hiç normal değildi.
"Yoksa? Ne yaparsın?"
Elimi yumruk yaptım.
Frankie arkadaşlarına kaş ve göz işaretleriyle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu."Ne yapıyorsunuz?"
"Bunları hak ettin yetim çocuk," deyip eşyalarımı dağıtmaya başladılar.
"Yapmayın," diye bağırıp onlara engel olmaya çalışsamda beni dinlemeyip ittiler.
"Yapmayın!"
Diğer eşyalarımı korumaya çalıştım.
Frankie,"Burada gitar var," deyip gitarıma doğru yöneldi.
Ona zarar vermesine izin veremezdim, benim için en değerli olan eşyama zarar vermesine izin veremezdim.Hemen Frankie'nin omzundan tutup kendime çevirdim ve yumruk attım. Tam ikinci yumruğu indirecekken sırtıma sert bir şeyle vurulduğunu hissettim.
Bilincim hızla kapanırken bedenim yerçekimine yenik düştü.
Bu bir rüya olmalıydı. Üzerimde siyah giysiler vardı ve uzakta bir kapı görünüyordu. Koşup kapıyı açtım, ilk başta müzik aletleri ile dolu bir odada olduğumu düşündüm. Fakat sonra sulara gömülen bir arabada olduğumu anladım. Camlara vurup kurtulmaya çalıştım ama olmadı. Nefesimi tutmaya başladım, görüntü tekrardan bulanıklaşmaya başladı.
Gözlerimi açtığımda kendimi odamda buldum, sırtımda felaket bir ağrı vardı. Ayağa kalkmayı denedim, çok zorda olsa oturabilmiştim. Etraf darmadağınıktı, bütün giysilerim yere saçılmış,buzdolabı yere devrilmişti.
Gitarımın sapasağlam olduğunu gördüğümde derin bir nefes aldım.Dışarı çıkıp temiz hava almak istiyordum, başım vücudum gibi ağrıyordu. Saate baktığımda yaklaşık yarım saattir baygın olduğumu anladım.
Odamdan çıktığımda otoparkta Frankie ve Ellie'yi gördüm. Yine tartışıyorlardı ama bu sefer daha sakinlerdi. Tahta bir kirişin ardına saklanıp onları dinledim.
"Frankie bunu nasıl düşünürsün? O çocukla aramda asla bir şey olamaz. Ben seni seviyorum."
"Özür dilerim Ellie."
"Ah Frank...neyse...sokak ortasında konuşmayalım. Arabaya bin."
"Yürüsek olmaz mı? Çok fazla benzin yok."
"Tamam," diyerek Frankie'nin elinden tuttu Ellie.
Hüzün tüm benliğimi kaplarken kendimi onları takip etmek üzere yürürken buldum.
Bunu neden yaptığıma dair bir fikrim yoktu.
Ellie Frankie'nin bana yaptıklarından habersiz miydi merak ediyordum doğrusu.
Yoksa biliyordu da aşkı gözünü kör mü etmişti?
Ama onun gibi kızlar bir centilmeni hak ederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Treat You The Best - Shawn Mendes
FanfictionBu hikaye 'Treat You Better' klibinden esinlenilmiştir. Shawn, ailesi olmayan bir sokak müzisyenidir. Annesini, babasını ve hatta kardeşi Aaliyah'ı araba kazasında kaybetmiştir. İki yıl önce taşındığı motelde kalan komşusu Ellie'ye aşık olur. Fakat...