Gözlerimi açar açmaz yanı başımda duran Ellie'yi fark ettim. Ağlıyordu.
"Shawn lütfen uyan, lütfen."
Elleriyle yüzünü kapamış hıçkırıyordu. Gözlerimi hemen kapadım.
"Shawn, ne olursun uyan. S-seni seviyorum..."
Bu duyduklarım gerçek miydi? Yine rüya mı görüyordum yoksa?
Gözlerimden yaşların süzüldüğünü hissettim.
Aniden bir kapı açıldı."Bayan, süre doldu. Hastanın dinlenmesi lazım."
Ellie sıcak ellerini ellerimin üzerinden çekip odadan ayrıldı. Gözlerimi yeniden açtım ve hemşirenin şaşkın gözleriyle karşılaştım.
"Hemen doktora haber vereyim," diyip hızla gitti.
Odanın koridor tarafındaki camına baktığımda Camila ve Cameron'i gördüm. İkisi de neşeyle el sallıyordu. Bir dakika sonra içeri girdiler.
Camila koşup bana sarıldı.
Cameron,
"Dostum bizi çok korkuttun," diyip omzumu sıvazladı.
Camila,
"Bir an öleceksin sandık. Yoğun bakımdaydın. Doktor hayati tehliken olduğunu söyleyince kendimizi kaybettik. Ama neyse ki kurtuldun," dedi."Peki bana neler oldu anlatır mısınız? Hiçbir şey hatırlamıyorum."
İkisi de birbirine şaşkınlıkla bakınca güldüm.
"Bunu yapanın Frankie olduğunu hatırlıyorum ama diğer detaylar kayıp. Neredeydim? Ne yapıyordum? Nasıl oldu?"
Cameron yumruğunu sıkıp,
"Doğum günüm için bir mekandaydık. Sadece Ellie'yi davet etmiştik, yemin ederim. Ama Frankie piçi de gelmiş. Yarım saat sonra seni aramaya çıktık. Başında Ellie duruyordu ve ağlıyordu. Hemen ambulans çağırdık," derken bir yumruğunu diğer eline vuruyordu.
"Ah bir elime geçirsem onu! Fena döveceğim."Camila Cameron'i sakinleştirip bana döndü.
"Bir şeyler hatırlayabildin mi?"
"Şu an için hayır."
Biz konuşurken odaya doktor girdi.
"Şimdi sizleri dışarı almak zorundayım," dedi Camila ve Cameron'a bakarak.
"Hastamızı daha fazla yormayalım, değil mi?"Camila başını sallayarak Cameron'la dışarı çıktı.
"Shawn Mendes... adın çok tanıdık geliyor. Şimdi hatırladım! Sen şu klibinde görünmez güçler tarafından şiddet gören çocuksun. Kızlarım sana hayran."
Zor olsada güldüm.
Doktor gözlerime ışık tutuyordu.
"Ne zaman çıkarım?"
"İki gün sonra. Yaranı hiç hafife alma bayım."
"Peki neden bir şey hatırlamıyorum?"
"Yere sert düşmüssün, başına dikiş attık. Ama yakında hatırlarsın."
Doktor dışarıda bekleyen Ellie, Camila ve Cameron'i çağırdı.
"Evet, arkadaşlar. Shawn 2 gün sonra hastaneden çıkacak ama en az bir hafta bakıma ihtiyacı var. Burada ailesinin hayatta olmadığı yazıyor. Ona kim baka-"
Ellie atılıp,
"Ben! Ben ona bakabilirim! Hem motelde odalarımız yanyana. Olur mu Shawn," dedi.
Çok ama çok şaşırmıştım. Camila ve Cameron'a baktığımda onların da şaşırdığını gördüm.
"Şey...Olur evet."
Doktor dışarı çıkmadan önce kızları için benden imza almayı unutmadı.
Ellie yanıma yaklaşıp bana sarıldı ve,
"Lütfen Shawn...lütfen şikayetçi olma! Frankie'nin ailesini düşün! Lütfen Shawn! Onun adına özür dilerim," diyip ağlamaya başlamıştı.
Şimdi bana neden bakmak istediğini anlıyordum.
-
2 gün sonra
Andrew'in yardımıyla geldiğimiz motel odasında ben yatağa uzanmış dinlenirken Ellie kahvaltı hazırlıyordu.
Frankie'den şikayetçi olmamış daha doğrusu olamamıştım. Camila ve Cameron buna şiddetle karşı çıksa da Ellie için bunu yapmak zorunda kalmıştım.
Onun üzülmesini istemiyordum, bu beni paramparça etse bile mutlu olsun istiyordum.
"Kahvaltını yatakta yemek zorundasın."
Mutfaktan çıkan Ellie taşıdığı tepsiyle oldukça tatlı duruyordu.
Hazırladıklarını hızla yediğimi görünce güldü.
Ben de ona karşılık verdim ama ağzımdan sarkan jambonu unutmuşum. Bunu görünce kahkaha attı. Eğer onu böyle güldüreceksem sonsuza kadar rezil olmaya hazırdım.
Mutfağa bulaşıkları yıkamaya gittiğinde ister istemez kendimi kontrol ettim. Hastane ve dikişlerim yüzünden yıkanamamıştım.
Saçlarım berbattı."Ellie!"
"Efendim Shawn?"
Elinde bulaşık eldivenleri vardı."Hastaneyi arar mısın ? Dikişlerim duş almamı engeller mi?"
"Doktorla konuşmuştum. Çok dikkatli olduğun sürece sorun yokmuş."
"Pekâlâ."
Binbir zorlukla banyoya gittim. Tişörtümü çıkarmaya başladığımda hissettiğim acıyla donakaldım.
"Ellie yardımına ihtiyacım var!"
Banyonun kapısını çalıp içeri giren Ellie meraklı gözlerle bana baktı.
"Tişörtümü çıkaramıyorum. Yaram acıyor."
Anlayışla başını salladı ama sanki biraz utanmıştı. Yavaşça ve dikkatle tişörtümü çıkarırken kalbimin son hız attığını hissettim.
"Tamam oldu."
"Teşekkürler."
Yanakları kızarmıştı. Hızla arkasını dönüp çıkmak istedi ama ayağı kaydı. Onu kollarımla kavradım, bu canımı fena yakmıştı. Fakat umrumda değildi. Çünkü o an onu öpmeyi çok istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Treat You The Best - Shawn Mendes
FanfictionBu hikaye 'Treat You Better' klibinden esinlenilmiştir. Shawn, ailesi olmayan bir sokak müzisyenidir. Annesini, babasını ve hatta kardeşi Aaliyah'ı araba kazasında kaybetmiştir. İki yıl önce taşındığı motelde kalan komşusu Ellie'ye aşık olur. Fakat...