Brat SchooL (✓)

Brat SchooL ~ 8.bölüm

Jongin sonunda reviri bulmuş ve kapıyı bile çalmadan içeri girmişti.

Kyungsoo gözleri kapalı bir şekilde yataklardan birinde yatıyordu. Yavaş adımlarla yanı başına gittiğinde gördüğü manzara karşısında dişlerini sıktı. Yatakta ıslak bir boxer içinde, göğsüne beyaz bir örtü serilmişti. Jongin korkarak örtüyü kaldırıp altına baktı. Pek kötü gözükmese de uyandığında acı çekeceği belliydi. Uykusunda bile kaşları çatıktı.

Okul müdürü Lee So Man ve yardımcısı olduğunu tahmin ettiği genç yaşlarında bir kadın hızlı adımlarla içeriye girdi. Genç kadın Kyungsoo'nun yattığını görünce alt dudağını dişlerinin arasına aldı. Lee So Man ise Kim Jongin’in de içeride olduğunu görünce sessiz bir yutkunmayla ondan birkaç adım uzağında durdu. Myungsoo ile göz göze geldiğinde ise koca adamın gözlerinde ki korku daha da büyümüştü. Çünkü biliyordu ki bu olay babasının kulağına giderse – ve daha önceki olayda – Lee So Man‘ ın sonu olurdu bu.

“ Umarım babamın size söylediği şeyleri hatırlıyorsunuzdur. “ Jongin büyük ve yavaş adımlar atıp adamın yanına geldi. “ 102 ‘ de onu o hale siz getirmiştiniz. Eğer böyle bir olayın tekrarı yaşanırsa- “ Kim Jongin hiçbir şeyi umursamadan adamın yakasından tuttuğu gibi kendine doğru çekti hızla. “ Sizi pişman ederim. Ve ayrıca telefonumu hazır edin. Okul çıkışı almaya geleceğim. “ Jongin elinde kalacak olan adamı sertçe geriye ittikten sonra hızlı adımlarla yatakhanedeki odasına doğru yürümeye başladı. Orada bir vantilatör gördüğüne emindi.

# ~ # ~ # ~ # ~ # ~

Kyungsoo uzaklaşan ayak seslerini duyduğunda gözlerini açtı. Yerinden hızla kalkarak güm güm çarpmakta olan kalbine götürdü elini.

Az önceki olayda neydi öyle?

Kim Jongin’in onun yanına Bay Cho ‘ nun dersini ekip gelişi başlı başına bir olayken ” Babamın dedikleri ” lafı ayrı bir olaydı.

Peki, Jongin'in Kyungsoo'yu korumasına ne demeli. Neden böyle bir şey yapıyordu ki? .

Kyungsoo'nun korunmaya ihtiyacı yoktu.

# ~ # ~ # ~ # ~ # ~

Kyungsoo göğsüne doğru gelen serin rüzgarı hissettiğinde yavaşça açtı gözlerini. Yatağın ayak ucuna kurulmuş vantilatörden yanmış bacaklarına doğru gelen rüzgar acısını birazda olsun dindiriyordu.

Havanın karardığını gördüğünde ışığı açmak için kalkıyordu ki ondan biri daha önce davranıp duvardaki düğmeye bastı. Genç doktor Wufan, şehirden dönmüştü demek.

“ Açıkçası yeni öğrencilerimizin bana ne zaman uğrayacağını merak edip duruyordum. Senin gelmen beklediğimden de uzun sürdü. “ Gülümseyerek ona yaklaştığını görünce Kyungsoo yataktaki pozisyonunu değiştirdi. Gözleri göğsüne takılınca da durdu bir süre. Yanığını örten bezi yoktu.

“ Kremi sürdükten sonra beze ihtiyacın olmayacaktı. “ Bu adamda Kyungsoo daha hiç konuşmadan hemen de anlıyordu onu.

“ Aslında ilk günden burada olacaktım ama sizi rahatsız etmedim. “ Kyungsoo alayla çekti bakışlarını doktordan.

“ Gelseydin memnun olurdum. O zaman güzel yüzünü kirleten yaralara sahip olmazdın. “ Kyungsoo genç doktorun tavırlarına ve sözlerine dik dik bakarak ne yapmaya çalıştığını anlamaya yordu kendini.

“ Bana iltifat mı ediyorsun bilemiyorum ama böyle şeylerden tiksindiğimi itiraf etmeliyim galiba. Üstüne kusabilir ya da güzel yüzüne ( ! ) bir yumruk yiyebilirsin. “ Wufan buna gülüp geçti sadece.