Brat SchooL (✓)

Brat SchooL ~ 10.bölüm

“ Sınıfa geç geldiği için Danışman Cho Shilba onu cezalandırdı. Üstelik sen Kyungsoo‘ dan bile geç gelmişsin ama sana hiçbir şey demedi öyle değil mi? Bu pekte normal değil. Kim Jongin, beni dinliyor musun? “ Kim Minseok yemek çubuklarını dalıp gitmiş Jongin'in önünde salladı.

“ Sana bunları anlatmanı kim söyledi? “ Jongin sinirli bakışlarını Minseok'a çevirdi sertçe.

“ Aish, cidden. “ Minseok yüzünü buruşturarak yemek çubuklarını tekrar önündeki tepsisinde duran yemeğinin için soktu. “ Üstelik cezası da neydi biliyor musun? “ Ama Jongin'in onu dinlediği yoktu.

Jongin başını iki yana sallayarak ilgilenmediğini belli etmek istedi. Kimin umurundaydı ki o?

“ Bay Cho ‘ nun ölüm parkurunda okul çıkışından sonra 3 saatlik bir antrenman ve ardından geri okula gelip birde bütün sınıfların camlarının silinmesi. Sence de bu çok kötü ve de saçma bir ceza değil mi? Kim Jongin Kyungsoo geçen hafta boyunca toplam 20 saat bile uyuyamadı. Bu yüzden de bugün sabah onu kaldırmadım. Bunun içinde ceza alabilir ama o kadar yorgun görünüyordu ki. “ Minseok üzgünce omuz silkti ve yemeğine kaldığı yerden devam etti.

“ Sana dinlemek istemediğimi söylememiş miydim? “ Jongin sinirle masada tepsisini bırakarak yemekhaneden ayrıldı hızlı adımlarla, arkasından bir şey söylemek için koşan Taehyun‘ u aldırmamış ya da duymamıştı bile.

~ ~ ~

“ Hah! Okul için yeni bir hademe tutmalılar. Şuna bak. Camlar ne kadar da pis. “ Taehyun parmağını camlarda gezdirip ardında bir iz bıraktıktan sonra önünü kestiği Kyungsoo'ya alayla baktı. Kyungsoo ise başını yukarı kaldırıp derin bir nefes aldı. Bu okul onu sakinleştirmek, ya da şiddetten uzak durmasını destekleyecek herhangi bir gelişme göstermiyordu. 3. haftaya girmişlerdi ve Kyungsoo hala şiddet yanlısı bir karaktere sahipti. Hatta bu okulda kalmaya devam ederse günden güne daha kötü bir duruma gelecekti. Ve bunu, bu aptal okulun değiştiremeyeceği oldukça açıktı.

Derin bir nefes aldıktan sonra uzun boyunun avantajını kullanıp – ki ayağında ki yüksek tabanlı ayakkabılarında yardımıyla – Taehyun‘ a tepeden uyarıcı bir bakış yolladı.

“ Bu lanet yerden ayrılmadan önce bana bütün yaptıkların için… Seni öl-dü-re-ce-ğimm. “ Taehyun‘ un dehşete uğramış suratını eliyle yana doğru ittirdikten sonra sınıfa girdi, Jongin'e bir kez bile bakmadan. Geçen günkü kavganın izlerini hala taşıyordu anlaşılan.

Kyungsoo'nun halinden pek belli olmazsa da Jongin onun hala yorgun ve uykulu olduğunu yavaş hareketlerinden anlamıştı hemen.

Gözlerini ondan ayırıp başını masaya koydu her zaman ki yaptığı gibi.

~ ~ ~

“ Niye sürekli biranda karşımda beliriyorsun. Git. “ Kyungsoo, sürekli peşinde kuyruk gibi dolaşan Minseok'a sinirlice başıyla kendi gideceği yerin ters yönünü gösterdi ve tekrar yürümesine devam etti. Yalnız kalmak ve bunun keyfini çıkarmak istiyordu tek başına.

“ Yemek yemeyecek misin? “

“ Hayır. Sen benim içinde ye. “ Kyungsoo alayla Minseok'u süzdükten sonra kırılmasını umursamadan 1 saatlik yemek molasında uyuyabileceği sessiz sakin bir yer aramaya başladı.

Okul o kadar büyüktü ki Kyungsoo geldiği yerleri 3 haftadır ilk defa görüyordu. Etrafı dikkatle inceleyerek çıkış yolunu unutmamayı umdu. Sınıfların camlarını silerken bile neredeyse kayboluyordu geçen hafta.

Okulu bu kadar büyük yapmalarının amacı neydi? Sanki çok öğrenci vardı? . Şu an okulda ki bütün öğrencileri toplasan sayısı 150 ‘ yi geçmezdi. İşte buda müdür Lee So Man‘ ın diğer büyük salaklığıydı.

Kyungsoo'nun aklına Lee So Man gelince yüzünü buruşturdu. Bu okuldan ayrılmadan önce onun içinde planlar kurmalıydı kafasında. Yandaş Seunghyun‘ a da birkaç ders verecekti ve tabi ki Bay Cho disiplini de unutmamak lazımdı. Ama şimdilik listenin ilk başında Taehyun ve Lee So Man vardı. Onlardan intikam almadan asla ayrılmayacaktı okuldan.

“ Senin sesini duyuyorum ~ “

Kyungsoo, sonunda uyumak için boş bir oda bulup içeri girmeye hazırlanıyordu ki koridorun sonundan gelen gitar eşliğinde bir erkek sesi onu durdurmaya yetmişti.

“ Senin sesini duyuyorum ~ “

Bir kez daha.

“ Senin sesini duyuyorum ~ “

Kyungsoo‘ daki merak duygusu ağır basınca adımlarını yavaş yavaş o tarafa doğru çevirdi. Gitar ile beraber gelen erkek sesi .. Bu neden ona bu kadar tanıdıktı?

Hem kalbinin bu kadar hızlı atışı da neydi böyle? Nasıl aniden bu şekilde hissetmeye başlamıştı.

Kyungsoo kendini aptal gibi hissedince vazgeçmeye karar vermişti hızlıca.

“ Ne kadar zor olsa da engellemeyi denemeyi sürdürüyorum ~ “

Kyungsoo tuttuğu kolu yavaşça aşağıya bastırıp kapıyı ittirdi ileriye doğru. Ve işte ordaydı. Ona arkası dönük bir şekilde nefesini kesmeye yetecek bir şarkı söylüyordu.

“ Kim Jongin ~ “