Brat SchooL (✓)

Brat School ~ 22.bölüm

“ Hastaneye gelmek istemiyordum. “ Kyungsoo buna burun kıvırarak otomatik kapıdan Jongin ile birlikte girdi.

Jongin biraz yavaşlayarak cebinden yoldaki bir kırtasiyeden aldığı kalem ve not defterini çıkarıp bir şeyler yazmaya başladı. Ardından kağıdı yırtıp Kyungsoo'ya verdi.

Dışarıdan biri onları dikkatli bir şekilde izlese Jongin'i dilsiz sanabilirlerdi. Kyungsoo bu komik duruma gülerek Jongin'in uzattığı kağıdı alıp sessiz bir şekilde okudu.

“ Bu senin isteyip istememene bağlı değil. “ Kyungsoo kıstığı gözleriyle yanında gülümseyen Jongin'e baktı.

“ Do Kyungsoo. “ Kyungsoo duymasa da ona bağıran babası ve Mi Rae koşar adım yanlarına doğru geliyorlardı. Jongin bunu gördüğünde gülümsemesini aniden suratından silip başıyla Kyungsoo'ya onları işaret etti.

“ Ah! “ Kyungsoo çatık kaşlarını başka bir tarafa çevirdi.

Jongin başka bir not daha yazıp Kyungsoo'nun eline tutuşturdu. Kyungsoo kağıda bakma fırsatı bile bulamadan babası ve Mi Rae tarafından anlamsız uğultularla maruz kalmıştı.

“ Bana bir şey söyleyip durmayın. Sizi duymuyorum. “ Kyungsoo ağrıyan başını ovaladıktan sonra babası ve Mi rae’yi arkasında bırakarak kaçtığı hastane odasına doğru yürümesine devam etti yeniden. Yatağına tekrar girdikten sonra hala elinde bulunan not kağıdını açıp okudu.

Jongin bir kızı kıskandıracak kadar düzgün bir yazıyla “ Geri geleceğim. Sakın ben gelene kadar uyuma. “ yazmıştı. Kyungsoo bunu okuduktan sonra ağzından küçük bir kıkırtı çıktı. Yaralı tarafının tersine yani sol tarafına doğru yatıp derin bir nefes aldı. Şapkasını çıkarıp ayakucuna attıktan sonra gözlerini kapadı.

Aradan geçen uzun bir zaman sonra yatağın sarsılmasıyla ve başka birinin varlığını hissetmesiyle gözlerini hızla açtı. Jongin, Kyungsoo'nun uyuduğunu sandığından birden oldukça şaşırdı fakat daha sonra hızla kendini düzeltip sırtını yatağın başlığına yasladı. Kalemi ve not defteri elinde duruyordu hala.

“ Yatağımda ne işin var? “ Kyungsoo’da kendini zorlayarak yataktaki pozisyonunu değiştirdi.

“ Ne? O rahatsız koltukta uyuyacağımı mı sandın yoksa? “ yazıp Kyungsoo'nun eline tutuşturdu.

“ Ya~ ben yatmıştım ama senin uyanmanı beklerken. “

“ Sana orada yat diyen ben değildim. “ Jongin başka bir kağıdı acelece Kyungsoo'nun eline verdi.

“ Haklısın. Seni beklediğim için hatalı ben olmalım. “ Kyungsoo kaşlarını çatarak bakşlarını bir yerde sabit tutmayı denedi ama Jongin'in kocaman gülümsemesini görünce bunu yapamadı.

“ Ne? Neden öyle gülümsüyorsun? “ Kyungsoo, Jongin'in gülümserken kaybolan gözlerine bakmakta zorlanıyordu.

Jongin bir cevap yazmak yerine sadece omzunu silkti kısaca. İkisi de kollarını birbirine dolayıp gülümseyerek oturdular uzun bir süre.

~ ~ ~

“ Merhaba. “ Bayan Kim Namjoo elindeki güzel kokulu çiçek buketiyle beraber Bay Do ve Mi Rae’nin yanına yaklaştı. Odanın kapısında doktorla konuşuyorlardı.

“ Ah, merhaba. “ Mi Rae dikkatini doktordan alıp onlara doğru gelen kadına verdi.” Sizi burada görmeyi beklemiyordum. “ Mi Rae kolundaki saate baktı ardından. “ Hem de bu saatte. “ Saat oldukça erkendi.

Kim Namjoo elbette saatin farkındaydı ama bütün gece aklı oğlu Jongin'de takılıp kalmıştı. İyi olup olmadığını görmeden de içi rahatlamayacaktı.

“ Saatin farkındayım ama Do Kyungsoo'nun durumunu oldukça merak etmiştim. “

Mi Rae gülümseyerek Kim Namjoo’ya peşinden gelmesini işaret etti. Önündeki odanın kapısını açıp yatakta yatan çifti gösterdi orta yaşlı kadına.

“ Eşim henüz onları görmedi. Onu uzak tutacağım diye ömrümden yıllarım çalındı. “ Mi Rae’nin gülümsemesi daha da büyüdü suratında.

Bay Do'nun onlara doğru yaklaşmasıyla, odadan çıkıp kocasını kafeteryaya doğru gitmeye ikna etti ardından.

Bayan Kim Namjoo arkasından kapıyı kapatarak kendini odadaki koltuğa attı.

Jongin ve Kyungsoo, ona kocası Seunghoon ile gençlik yıllarını hatırlatmıştı nedense. Kim Namjoo çantasındaki telefonunu çıkarıp hızla yüz yüze uyuyan çiftin resmini çekti yakından.

Şimdi bu harika resmi kocasına göndermeliydi. Ah, Bayan Kim Namjoo yeniden nişan ve düğün hakkındaki her şeyi düşünmeye başlamıştı o anda.