“ Aish, cidden! “ Kyungsoo elinde ki paramparça olmuş telefonunu zorlukla topladıktan sonra bir kez daha sinirini almak istercesine fırlattı duvara doğru.
Jongin'in attığı mesajı okuduktan sonra kaldığı hastane odasında resmen terör estirmişti. Mi Rae babası doktorun yanından dönmeden onu zorlukla sakinleştirmeyi başarmıştı bir süreliğine de olsa. Ama Kyungsoo hala bir bomba gibiydi. Jongin ona akşama döneceğini söyleyip gittikten sonra bir daha geri dönmemiş birde üstüne ‘ Hadi bitirelim ‘ diye aptalca bir mesaj atmıştı sadece. Kyungsoo'ya o gün sarıldıktan sonra onu öptükten sonra böyle bir şeyi nasıl yapabilirdi ki? Aklını mı kaçırmıştı?
“ O çocuğu öldüreceğim. “ Kyungsoo üzerindeki beyaz örtüyü fırlatıp yere attı hızla yataktan kalkarken. Başının dönmesini umursamadan kapalı kapısına doğru yürüdü ardından da.
“ Do Kyungsoo, nereye gidiyorsun? Yatman gerekiyor, biliyorsun. “ Mi Rae endişeyle kapının önüne geçti aynı hızla. Kyungsoo tekrar kaçacak olursa bu sefer kocasına ne dersi bilmiyordu Mi Rae. Daha öncesinde Bay Do'yu sakinleştirmek için oldukça büyük bir çaba harcamıştı.
“ Bana ne yapacağımı söyleme. Çekil önümden. “ Kyungsoo önündeki Mi Rae’yi itmeye çalışsa da oldukça güçsüz olduğundan bunu başaramadı. Başı da oldukça fazla dönmeye başlamıştı yeniden.
“ Yapamam biliyorsun. Baban bu sefer sana çok kızar. “
“ Yoon Mi Rae sana çekil önümden dedim. Bir daha tekrar ettirme bana, uh? “ Kyungsoo tehdit dolu bakışlarını kaldırıp Mi Rae’ye döndü. Mi Rae’nin kaşlarını hayır dercesine kaldırıp başını salladığını görünce de iyice çılgına döndü. “ Ya ~ sana çekil diyorum. Kim Jongin’e sorulacak bir hesabım var. “ Kyungsoo vücudunda kalan son gücü kullanıp Mi Rae’yi sonunda kapının önünden itmeyi başarabilmişti. Kapıyı bir hışımla açıp bir iki adım atmıştı ki Mi Rae onu yine durdurmayı başardı.
“ Peki, nereye gideceğini biliyor musun? “ Kyungsoo olduğu yerde donup kalmıştı. Mi Rae doğruyu söylüyordu, daha Jongin'in nerede yaşadığını bile bilmiyordu ki! Onun hakkında doğru düzgün hiçbir şey bilmiyordu. Daha onu tam olarak tanımıyordu bile.
Tanımadığı birinin peşine nasıl koşabiliyordu? “ Nerede olduğunu biliyor musun? “ Mi Rae kocasının koridorun sonundan bakışları yerde onlara doğru yavaşça geldiğini görünce iyice heyecanlandı, korkusundan eli ayağına dolanmıştı. Bir şeyler yapması gerekiyordu.
“ Sen, “ Kyungsoo yavaşça bedenini arkasında duran Mi Rae’ye çevirdi. “ Biliyor musun? “ Aldığı nefesi yavaşça dışarı verdi. Yoksa Kyungsoo Mi Rae’den bir iyilik mi bekliyordu? Hayır, hayır bu olamazdı. Kyungsoo hızla kaşlarını çattı ardından. O kadından bir iyilik almak hayatının sonuna kadar isteyeceği en son şey olurdu.
“ Al bunu. “ Mi Rae kalın hırkasını üstünden hızla çıkarıp - kocası biran önce gelip de onları görmeden aceleci davranması gerekiyordu çünkü – Kyungsoo'nun üzerine örtüp şapkasını da başına geçirdi. “ Hırkamın içinde telefonum ve birde adres var. Oraya gittiğinde babanı ara olur mu? Bizi meraklandırma. “ Mi Rae başını çevirip Bay Do'nun oldukça yaklaştığını gördüğünde tekrar Kyungsoo'ya dönüp onu arkasından ittirdi yavaşça. “ Hadi git. “ Eliyle kış kış yaptıktan sonra aynı hızla odaya döndü tekrardan.
Kyungsoo ilk defa Mi Rae’ye muhtaç kalmanın huzursuzluğu ile ellerini hırkanın cebine attıktan sonra hızlı adımlarla hastaneden uzaklaşmaya çalıştı kısa sürede. Çünkü babası odasında olmadığını tekrar gördüğünde büyük bir kıyamet koparabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brat SchooL (✓)
FanfictionOkulun Tanıtımı ; # Müdür Lee So Man' ın ağzından # " 0kulumuza genellikle depresyon , öfke ve saldırganlık , madde ve alkol bağımlılığı şikayetiyle gelen bir çok öğrencimizle dolu . Okulumuzun arka kısmında bulunan bina ise yatakhane . Aslında yatı...