8- GİRİFT OLAYLAR

196 25 201
                                    

Yeni bölüm geldi. Sizleri bekletmeden, zamanında yayınlamaya çalışıyorum bölümlerimi. Sizlerinde yorumlarına, düşüncelerine ihtiyacım var. Desteklerinizi esirgemeyin. Sizi seviyorumm.

Geçen bölümü oldukça heyecan dolu bir noktada sonlandırmıştık. Şimdiiii aynı noktadan devam edelimm. :)

Keyifli okumalar dilerim...

<<<<<<<<<<<<<<< * >>>>>>>>>>>>>>

GURFA

8. BÖLÜM
Girift Olaylar

Berrak bir akşam, gökyüzüne yayılmış turuncu tonların içinde, nazlı bir rüzgar esmişti kalbime. O an, içinde yıllardır uykuda olan, yalan sandığım duygular gözlerini aralamaya başlamıştı bile. Yavaştan kuvvetlenen bir melodi gibiydi hissettiklerim. Beni bir masalın ortasına sürükledi ruhani fikirlerim. Her anım, aşkın yumuşak dokunuşlarına karışırken, kalbim adeta kelebek gibi özgürlüğüne kavuşmuş uçuşuyordu masmavi gökyüzünde. Hayatımın sayfalarından yeni bir bölüm açılmış gibi, içimdeki coşkunun güzellikle dans ettiği bu an, eşsizdi.

Ne ara gözlerim kapanmıştı, ne ara anın böylesine içine çekilmiştim hatırlamıyordum. Dudaklarının sıcaklığı, benim dudaklarımın soğukluğuyla temas ettiğinde, bütün bedenim onun sıcaklığından faydalanarak ısınıyordu. Ortada bulunan ve bizi kasıp kavuran bu sıcaklığın havadan kaynaklanmadığını biliyordum. Aksine rüzgarın saçlarımı okşadığını hissediyordum. Belimde ki kolu bedenimi daha sıkı kavrarken bedenim bedeniyle bir bütün haline gelmişti. Ellerim göğüsüne baskı uygulamış, ittirmek ve ittirmemek arasında asılı kalmıştı. O anın büyüsü ve şehveti beni öylesine içine çekmişti ki dudakları altında ezilen dudaklarım ne ara onun hareketlerine karşılık vermeye başlamıştı anlayamamıştım.

Aklımın ücra köşelerinden çıkıp kendini bana gösteren Rüzgar'ı hatırladığımda Ateş'in göğsüne baskı uygulayarak ondan ayrılmak istemiştim fakat dudaklarımızın ayrılmasıyla saçlarımın arasındaki elinin baskısı artmıştı. Beni daha çok kendisine bastırmış ve daha büyük bir şehvetle dudaklarımı tekrar esir almıştı. Bu sefer dudaklarımı ezmekle kalmamış, alt dudağımı dudakları arasına alarak emmeye başlamıştı. Kendimi onun dudaklarına teslim etmiş, bu duyguların birbirimize teslimiyetine tanık olmuştuk.

Gözlerimde oluşan ışıltı, dudaklarımda saklı bir sır gibi parlıyordu. Zaman durmuştu sanki. Titreyen ellerim, duygu yüklü bir serenat çalmaya başlamıştı. Tam da şu an, içimdeki şarkının en güzel notasını bulmuş gibiydim. Aramızdaki bu çekim, dudaklarımızın temasındaki her ana sıcak bir dokunuş katarken, kendimi bu duygusal dansa tam anlamıyla teslim etmiştim.

Kapatmış olduğum gözlerim kulağıma dolan ve içimi titreten o ses eşliğinde korkarak aralandı. Benim gözlerimi açmamla, Ateş'in dudaklarının teması aynı anda kesilmişti. Alnı alnımda gözlerime bakıyordu. Gözlerinde oluşan o farklı ifade, sert ve uzun nefes verişlerin yüzümü okşayışı bedenime farklı bir etki bırakıyordu. Bense derin aldığım nefesler eşliğiyle adımı duymuş ve hemen Ateş'i ittirerek bir adım gerilemiştim. Bu sefer duyduğu ses karşısında Ateş'te bedenimden kollarını çekmiş, sesin sahibine çevirmişti bakışlarını. Bu ses Rüzgar'a aitti.

Rüzgar'a dönüp endişeyle baktığımda, sinirle kaşlarını çatmış, içindeki öfkenin dumanları gözlerinin koyuluğunda belirmişti adeta. Benimle birlikte derin nefesler alıyordu ama sebebi öfkeydi. Öfkesini kontrol etmek için çabalıyor, kendisini kaybetmemeye çalışıyordu. Elleri yumruk halini almıştı ve öfkesine yenik düşerek yeri sarsan sert vuruşlarıyla bize doğru adımladı. Biliyordum ki bunun sonu pek iyi değildi. Korkuyla Ateş'e tekrar baktığımda gözlerinin kahvesi büyülü bir tona eşlik ediyordu. Yine gözleri bendeydi, yalnızca beni izliyordu ve gözünde ufak bir kırıntı kadar dahi korku yoktu.

GURFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin