Gece olmuştu sonunda. Ailedeki herkes uyumuştu kesin! İçimdeki heyecanla telefonu aldım ve L.M.L Whatsap grubuna girdim. Peki bu grup ne mi? Hemen anlatayım! Biz beş kız yıllardır bu gruptan mesajlaşıyoruz. Kore fanıyız ve bizde K-Pop kategorisinde bulunmak istiyoruz. Ve şimdi o gece bu gece! Ha sorun şu ki! Hepimiz farklı şehirlerdeyiz. Önce herkes İstanbul'a, sonra uçakla Kore'ye gideceğiz. JYP şirketine zar zor girdik ama olsun! Bu arada! Sahne isimlerimiz var tabii!DanBi: Kızlar uyandınız mı?
Min Wori: Lideriniz olarak hiç uyumadım!
DanBi: Bende vokaliniz olarak! ^-^
Kim Miso: Uyandım.
Eybi: Çişim var ama olsun.
Kim Gri Na: Ay gidiyoruz! Hadi vakit kaybetmeyin!
DanBi: By çabuk olun!
Tebessüm ederek telefonu koydum ve yavaşça kalktım yataktan. Dün gece gizlice giyinip yatmıştım. Şimdi en zor kısım! Sessiz ol ve duygulanma! Ailenden ayrılmak çok kötü biliyorum! Derin bir nefes aldım ve dolabımdan bavulumu çıkardım. Montumu falan giydim ve sessizce çıktım odadan. Hemen yan odaya, yatak odasına girdim. Sarmaşdolaş uyuyan annem ve babama tebessüm ettim. Onları öpemezdim. Hemen uyanırlardı. Sadece baktım. Anılarım gözümün önüne gelince dolu dolu gözlerimle hızla çıktım odada. Tatil için buraya gelmiş olan ablamın odasına girdim. Onu öpebilirdim. Uyanmazdı kolay kolay. Onu cidden seviyordum. Akan gözyaşlarımla öptüm en büyük destekcimi. Saat ilerleyince evden çıktım hemen. Botlarımı giydim ve merdivenden indim. Zaten ikinci kattaydık. Apartmandan çıkınca son kez baktım evime. Kim bilir? Ünlü olunca beni kabul edeceklermiydi?
***
Otobüse bineli baya olmuştu. Kulağımda kulaklık Exo dinliyordum. Onu görme ihtimalim artacaktı. Chen...İlk ve son aşkım. Aramızda altı yaş vardı. Olsundu. 20-26 ne fark eder? Sorun, onun beni sevmesi. Tabi ki her birimiz K-Pop fanı olduğumuz için sevdiğimiz adamlar K-Pop'tandı. Miso Jimin, Wori Mark, Eybi Jungkook, Gri Na Taehyung. Ama öyleydiki...Kokusunu bilmesemde hissediyordum sanki. Arkadaşlarımla Exo dinlerken onun bölümü gelince sesi kısıp sadece ben dinliyordum. Diğerleri ağzına alınca adını, ağızlarına çakıyordum. Aşk işte... Ne yaparsın?
***
İstanbul'a gelince buluşacağımız yere geldim ve beklemeye başladım. Kalbim küt küt atıyordu. Onları ilk defa canlı canlı görecektim. Tam arkamı dönecekken sırtıma biri çıktı. Pardon! Abandı!
"DanBiiii!!" O tatlı ponçik ses tabikide Wori'ydi! Sırtımdan attığım gibi sarıldım ona! Göremeyipte özlemek... Biz sarılırken bir kaç kişi daha bize sarıldı ve ben ağlamaya başladım. Tam yanımda bir ses duydum.
"Canım..."Miso'ydu bu.
"Aşkım!"dedim ve ona sarıldım. Zaten herkes ağlıyordu. Olsundu! Biz aileydik! Zaten mutluluktandı herşey.
"Ay! Sonunda...Sonunda oldu..." dedi Gri Na. Sonra Wori (Lider) hariç hepimiz birbirimize baktık. Hepimizin yapmak istediği şeyin tam zamanıydı. Kahkaha atarak hepimiz Wori'nin üstüne atladık. Büyük ihtimalle hekres bize bakıyordu. Ama olsundu! Ve ben o an ki atmosferden gaza gelip bağırmaya başladım.
"Heeeyyy! Bize bakın! Bize bakın! Biz Little Moonlight! L.M.L'iz biz! Bizi kimse durduramaz! Ama göreceksiniz! Umut...Umut o kadar güzel birşey ki...İmkansızları ortadan kaldırıyor!"bunu söylerken ağlıyordum çünkü biz zor şeyler anlattık. Düşünün ya! Whatsap'tan kurduğumuz bir grup...Ama daha yeni başlıyoruz!
"Hadi L.M.L gidelim!"diye bağırdı Wori ve biz tüm enerjimizle havaalanına yürümeye başladık...
***
"DanBi...Kalk. Geldik. İnanamayacaksın ama geldik. Kore'ye geldik." Gözlerimi açtığımda gözleri dolu dolu Miso'yu gördüm. Olayı idrak edince hızla kalktım rahat uçak koltuğundan ve uçaktan çıktık. Bir anda kameralar bize döndü. Bu kadar çabukmuydu yani? Sonra siyah giyinmiş korumalar bizim yanımıza hızla geldiler.
"Buyrun efendim. JYP'nin koruması Doni ben."dedi adam Wori'ye.
"Merhaba. Ee binelim o zaman arabaya."dedi Wori ve hepimiz bindik. Arka camdan baktığımda hala arkadan gelmeye çalışıyorlardı.
"Vay be..."dedim ve kafamı cama yasladım.
Yaklaşık yarım saat sonra JYP şirketinin önünde durduk. Herkes arabadan indi ve oldumu yine kaos. Ama bu sefer iki grup içindi bu kaos. Got7 ve L.M.L !
"Kızlar! Mark... Mark'ı gördü!"dedi Wori ve koşmaya başladı. Tam Mark'ın yanına geldi ve bayıldı. Korumalar oraya gidiyordu ama Mark Wori'yi içeri almıştı bile. Bizde hemen arkalarından girdik. Got7 dinler ve severdim. IGOT7 olmak gurur vericiydi.
"Siz yeni kız grubumusunuz?" sıçradım ve yanıma baktım. Kalbim atıyordu çünkü bu biasım Jackson'dı! Chen'e aşıktım ama fanı olduğum gruptan bir üye görmekte iyiydi yani...
"Ee...Şey, evet. Ben Wori'ye bakayım."
"Ah doğru. Jackson ben!"
"Cidden mi Jackson olduğunu hiç bilmiyordum! DanBi bende!" dedim dalga geçerek. JYP başkanın odasına girdiğimiz de Wori koltukta oturuyordu.
"Ve vokalimiz DanBi'de geldiii!"
"Merhaba herkese." herkes selam verince Got7 üyeleri odadan çıktı.
"Öncelikle geçmiş olsun. Ben bizzat gazetecilerle görüşeceğim. Sorun yok."
"Teşekkürler başkanım."
"Başkanım biz stajyer olarak mı başlayacağız yoksa direk çıkış mı yapacağız?"diye sordu Eybi.
"Ah! Doğru! Sizi teste alacağız. Eğer gerçektende wooowluksanız direk çıkış yaparsınız. Yoksa stajyer olursunuz."
"Peki. O zaman...Biz nerde kalacağız başkanım?"diye sordu Eybi. Cidden uykusuz görünüyordu.
"Tabiki de JYP'nin yurdunda kalacaksınız. İsterseniz hemen gidin. Yorgun görünüyorsunuz. Yarına hazır olun."
"Peki. Görüşmek üzere başkanım."dedik sırayla ve şirkettin arka kısmından çıktık ve hızla yurda gittik. Hemen karşımızda Got7 olduğunu öğrendiğimizde Wori yine heyecanlandı zaten. Şu an da salonda yayıldık oturuyoruz.
"Aklımda Mark var hala."
"Sen yine iyisin Wori. Bizimkiler çok ayrı."dedi Miso. Haklıydı.
"Daraldım ben ya..."dedim ve müzik odasına geçip gitarı elime aldım. Gitar ve piyano çalmak kadar huzur verici şey yoktu...Pardon Chen'in sesini unuttum. Elime çıkış şarkımız olacak Hello'nun noktalarını çıkarttım. Baktım gitarla olmuyor,piyanoya geçtim ve yıllardır alışık olduğum tuşlara dokundum. Melodi güzel geliyordu. Saate bakmaya kalktığımda duvara yaslanmış bir Jackson gördüm.
"Jackson Wang? Ne işin var burda?"
"Sesini duydum ve canlı olarak dinlemeye geldim. Çok güzel çalıyorsun."
"Teşekkürler."dedim. Ne yapabilirdim ki?
"Türk'sün."
"Yani?"
"Korece konuşmak zor olmuyor mu?"
"Bak Jackson...Biz aniden Kore'ye gidelim hadi demedik. Biz Kore'ye yıllardır aşığız. O yüzden inan hiç zor olmuyor."dedim ve odadan çıktım. Başım ağrımıştı. Ya Jackson'la konuşmuştum! Bu ne kadar büyük birşey ya?
"Kızlar. Ben yatıyorum."dedim.
"Jackson ne olacak?"
"Ben giderim. İyi geceler. Korkarsanız şey edersiniz."dedi Jackson.
"Şey ederiz. İyi geceler."dedim gülerek ve geçirdim onu. Çok yorulmuştum. Uyusam ne olur du? Hemen odaya gittim. Miso çoktan yatmıştı. Gittim ve yanağını öptüm. Mırıldandı. Gülümsedim ve yatağa girdim. Ne olmuştu böyle? Asıl soru! Telefonumu hiç açmamıştım. O kadar korkuyordum ki açmaya! O yüzden o işi yarına bırakıp her zamanki Chen hayallerimle uykuya daldım...