26.

2.8K 248 22
                                    

" Ah, tatlım! Buda çok güzel,  bunu da alalım. “

Kyungsoo karşısında ki nerdeyse doğurmak üzere olan koca karınlı kadına döndü. Elinde minik pembe tulumu gözlerinin önünde sallayıp duruyordu, biraz ilerisinde bulunan beraber alışverişe gelmiş olan kocasına.

“ Tamam, onu da alalım. “

Uzun boylu, oldukça yakışıklı adam onları kıskanç bir şekilde izleyen Kyungsoo'yu fark edip eğilerek selam verdi hafif bir baş hareketi ile. Kyungsoo ise bir cevap vermek yerine boş olan bir ifade ile onlara bakmaya devam ediyordu.

“ Birkaç mağaza daha vardı.  Onlara da bakalım, olur mu? “

Adam, karısının elinden tutup diğer elinde tuttuğu bebek kıyafetlerinin parasını ödemek için kasaya doğru yürüdü. Kyungsoo'nun bakışları uzaklaşan çiftin ardından hemen değişti. Kaşlarını çatıp elindeki doğacak olan oğlu için seçtiği mavi hırkayı sıktı elinde. Hamilelik hormonları yine meydana çıkmıştı.

Jongin, neden hiçbir zaman bu durumlarda yanında olmuyordu ki? Kyungsoo, hamile olduğunu öğrendiğinden beri Jongin ona oldukça yardımcı olmuştu ama hiçbir zaman onunla hastaneye gelmemiş ya da oğlu için alışverişe çıkmamıştı. Minseok onunla birkaç kez gelmişti ama su sıralar kendi işleri ile oldukça meşgul olduğundan oda Kyungsoo'yu boşlamıştı. Ah, onunda işlerine gelecek olursak, sevgili Kim Minseok'ta kendine göre birini bulmuştu. Minseok, sevgili Kim Minseok yeni kocası ile uzun bir balayına çıkmıştı. Kocası, Kim Jongdae, Jongin'in ortanca abisi. Kyungsoo onların nasıl ve ne zaman tanıdığını bile bilmiyordu.

“ Tatlım, ondan sonra da dondurma yemeye gidelim. “

" Olur. “

Kyungsoo daha fazla bu duruma katlanamayarak elinde tutmaya devam ettiği beğendiği hırkayı geri yerine koydu. Daha sonra onu almaya yine tek başına gelebilirdi.

Hızlı adımlarla mağazadan çıktı sinirle. Cebine koyduğu telefonunu alıp hızlı aramadan bir hışımla kocasını aradı bütün sinirini kusarak hıncını almak için.

Jongin daha telefonu ikinci çalışa geçmeden açmıştı.

“ Ne oldu? Birşey mi oldu? “

“ YA! SENİ APTAL. “

Kyungsoo'nun hormonları yine iş başındaydı. Olur olmadık durumlarda aniden ortaya çıkıp durumunu daha da zorlaştırıyordu.

“ Ne? “

Jongin şaşkınca neredeysr başlamak üzere olan toplantı odasına girip kendine bir yer seçti hızla. Sevgili kocası (!) yine neye sinirlenmişti acaba?

“ Neden sürekli beni yalnız bırakıyorsun? Neden hep ben tek başıma alışverişe çıkmak zorunda kalıyorum? Ya! KİM JONGİN! Artık umurunda değil miyiz? "

Kyungsoo yanaklarına düşen yaşları sildi hızla, bulduğu bir banka oturarak. Yanında oturan genç adamın gözlükleri ardından ona bakmasını umursamadan konuşmasına devam etti.

“ Ben çalışmazsam eve kim para getirecek? “

Jongin sesinin biraz fazla çıktığını fark ettiğinde sandalyesini çevirip herkese arkasını dönerek sessizce konuşmasına devam etti.

“ Çalışmak zorundayım, yoksa sevgili kocamım ve oğlumun koca miğdelerini nasıl doyuracağım, ha? "

Jongin sonunda Kyungsoo'nun sakinleşip gülümsemesini sağlamıştı, her zaman ki gibi.

" Ya - sana benimle dalga geçmemeni söylemedim mi? "

Kyungsoo'nun yüzünde kocaman bir gülümseme olsada Jongin'e siniri geçmemişti hala.

“ Oğlun tıpkı amcasına çekmiş. Kim Jongdae'de midesine düşkün. Minseok kendine göre birini bulduğu için seviniyorum. “

“ Evet, bende. “

Jongin, büyük abisi Junmyeon'un uyamadı ile konuşmasını bitirmek zorunda kaldı.

“ Kapatmak zorundayım, gelirken birşey ister misin? "

Kyungsoo konuşmalarının bu kadar kısa sürede bitmesine burun kıvırsa da Jongin'in sorusuna hemen atladı.

“ Evet,  "

Kyungsoo hiç düşünmeden canı o an ne istiyorsa söyledi.

" Sığır eti istiyorum, en iyisinden. “

Jongin küçük bir kahkaha patlattıktan sonra tamam diyerek telefonu kapattı.

“ Do Kyungsoo muydu? "

Sordu hemen yanındaki koltuğa kurulan abisi Junmyeon.

“ Uh. “ diyerek başını salladı Jongin suratından silinmeyen gülümseme ile.

“ Durumu nasıl? Yeğenim annesini çok fazla zorlamıyor değil mi? “

" O iki canavarın asıl kurbanı benim. Kyungsoo hamileliğin son aylarına yaklaştıkça daha çok yemeye başladı. Yanında kapılardan geçemeyecek duruma gelecek. “

Jongin, Kyungsoo'nun şişman halini kafasında canlandırınca bir kahkaha daha patlattı.

______

Kyungsoo telefon kapadıktan sonra biraz daha sakinleşmişti. Jongin'in sesi ve söyledikleri her zaman onu yatıştırıyordu. Telefonunu tekrar cebine koyup oturduğu banktan kalacaktı ki birinin aniden önüne çıkmasıyla tekrar yerine oturmak zorunda kaldı. Başını kaldırıp kim olduğuna baktığındaysa küçük çaplı bir kriz geçirdi.

" Seninle bu şekilde karşılaşacağımı düşünmüyordum. "

Byun Baekhyun yüzündeki herzamanki tuhaf ifadesiyle Kyungsoo'nun ayağa kalkmasına yardimci olmak adına bir adım geri gitti.

“ Hamilesin, ha? "

Yüzünde ki sırıtış Kyungsoo'nun kesinlikle hoşuna gitmemiş ve tuhaf bir şekilde ürpermesine neden olmuştu.

Brat SchooL (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin