~ 9 gün Sonra ~
“ O hergele hala çıkmadı odasından değil mi? “ Bay Kim Seunghoon yemek masasındaki yerini çoktan almış her zaman ki gibi kendini küçük oğlu Kim Jongin’i beklerken bulmuştu. “ Çabuk çağırın onu, hemen gelsin. Yeter bu kadar şımarıklık. “
“ Jongin aç olmadığını söyledi Seunhoong~ ah. “ Bayan Kim Namjoo eşinin sakinleşmesini sağlamak için elini sıktı masanın üzerinden. Diğer oğulları masada yerlerini almış, babalarının başlamasını bekliyorlardı. “ Biz başlayalım olur mu? “
Kim Ailesi yemeğin ortalarına gelmişti ki Jongin'in odaya girmesiyle hepsi biranda duraksadı. Hastaneden döndüklerinden beri yani tam 9 gün olmuştu neredeyse ilk defa odasından çıkmıştı. Ve Kim Ailesi buna başta oldukça şaşırsa da sonra hızla kendilerini düzelttiler.
“ Ya~ Kim Jongin, kış uykusundan kalktın galiba.” Jongdae sandalyesinde geri dönerek kardeşiyle dalga geçmeye çalışmıştı ama büyük abisi masanın altından ayağına sert bir tekme atınca susmak zorunda kaldı acı bir iniltiyle. “ Hyung! “ Jongdae kızgınlıkla abisine döndü.
“ Jongin ~ ah, nereye gidiyorsun? “ Annesi dikkatli bir şekilde oğluna baktığında dışarı çıkmak için hazırlandığını gördü. Sırtında gitar çantası elinde de pahalı bir markanın poşeti vardı.
“ Do Kyungsoo'nun Seul’de yatırıldığı hastanenin adresini verir misin? “ Jongin cebindeki kalem ve kağıdı çıkararak annesinin önüne koydu.
“ Hastanede yatırıldığı şimdi mi aklına geldi? “ Bay Kim elindeki yemek çubuklarını bırakıp yanında duran oğluna döndü sinirlice.
Jongin babasına cevap vermek yerine sessizliğine yeniden bürünerek annesinin yazdığı kağıdı alıp yavaş adımlarla evden çıktı başka bir şey söylemeden.
Kyungsoo'nun ona söylediği son şeyi yapmak için gece gündüz, uykusuzluk ve açlığa direnerek bir şarkı yazmayı başarmıştı sonunda. Şarkı söylemek ve müzik aletleri çalmak konusunda oldukça yetenekli olabilirdi ama bugüne kadar hiç şarkı yazmamıştı. 9 gün boyunca Kore ulusal ormanını kurutacak kadar çok kağıt harcamıştı. Odası resmen geri dönüşüm kutusu olup çıkmıştı ama sonunda bir şakı yazmayı başarmıştı. Ve bunun içinde oldukça mutluydu.
Jongin sonunda hastaneye geldiğinde tutan miktarı taksiciye verip indi. Minseok'tan, Kyungsoo'nun 3 gün önce uyandığına dair bir mesaj almıştı ama şarkısını bitiremediği için gitmemişti.
Derin bir nefes alarak otomatik açılır kapanır kapıdan girmeye hazırlanıyordu ki çıkan kişiyi gördüğünde olduğu yerde dondu kaldı.
Kyungsoo başında siyah bir şapka ve ince kıyafetle gecenin soğuğuna attı kendini. Yanında ki Jongin'i gecenin karanlığında görmeden yürümesine devam etti boş bakışlarla. Kendinde olmadığı her halinden belliydi. Yanından geçenlere vurup duruyor ama yürümesine hala devam ediyordu.
Jongin'de gitar çantasını tekrar sırtına alıp yavaş adımlarla Kyungsoo'nun arkasından yürümeye başladı. Aradan 15 dakika geçmiş ve hastaneden oldukça uzaklaşmıştı Kyungsoo, ama o hasta haliyle hala yürümeye devam ediyordu. Seul’de hava oldukça soğuk olmasına rağmen o sanki bunu hissetmiyormuş gibi yinede devam ediyordu yol boyunca yürümeye. Belki bu şekilde kendini daha iyi hissediyordu. Jongin'in, onun hakkında bilmediği daha bir sürü şey vardı.
Kyungsoo sonunda kendini çocuk parklarından birine atarak neredeyse donmak üzerine olan bedenini salıncaklardan birine attı.
Jongin'de sırtındaki çantasını salıncağın demirine yaslayıp onun yanındaki boş salıncağa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brat SchooL (✓)
FanfictionOkulun Tanıtımı ; # Müdür Lee So Man' ın ağzından # " 0kulumuza genellikle depresyon , öfke ve saldırganlık , madde ve alkol bağımlılığı şikayetiyle gelen bir çok öğrencimizle dolu . Okulumuzun arka kısmında bulunan bina ise yatakhane . Aslında yatı...