asansör

146 11 0
                                    

2 ay sonra:

Telefonum titreyince uyku ile uyanıklık arasında gidip gelen göz kapaklarımı araladım.

Gönderilen: Siz

Gönderen: Andrew Gertler

Yarın sözleşmeyi imzalıyorsun Shawn! Senin için çok mutluyum.😉

Gülümsedim. Bu 2 ayda çok şey değişmişti. Vine ve youtube videolarım sayesinde az çok tanınıyordum artık.

Fakat 2 ay boyunca zor günler de yaşamıştım. Ellie ve Frankie bazen şiddetle kavga ediyor, bazen de araları çok iyi oluyordu. Ben ise sadece izliyordum.

Gönderen: Siz

Gönderilen: Andrew Gertler

Çok mutluyum!! 😊
İmzayı atmak için bekleyemiyorum.

Island Records bu kısa sürede yeteneğimden emin olmuştu.  Hatta benimle aynı şirkette olan Justin Bieber ile tanışma imkanı da doğmuştu bana. Gerçekten iyi biriydi.

Andrew artık bu motelde kalmamı istemiyordu. Fakat ben her gün El lie'yi görmek istiyordum. Buradan ayrılamazdım.

Ayağa kalktım, dışarı çıkıp hava almam gerektiğini düşündüm. Kapıyı açıp motelin demir korkuluğuna tutundum.
Birden bir kapının açılma sesini duydum, Ellie'nin elinde bir valiz vardı, kapısını kitliyordu. Aceleci bir hali vardı.

Arkasını dönüp beni görünce durakladı.

"Merhaba Shawn! Ne yapıyorsun?"

"Hava almaya çıkmıştım," dedim gülümseyerek.
"Sen bir yere mi gidiyorsun?"

"Frankie alkol bağımlısı babasını rehabilitasyon merkezine yatırıyor. Yanında refakatçi olarak kalacak. New York'a gideceğim,onun yanına," dedi. Ardından yüz ifadesi düştü ve ağlamaklı oldu.

"Ne oldu Ellie? Bir sorun mu var?"

"B-ben...cüzdanımı çaldırdım. Ve şimdi...hiç istemesem de...babamdan...babamdan para almak zorundayım."

Kaşlarımı çattım.

"Neden ondan çekiniyorsun ki?"

"2 sene önce oradan kaçtım ben. Babamın yanından yani...Frankie'yle olabilmek için. Kendisinin tonla parası var ama...beni görmekten hoşlanmayacak."

Aklımda ona yardım etme düşüncesi parladı. Eğer Island Records'tan para istersem, kesinlikle bana yardımcı olacaklardı.

Ellie endişeli ve çaresiz gözlerle bakarken birden gözleri ışıldadı.

"Acaba Shawn senden isteyebilir miyim ?"

"Ne kadar gerekiyor?"

Mahçup bir tavırla,
"500 dolar yeterli olacaktır," dedi.
"Gerçekten çok üzgünüm. Durumumu düzeltip hemen ödeyeceğim!"

Gülümsedim.

"Gerek yok Ellie. Sana yardım edeceğim. Çalışacağım şirketten para istemem lazım. Sen de benimle gelir misin?"

İçtenlikle gülümseyip,

"Çok iyisin Shawn. Çok teşekkür ederim. Tabiki de gelirim," dedi.

"Çok uzakta sayılmaz. Otobüsle gideriz."

-

"Frankie'nin babası çok kötü, yaşlı bir adam. Gerçekten alkoliğin teki. Şimdi ise Frankie'nin amcası tedavi için para yolladı. O kadar merhametli ki tüm parayı onu dövmesine rağmen babasının tedavisine harcadı. Ben ona bu yüzden aşığım."

İçten içe bu sözlere çok sinirleniyordum. Duymamazlıktan gelmeye çalıştım. Otobüs sinir bozucu yavaşlıkla ilerlerken Ellie sabırsız görünüyordu.

"Umarım çabuk gideriz."

"Umarım," diyerek karşılık verdim.

"Otobüslere her bindiğimde sanki nefes alamıyorum. Sıkıntı basıyor," dedi.

Birkaç dakika daha sonra otobüs Island Records'un önünde durdu.

"Burası, değil mi?"

"Evet."

Hemen otobüsten inip şirkete doğru yürümeye başladık.

"Çalıştığın yer gerçekten büyük görünüyor. Burada ne yapıyorsun?"

"Müzisyenlik. Burası bir müzik şirketi. Anlaşma talep ettiler."

"Nasıl yani? Şarkıcı mı olacaksın?"

"Evet. Metroda çalarken Andrew Gertler beni buldu ve şu an buradayım," dedim kapıyı açarken.

Şirketteki büyük, mavi masaya ilerledik. Sekreter,

"Bay Gertler sizi yarın bekliyordu," dedi.

"Evet, başka bir konu hakkında görüşecektim."

"Hemen haber vereyim."
Birkaç dakika geçti, Ellie gergince saatine bakıp duruyordu.

"Buyrun, sizi bekliyor."

Asansöre binip onuncu katı tuşladıktan sonra Ellie'ye baktım. İlk defa böyle yan yana, yalnız kalmıştık. Parfümü gerçekten hoş kokuyordu, bahar gibi...

Bir anda gürültülü bir ses kulaklarımı tırmaladı.

Ellie,

"Ne oluyor," diye bağırdı.

Asansör metalin metale çarpma sesiyle yavaşlıyordu, sonunda aniden durdu.

Korkulu gözlerle Ellie'ye baktım.

"Lanet olsun! Asansör bozuldu."

"Ellie sakin ol."

Elimle omzundan tuttum, bir yandan telefonumu çıkarıp çekip çekmediğine baktım ama sinyal yoktu.

"Kapalı alanlarda kalamam Shawn! Nefes alamam burada."

Hemen asansörün demir kapısına vurdum, bir yandan da bağırıyordum.

Ellie,

"Nefes alamıyorum," diyip yere çöktü.

Yanına gidip elinden tuttum.

Kendimi çok çaresiz hissediyordum.

Treat You The Best - Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin