“ Bu kaçıncı okuldan atılışın. “ Yaşlı adam karşısında ki tekli deri koltukta rahatça oturan vurdum duymaz, problemli oğluna baktı. Öyle yüksek sesli bağırıyordu ki 2 kat yukarıda, kavgadan kaçmak isteyip ortadan kaybolan karısı korkudan oturduğu yere sinip kalmış ağzını eliyle örtmüştü şaşkınlıktan, kapıyı dinleyen oğulları ise neredeyse altlarına yapacak duruma gelmişlerdi. “ Bana bir gün kalp krizi geçirteceksin. Senin yüzünden öleceğim. “ Yaşlı adam daha fazla dayanamayarak çalışma masasının arkasında ki tekli koltuğuna attı kendini, eli kalbinde.
Genç adam “ kötülere bir şey olmaz “ demek istiyordu ama babasının ona verdiği azıcık harçlıktan da muaf olmaktan çekiniyordu. Rahat tavrını bozmadan başını tekrar babasının olduğu tarafa çevirdi.
“ Kim Jongin, bir süre gözüme gözükmeni istemiyorum. “
Bu da neydi? Ehliyetini daha yeni aldığı motosikletini altından almış, limitsiz kredi kartına el koymuş, gece dışarı çıkmasını da yasaklamış, hatta aşık olduğu gitarını bile gözlerinin önünde paramparça yapmıştı. Şimdi de evden mi kovuyordu?
Jongin’in rahat tavrı yavaş yavaş bozulmaya başladığında içini büyük bir endişe sardı. Fakat kaşlarını çatmasından başka hiçbir şey yansıtmadı babasına.
“ Başka bir yere gidebilecek kadar param yok. “
“ Merak etme gideceğin yerde paraya ihtiyacın olmayacak. “ Yaşlı adamın siniri kaybolmaya başlayıp yüzünde bir gülümseme oluştu. Sinsi bir gülümsemeydi.
Tam o sırada odanın kapısı şiddetle açıldı ve Jongin’den 3 ve 5 yaş büyük olan hyung ‘ ları girdi ardı ardına. 3 yaş büyük olan oğlu, Jongdae'nin yüzünde büyük bir şaşkınlık 5 yaş büyük olan – ki o aralarında ki en düzgün ve saygılı oğluydu – Junmyeon’nun yüzünde de endişe vardı.
“ Bu ne terbiyesizlik! “ İşte yaşlı adamın siniri yine gelmişti. 3 tane oğlan çocuğuna sahip olmak hiçte kolay değildi. Babasının sözüne aldırmayan ortanca oğul Jongdae hemen atladı lafa.
“ Okulda kavga çıkarıp ağzı burnu dağılarak gelen oğluna, onu cezalandırmak için tatile mi gönderiyorsun? Abuci, sence de bu biraz fazla değil mi? Junmyeon Hyung ‘ a bile böyle bir şey yapmadın bugüne kadar. “
“ Ya ~ kapasana sen çeneni. “ Jongin hızla Jongdae'nin üzerine atlamayı planlıyordu ki büyük abisi Junmyeon onu durdurdu son anda.
“ Kesin çocuklar gibi kavga etmeyi. Babanızın önündesiniz. “ Junmyeon kendine çeki düzen verip tekrar babasına döndü.
“ Yalakacı. “ Jongin bunu resmen tıslayarak söylemişti.
“ Ne dedin? “ Junmyeon şok olmuş bir şekilde yanında duran küçük kardeşine döndü.
“ Ne dediğimi duydun. Bir daha söylememe gerek olduğunu sanmıyorum. “Jongin duruşunu hiç bozmadan herkesin korktuğu öldürücü bakışlarıyla abisini süzdü uzun bir süre. Junmyeon babasının karşısında oldukları için hiçbir şey söylememeyi tercih ederek sadece başını sallamakla yetindi ‘ ben sana sonra sorarım ‘ bakışları atarak.
“ Tamam, kesin. Jongin’i tatile falan gönderdiğim yok. “ Jongin bu sefer bakışlarını Jongdae'ye yöneltti.
“ Peki, nereye göndereceksin? “ Junmyeon merakla babasının ağzından çıkacak olanları bekliyordu. Babasının bakışları ve kardeşlerinin fark etmediği alaycı sırıtması küçük kardeşi Jongin için hiç de iyi şeyler düşünmediğinin açık bir kanıtıydı.
“ Kim Jongin’in akıllanacağı bir yere gönderiyorum onu .” Babaları Bay Kim Seunghoon arsız bir kahkaha patlatıp koltuğuna iyice yayıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brat SchooL (✓)
FanfictionOkulun Tanıtımı ; # Müdür Lee So Man' ın ağzından # " 0kulumuza genellikle depresyon , öfke ve saldırganlık , madde ve alkol bağımlılığı şikayetiyle gelen bir çok öğrencimizle dolu . Okulumuzun arka kısmında bulunan bina ise yatakhane . Aslında yatı...