Kyungsoo gözlerini açtığında Jongin'i hemen yanında telefonuyla oynarken buldu. Jongin uyanan Kyungsoo'yu gördüğünde ise telefonunu montun cebine atarak elindeki daha önceden yazmış olduğu kağıdı Kyungsoo'nun eline dıkıştırdı.
~ Bugün halletmem gereken birkaç işim var. Ben tekrar geri dönene kadar sakın yeniden kaçayım deme! “ Kyungsoo kağıdı okuyunca kaşları hafiften çatıldı.
“ Nereye gideceksin? Ne işin var? Ben gelemez miyim? “ Kyungsoo farkında olmadan ağzına gelen soruları sormaya başlamış Jongin'in şaşkınca ona dönmesini sağlamıştı.
“ Ya~ dırdırcı kadınlar gibi şimdiden başladın. “ Jongin montunun fermuarını çekmek yerine önünü biraz daha açıp yataktan kalktı. Kyungsoo'nun bu lafı duymaması bir bakıma iyi olmuştu.
Kyungsoo, Jongin'in ne dediğini pek anlayamadığından bir süre ona bakmakla kalmıştı. Jongin botlarını da bağladıktan sonra özenli bir şekilde, ayağa kalktı ardından. Kyungsoo'nun gözlerinin başından beri onda olduğunu görünce eski şaşkınlığı geri geldi.
“ Ne? “ dedi üzerine bakarak. Bir tuhaflık mı vardı ki? Kyungsoo'nun böyle derin bir şekilde bakmasının nedeni neydi ki?
“ Havanın soğuk olduğunu bilmiyor musun? Bünyen çok zayıf, yeniden hasta olacaksın yoksa. “ Kyungsoo yatakta dizlerinin üzerinde yürüyüp Jongin'in önünde kadar geldi.” Düşük bünyeli Kim Jongin. “ Kyungsoo dudaklarındaki alaycı gülümsemesi ile başka bir şey söylemeden Jongin'in montunun fermuarını sonuna kadar çektikten sonra kalın montun şapkasını da başına geçirip, yıkılan saçlarını düzeltti gülerek. “ İşte şimdi oldu.”
Kendini çekeceği sırada Jongin'in dudaklarını yanağında hissedince biran dondu kaldı. Birkaç hafta önceki erkekler yatakhanesindeki öpüşme geldi hemen aklına. O zaman Kyungsoo öpmüştü onu, şimdide Jongin. Kyungsoo hiçbir karşılık vermeden Jongin yavaşça çekti kendini. Oldukça kısa ve de oldukça tatlı bir öpücük. Aniden Bay Do kapıyı şiddetli bir şekilde açıp içeri girince ikisinin de bakışları o tarafa döndü.
“ Gitmedin mi sen hala? “ Bay Do kaşları aynı Kyungsoo'nun ki gibi çatık olan kızgın bakışlarıyla odanın ortasına kadar yürüdü.
Kyungsoo, Jongin'in arkasında kaldığından dolayı buz bakışlarını Bay Do'ya çevirdi. Fakat hiçbir şey söylemeden yavaş adımlarla odadan çıktı. Kyungsoo az önceki güzel ortamı bozduğu için babasına kızgınlıkla döndü.
“ Appa, ne yaptığını sanıyorsun sen? “ Kyungsoo sırtını tekrardan yatağın başlığına yasladı başının döndüğünü hissedince. Eliyle başını biraz ovaladıktan sonra gözlerini kapadı aniden.
Muhtemelen babası konuşmaya devam ediyordu. Kyungsoo şiddetlenen baş ağrısını gidermek üzere ilaç almak yerine yeniden uyumayı denedi.
~ ~ ~
“ Omma. ! “ Jongin kocaman evde avazı çıktığı kadar bağırıp annesini aradı.
Hangi ara hastaneye gelip de onların resmini çekmişti. Üstelik onunla da kalmamış birde ünlü bloguna koymuştu.
“ Omma! “ Jongin bir kez daha bütün evi yerle bir edecek büyük bir feryat kopardı.
“ Ya~ Kim Jongin, aklını mı kaçırdın sen? Sabahın bu saatinde niye bağırıyorsun? “ Kim Jongdae, saçı başı dağılmış ensesini kaşırken yavaş adımlarla kardeşinin yanına geldi.
“ Saat öğleni çoktan geçti bile. Seni aptal, dersini yine kaçırdın. Babam bu sefer arabanı alacak altından. “ Jongin bütün sinirini unutarak karşısında hala ensesini kaşıyıp esneyen abisine alayla güldü. Çok sevdiği motoru altından alınırken abisi onunla 1 hafta dalga geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brat SchooL (✓)
Fiksi PenggemarOkulun Tanıtımı ; # Müdür Lee So Man' ın ağzından # " 0kulumuza genellikle depresyon , öfke ve saldırganlık , madde ve alkol bağımlılığı şikayetiyle gelen bir çok öğrencimizle dolu . Okulumuzun arka kısmında bulunan bina ise yatakhane . Aslında yatı...