9- DİKENLİ SARMAŞIK

135 18 190
                                    

Yeni bölüm ile buralara geldimm. Evet bölüm atmam iki haftayı buluyor ve sizleri bekletiyorum fakat yoğun tempo arasında elimden geldiğince yazarak düzen oluşturup eksiksiz yayınlamaya çalışıyorum. Anlayışla karşılayacağınızdan şüphem yok. Her koşulda yanımda olduğunuzu hissettirdiğiniz için minnettarım.

Sizi seviyorum. <3

<<<<<<<<<<<<<< * >>>>>>>>>>>>>

GURFA

9. BÖLÜM
Dikenli Sarmaşık

Hayat, beklemediğin yerden kapıyı aralayıp sana problemleri döküyordu. Zorluyordu, zoru sunuyordu. Daha olayı anlayamadan art arda dizilen problemleri çözmek imkansız hale geliyordu. Nefes, bilmediği bu zorluk karşısında gizlenmek istiyordu. Akıl, bütün bu oyunlara yenik düşeceğinden korkmuş halde titriyordu. Bütün sorunlar eksiksiz şekilde ruhumun duvarlarına çarpa çarpa tüm bedenimde varlığını hissettiriyordu. 'Buradayım ve burada olacağım' diye haykırıyordu.

Yaşadığım şokun etkisiyle kirpiklerim titrerken Ateş'e çevirdim bakışlarımı. O da aynı şekilde benimle buluşturdu gözlerini. Anında koltuğa çökerek oturduğumda Rüya yanıma gelip kollarımı tuttu.

"Nehir, sen böyle bir şey yapmadın ki! Sakin ol, bütün bu haberleri yok edeceğim. Bana bırak."

Telefonu hızla Ateş'ten alarak birilerini aradı. Konuşmaya başladığı an hızla dışarıya çıktı. Ateş sinirliydi ama sakin kalmaya çalışarak konuştu.

"Kim yapmış olabilir?"

Bedenime yayılan öfkenin gücü, içsel fırtına gibi zihnimi sarsıyordu. Her nefesim, bir öfke dalgasını besliyordu ve adeta ruhumu sarhoş ediyordu. Duygularım, gördüklerimin arkasında ki yangın gibi şiddetle dans ediyorlardı. Gözlerim de beliren ateş, kontrolü kaybeden bir volkan gibi lavlarını dışarıya püskürtmeye başlamıştı bile. Bu an, sakin suların derinliklerindeki fırtınanın yüzeye çıkışı gibiydi. Öfkeyle yerimden kalktım kendime gelmiş gibi ve bağırarak konuşmaya başladım.

"NE ÖNEMİ VAR YA? HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN! NE DURUMA DÜŞTÜĞÜMÜN FARKINDA MISIN?"

Ona saydırırken ellerimi yumruk haline getirerek öfkeyle ardı ardına göğsüne vurmaya başladım. Bu sert vuruşlarım ona hiç bir etki etmiyor, sarsmıyordu bile, öylece durmuş bana bakıyordu. Onun böyle sakin kalışı beni sanki daha da çileden çıkarıyordu. Defalarca vurmuştum, defalarca iteklemiştim.

"SEN EĞER GELMESEYDİN, BUNLAR OLMAYACAKTI! HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN!"

"Ben eğer gelmeseydim... Sen yanlış aldığın kararların farkında bile olmayacaktın Nehir!"

"EVET! EVET AMA SEN BENİ ÖP..."

Son kelimemi yarım keserek dolan gözlerimle öylece duraksadım. Suskunluğun içine aldım kendimi. Vurmayı kesmiştim, ellerim öylece göğsüne yaslı yumruk şeklinde kalmıştı. Beni öpmüştü. Beni hiç beklemediğim an öpmüştü. O an zamanın durmasını istemiştim oysa, hiç sonunun böyle olacağını tahmin etmeden... Ellerini yavaşça kaldırarak göğsündeki ellerimi kavradı ve indirdi.

"Özür dilerim, ben..."

Hayır, hayır bana sakın hata ettiğini söyleme Ateş! Bunu söyleyemezsin. Bunca şeyin ardından bunun bir hata olduğunu söyleyemezsin.

"Ben, durumun buraya geleceğini tahmin etmedim. O adam seninle evlenmek için can çekişirken, seni böyle medyaya sunacağını düşünmedim. Gerçi... Hala düşünmüyorum Nehir, bu işte bir tuhaflık var ve ben bunu çözeceğim."

GURFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin