polis

158 10 1
                                    

Ellie,

  "Frankie bağırma! O gün barda Shawn'a rastladım ve şaşırıp orada ne yaptığını sordum. O da birşeyler içmek için geldiğini söyledi. Sakin ol, anlamadan dinlemeden kimseyi yargılamamalısın."

Frankie,

  "Lanet olsun! Hepiniz ne haliniz varsa görün," dedi ve Ellie'nin elinden tutup çıktı.

Camila, Cameron'u sakinleştiriyordu. Matt denen çocuk ise Cameron'un tekmesiyle hala sarsılmaktaydı. Sarsılmış bir şekilde Frankie ve Ellie'nin ardından çıktı.

Camila Cameron'a,
"Sakin ol  aşkım, " diyerek omzunu sıvazlıyordu.

Cameron,
"Eğer  bir daha Frankie ve herhangi bir arkadaşı bana bulaşırsa çok kötü olacak. Şuan aşırı sinirliyim.Gidip Frankie ve çetesini bir güzel  dövebilirim ama yapmayacağım "

Camila,
"O aptalı ve çetesini kafaya takmaya gerek yok. Hepsi  it sürüsü," diyerek Cameron'un yanağına bir öpücük kondurdu.

Cameron başını kaşıyarak,

"Sen de olmasan sakinleşmem imkansızdı, " diyerek Camila'nın dudağının kenarından öptü.

Ben de yavaşça kalkıp,

"Gitmeliyim artık," diyerek gülümsedim.

Camila,
"Görüşürüz o zaman yine burada. Bu arada bir dahaki görüştüğümüzde müzik hakkında konuşalım," dedi.

Ben,
"Tabiki de... " diyerek onay verdim.

Cameron,
"Dostum bir gün Frankie sidiklisi yine karşımıza çıkarsa ikimiz onu çok müthiş pataklayalım," dedi gülümseyerek.

Camila hemen araya girip,
"Tabiki de böyle bişey yapmayacaksınız. Onunla uğraşmaya bile değmez.Bak, benim için başına bela alma," dedi.

Cameron,
"Çoktan aldık bile sevgilim ama o it gerçekten dayağı hak ediyor, " dedi sinirle elini yumruk yapıp masaya vurarak.

Cameron yine ," Ama senin için uğraşmayacağım Camila," diyerek sevgilisinin saçını öptü.

Ben de,

"Ben başıma çoktan aldım Frankie belasını zaten, " dedim sırıtarak.

Cameron şaşkın gözlerle,

"Nasıl yani dostum? Şunu biraz açar mısın bize," diye sordu.

"Uzun hikaye... bir daha buluştuğumuzda anlatırım."
Camila ve Cameron'u selamlayarak,
"Görüşürüz o zaman,"dedim.

Camilla ve Cameron aynı anda,

"Görüşürüz dostum," diyerek güldüler, gerçekten çok hareketli bir gündü.

Acaba Andrew Gertler'in çalıştığı Island Records'a gitmeli miydim? Eğer gidersem benim için bir umut, bir şans olacaktı geleceğim için. O şirkete gidersem hayallerim gerçek olabilirdi. Belki de bunu yapmalıyımdım.

Island Records yazan kartı inceliyordum. Andrew'in bahsettiğine göre çok ünlü şarkıcılar bu şirkete bağlıymış. Hayallerimin gerçekleşmesi için her şeyi yapardım, bu yüzden oraya gidecektim.

Oraya gitmek için kalkıp hazırlandım, tam gitarımı alacakken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda iki tane polis durmaktaydı.

Treat You The Best - Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin