Treat You The Best - Shawn Mendes

tesadüf

2 yıl önce:

Saat sabahın sekiziydi, yataktan yüzümü yıkamak üzere kalktım. Yetimhanede bizi hep bu saatlerde kaldırdıkları için alışmıştım bu saatte kalkmaya.

Üzerimde sadece bir eşofman altı vardı, klimayı açmama rağmen çok terlemiştim. Banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra bu dairenin ne kadar toz ve kir içinde olduğunu düşündüm. Sanırım ilk işim temizlik yapmak olacaktı.

Eşyalar biraz eski sayılırdı, kahverengi deri bir koltuk, bej rengi halı ve yeşil aşınmış zemin. Eski ahşap tahtaların bazıları sökülmüştü.

Aklıma kirayı ödemeye devam etmek istiyorsam yeni bir iş edinmem gerektiği geldi.Bunu sonra halledecektim.

Duş kabinine girip musluğu açtım, yarım saatlik banyo molasından sonra kendimi çok rahatlamış hissettim. Üzerimi giyinmek üzere yatak odama ilerledim.Küçük bir penceresi ve koyu bordo perdesi vardı.Orta boyda bir kıyafet dolabı da bulunmaktaydı. İçinden siyah dar paçamı ve bej rengi tişörtümü çıkardım.
Üstümü giyindikten sonra kahvaltı için minik buzdolabını açtım.Karşımdaki bomboş rafları gördüğümde kaşlarımı çattım.
Alışveriş yapmam gerektiğini düşündüm.

Paramı kontrol ettim, klasik bir Amerikan kahvaltısı yapabilirdim.
Gitarımı omzuma aldıktan sonra kapıyı açtım.Metroda çalıp para kazanacaktım.
Kapıyı kapattıktan sonra başka bir kapının da kapanma sesini duydum.
Sol tarafıma baktığımda dün kavga ettiğim çocuğun kız arkadaşını gördüm.
Ellie beni görünce,

"Günaydın. Sen dün Frankie ile kavga eden çocuk değil misin," diye sordu.

"Evet," dedim elimi enseme götürüp.
"Bu daireyi kiraladım, artık burada kalacağım."

Gülümsedi, gerçekten şirin bir kızdı.

"Dün olanlar için Frankie adına özür dilerim. O genellikle kavga eder."

"Onun yerine özür dilemene gerek yok, sorun değil. Ben unuttum bile."

Gülümsedim.

"Çok düşüncelisin ama gitmem gerek. Uh...bu arada ben Ellie."

"Memnun oldum, ben Shawn."
El sıkıştıktan sonra kız koşarak motelin merdivenlerinden indi.Sokağın karşısındaki sarı arabaya bindi, araçtan gelen müzik sesleri oldukça şiddetliydi. Araba hızla uzaklaşırken ben de motelden çıktım.

İlk işim buralara yakın bir kafenin olup olmadığını öğrenmekti. Yanımdan geçen siyahi bir gence seslendim.

"Bakar mısınız?"

Genç durakladı.
"Ne oldu dostum?"

"Buralara yakın bildiğiniz bir kafe var mı?"

"Caddenin sonunda bir tane var. Yürüyerek on dakika çeker."

Başımı sallayıp teşekkür ettim.
Cadde boyunca yavaş tempoda yürüdüm, aklım düşüncelerle doluydu.

Cherry Kafenin mütevazi tabelasına göz gezdirdim. İçeriye girip boş bir masaya oturdum.
Siyah, deri menüyü inceleyip ne yiyeceğime karar verdim. Garsona seslendim.

"Bakar mısınız?"

"Buyrun."
Arkasını dönen kızın sabah tanıştığım kız, Ellie olduğunu gördüm.