Brat SchooL (✓)

Brat SchooL ~ 9.bölüm

“ Kyungsoo, üniformanın üzerine başka bir şey giyemezsin. Buna izin verilmiyor. “

Kyungsoo Minseok'u dinlemeyerek saçına şekil verdikten sonra Jongin'in ona üşümemesi için verdiği bol, siyah hırkanın fermuarını çekti yukarıya doğru. Daha sonra çantasını da aldığı gibi hızla kendi binasına doğru yürümeye başladı şaşkın Minseok'un arkasında bırakarak.

Hırkanın üzerinde hala Jongin'in pahalı parfümlerinin yanı sıra bütünüyle kendi kokusu vardı. Dün Kyungsoo'nun burnuna hücum eden, nedenini anlamadığı bir şekilde heyecanlanmasına neden olan kokuydu bu.

Ahh, içinde ki o heyecan da neyin nesiydi ki öyle?

“ Hırkamı bana vermeyi düşünmüyor musun? “ Kyungsoo yumuşak sesi duyar duymaz yavaşça ona yaklaşmakta olan arkasındaki Jongin'e döndü, biranda Kyungsoo'nun yanına belirmişti nasıl olduysa.

Gözlerini hırkasından çekerek önüne döndü tekrardan.

“ Ih-ıh “ diye başını iki yana salladı Kyungsoo onaylamaz bir şekilde.

“ Yatarken başka giyebileceğim hırkam olmadığından, bana giyebilecek başka bir şey ver. “ Jongin ilgilenmiyormuş tavırlarıyla Kyungsoo'nun yanından geçerek önden yürümeye başladı hızlı adımlarla.

“ Olur “ dedi Kyungsoo sadece yüzündeki anlaşılmaz ifadesiyle. Eğer dün Jongin yerine başka birini öpmüş olsaydı kesinlikle ona karşılık verirdi. Ama neden o aptal ona karşılık vermemişti. Hatta hiçbir tepki bile vermemişti. Sadece Kyungsoo'nun geri çekilmesini beklemişti. Ve neden Kyungsoo kendini böyle durgun hissediyordu?

Kyungsoo sınıfın sıcaklığına aldırmadan hırkayı hala üzerinde tutuyordu. Ve bu nedense ona oldukça güven veriyordu. Jongin'in kokusu burnuna dolunca sanki onun yanında olduğunu sanıyordu.

“ Aish ! “ dedi sinirlice.

Neler oluyordu ona böyle. ? Aptal aşık kızlara dönmüştü resmen. Ve bu kesinlikle Kyungsoo'ya uygun bir şey değildi!

~ ~ ~

Zil çalmıştı, bütün sınıf neredeyse dışarı çıkmıştı ama Jongin ve Kyungsoo hala yerinden kıpırdamadan oturmaya devam ediyorlardı. Sonunda Kyungsoo arkasını dönüp baktığında Jongin'in arka sınıf kapısından dışarı çıktığını görünce oda yerinden kalktı hemen. Kalabalık koridorda onu tanıyınca hızlı adımlarla peşine düştü. Yaklaşık birkaç dakikadan sonra Jongin'in döndüğü koridora çıkmıştı ki izini kaybettiğini görünce sinirlendi.

“ Beni takip etmeyi bırakmalısın. “

Kyungsoo hızla Jongin'in sesinin geldiği yere döndü. Kullanılmış, yıpranmış, kırılmış kısacası eski püskü eşyalarla dolu olan bir odadan bilmiş bir tavırla ona bakıyordu. Kyungsoo ona alayla sırıtarak elleri hırkanın cebine attı ve Jongin'in yanına gidip oturdu yavaş adımlarla.

“ Nedense içimdeki ses bundan kolay kolay vazgeçmeyeceğini söylüyor.” Jongin yüzündeki alaylı sırıtmayla hafifçe başını salladı bir aşağı bir yukarı.

Kyungsoo omuz silkerek ilgilenmiyormuş numaralarına devam etti. “ Bunu arada sende yapmalısın. “ Jongin ise Kyungsoo'nun bu cevabına başını başka bir yere çevirerek güldü yeniden.

Bir süre daha öyle sessizce oturduktan sonra zilin çaldığını duyan Kyungsoo Jongin'i orada bırakıp gitmeye hazırlanıyordu ki hızla geri çekildi.

“ Ya ~ ne yapıyorsun? “

Jongin hiçbir cevap vermeden Kyungsoo'nun üzerindeki hırkasının fermuarını açtı.