Brat SchooL (✓)

Brat School ~ 20.bölüm

Vote'ları unutmayın lütfeeeeeen ^^

Jongin, Kyungsoo'nun nefesini bile duyamaz duruma geldiğinde iyice çıldırmış bir hale geldi bir süre sonra. Okul bahçesinde resmen terör estiriyordu.

Sonunda ön bahçeye gitmeye karar vermişti ki arkasını döndüğünde gördüğü manzara karşısında bütün kanı adeta çekildi. Oldu yerde donup kaldı Jongin o anda.

Ne yapması gerektiğine bir türlü karar veremedi.

Kyungsoo, hemen yanında ,merdivenlerde boylu boyunca, baygın bir halde yatıyordu. Yüzünün yarısı kanlar içindeydi. Ve o, hala, onun hırkasını giymeye devam ediyordu.

Jongin elindeki telefonunu ve onun için aldığı hırkayı olduğu yere bırakıp çok yavaş adımlarla yanına yürüdü. Gözlerine hücum eden yaşlar görüşünü bulanıklaştırdığı için önündeki basamağı göremedi ve takılıp Kyungsoo'nun bacaklarına doğru düştü. Bir saniye olsun gözünü kırpmadan Kyungsoo'nun kanlarla kirlenmiş yüzüne bakmaya devam ediyordu. Sürünerek başına kadar gitti ve sanki kırılmasından korkar gibi başını ellerinin arasına aldı. Derin bir nefes alıp dışarı verdi. Soğuk hava yüzünden bir buhar oluşmuş ve sıcak nefes Kyungsoo'nun yüzüne doğru gitmişti.

Sonunda Jongin gözlerini kırptığında biriken iki damla yaşın biri Kyungsoo'nun yanağına diğeri soğuktan morarıp kuruyan dudaklarına düştü.

Onu bu sefer gerçekten kaybetmişti galiba.

~ ~ ~

" Durumu nasıl? " Ameliyathaneden çıkan doktorun etrafını 2 danışman olarak gelen Bayan Song ve Shilba çevreledi hemen. Revir doktoru Kris'te yavaş adımlarla meslektaşının yanına yürüdü. Müdür Lee So Man ise onlara uzak bir köşeye sinmiş korkak bir kedi gibi doktordan gelecek olan cevabı bekliyordu endişeyle.

Kyungsoo'nun kendi ailesi ve Bay Kim Seunghoon bu olayı duyunca hiçte iyi şeyler olmayacaktı. Öğrencilere sahip çıkamadığından ve onları koruyamadığından dolayı okuldan atılabilirdi ya da en kötüsü, Bay Kim bütün yetkilerini kullanıp okulu kapattırabilirdi.

Jongin ise hastaneye geldikleri zamandan beri - ki yaklaşık 4 saat olmuştu neredeyse - oturduğu koltuktan bir saniye olsun kalkmamış, tek kelime konuşmamıştı kimseyle. Tek bir noktaya odaklanmış boş bakışlarla bakıyordu sadece elindeki Kyungsoo'nun telefonunu sallarken.

" Öncelikle bu durumu açıklamak oldukça zor. " Bayan doktor başına bağladığı bonesini çıkardıktan sonra tekrar konuşmaya başladı. " Göğüs kafesinde bir zedelenme var, bu onun rahatça nefes almasını engelleyecek bir süre ve daha da önemlisi, merdivenlerden düştüğünü söylemiştiniz. Başını oldukça sert çarpmış olmalı ki çünkü beyin sarsıntısı geçirmiş. İç kanama ile birlikte kafatasında çatlaklar da mevcut. "

Kris geri kalan cümleleri oldukça iyi bildiğinden yüzünü buruşturarak uzaklaştı oradan.

" Bilinç kaybı görülebilir ya da beyin kortüzyonuda meydana gelebilir. Bunu ancak uyanınca anlayabiliriz.

" Beyin kortüzyonu mu? "

" Beyin kortüzyonu geçiren kişilerde, konuşamama, koku alamama, yarım görme, yarım işitme ya da felç gibi belirtiler ortaya çıkabilir. "

" Ben bittim. " Lee So Man büyük bir korku ile yanındaki hastane sandalyelerinden birine çöktü yavaşça.

Doktorun dediği sözleri, Jongin buna her ne kadar engel olsa da duymuş ve onu daha da yıkmıştı. Aldığı nefesi küçük ve kısık bir hıçkırıkla dışarı verip gözleri kapalı bir şekilde başını soğuk duvara yasladı.