3- AKLIN SESİNİ GÖNÜL DİNLEMEZ

552 136 1K
                                    

Evet , artık yavaş yavaş asıl hikayemiz başlasın bence. Sizleri de fazla bekletmeden devam edelim. Elimden geldiğince artık düzenli atmaya çalışıyorum bölümleri. Bu hafta da bir adet Yiğit görelim istedim. Yiğit ismini kullanmamasının özel bir nedeni var. Sebebini öğreneceksiniz zamanla. Bu arada bölümleri yavaş yavaş azaltıyorum. Biraz daha kısa tutacağım istekler üzerine. Keyifli okumalarrr.:D

                          GURFA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                          GURFA

                       3. BÖLÜM
  AKLIN SESİNİ GÖNÜL DİNLEMEZ

Hayat, öylesine zor, öylesine çetrefilliydi ki... Kim, ne zaman ve ne amaçla karşımıza çıkacaktı belli olmuyordu. Karşımda duran bu adam... Tamda babamın beni terk ettiği gün hayatıma dahil olmuştu. Kader miydi bunun adı? Sürekli bir şekilde önümdeydi ve şimdi yine öylece karşımda durmuş bana bakıyordu. Bana doğru gelen büyük bir fırtınanın habercisi miydi? Yoksa beni dizginleyecek bir liman mı?

"Bir açıklama bekliyorum kıvırcık? Bunun burada ne işi var?" Üzerimde bakışlarını gezdirirken Olgunay'aydı sorusu.

"Abi, sakin ol beni dinle. Nehir IŞIKLI. Kendisini zaten tanıyorsundur. Hatta geçen emniyette de karşılaşmıştık. Kendisiyle kahve içip ufak bir sohbet ettim."

Son dediğiyle tamamen Olgun'a dönmüştü Yiğit. Tek kaşını kaldırmış, şüphe dolu bakışları Olgun'u hedef almıştı.

"Ne ara böyle kaynaştınız?" 

"Kaynaşma demeyelim ama iş birliği diyelim bence bu duruma."

Öylece daha fazla durup, kendim hakkımda böyle konuşulmasına müsaade edemezdim.

"Öncelikle, adım Nehir!"

Bakışlarını bana yönlendirdi.

"Yani?"

Bazen yardımsever, bazense tam bir hödük gibi davranıyordu. Evet tam anlamıyla böyleydi. Şaşkınlığımı gizleyememiş ufak bir nefes vermiştim.

"Yani, bu(!) diye hitap etmezseniz sevinirim Yi... Ateş bey." 

Neden Yiğit demek istiyordum bilmiyorum. Ateş ismi aslında ona en uygun olanıydı. Sanki onu yansıtıyordu. Evet, tavırları ve hareketleri oldukça soğuktu. Ama sanki içinde bir yerlerde büyük bir yangının habercisiydi dışarıya vuran bu soğukluk. Belki de sadece bana öyle geliyordu.

 Tekrar beni görmezden gelerek Olgun'la muhattap oldu.

"Nehir hanım'ın... öylesine şüpheleriyle mi katil arayacaksın ortalıkta?"

Evet Olgun'la konuşuyordu ama bana bakıyordu kaşları çatık, ve bende ona...

"Hayır abi. Aslında şüpheli olan bir şey var. Ve bu ciddi bir şey."

GURFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin