Doğarken yüreğimin üstüne serilmiş, bembeyaz çarşafı temiz tutamamış çamura bulaştırmıştım.
Nefsime yenik düşmüş, attığım yanlış adımlarla çamura batmıştım. Üstüme sıçrayan her bir lekesi pişmanlık ve keşkeler olup döndü yüreğime...
Yüreğimi kasıp kavuran fırtınaların içine düşmüştüm. Karamsarlığa kapılan yüreğime rağmen , beklediğim son bir umut vardı. Yüreğimi alıp kurtaracak olan. Beni bu çamurdan çekip çıkaracak olan...
Bir gece vaktiydi.
Kışın, keskin soğuğuna rağmen hayatta kalmayı başarmış. Gelmiş yüreğime konmuştu. Umudumun son tanesi..Yeni doğmuş bir insan oğlu gibi.
Kendisine vereceğim ismi sormuştu.Heyecanla çıkıvermişti ağzımdan
Bir anda Gelincik diye...İmkansız kılınan bir sevda olmasına rağmen, başarabileceğimize inanıyordum. Zaten inancında son demiydi bu içimde.
Yüreğimin sahip olduğu en güzel şeydi.
En güzel dualarımda saklıyordum onu.
Buna rağmen sahip çıkamamış ,
Kaybetmiştim onu.
Yüreğimin acısını ölüm haricinde hiçbir şey dindiremezdi...Ölüm kokan , ölümü simgeleyen Lavinyalara koştum. Yüreğimi tamamen teslim ettim ellerine. Alın toprak haline getirin diye...
Bir tek o kurtarabilmişti beni
Geçmişin karanlık ellerinden.
Bir tek o başarabilmişti
Yeniden gülümsetmeyi.
Bir tek o silebilmişti
Bütün geçmişimi...O da çekip gitti !
Bütün hayallerimi cellata teslim ederek.Yüreğimin artık tek geçmişi kendisiydi.
Gurur duyduğum, hatırladıkça mutlu olduğum.
Bir geçmişim varken
Yüreğimi teslim edemezdim
Başka ellere...Geçmişimle birlikte ölmeyi niyet ettim.Sarıldım sevda kokulu geçmişime...
Dualarımı özgür kıldım yaşam illetine
Özgürce yüreğine doğru yol alsınlar diye. Onu hiç yalnız bırakmasınlar diye...Son kez dönüp baktım geçmişime
Yüreğime ektiğim gülüşlerine.
Ve ardımda bıraktığım sessizliğe gülümseyerek,
Koştum Lavinyalara doğru...
Geçmişimi alıp koştum
Ölüm kokan Lavinyalara....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinya
PoetryBaksana mevsimler bile dönüyor geriye.Seven insan dönmezmiydi şimdiye..