"Arkadaşlar yazarınız göz rahatsızlığı nedeni ile ilaç kullanıyor. Kullandığı ilaçlarda görme yetisini belli bir süre engelliyor. Dolayısı ile yazması zor oluyor. Bir süre bölümler aksayabilirmiş. Haberiniz olsun. Damlanın etkisi geçince kısa da olsa yazıp kenara stok yapıyor. Bölümü kaç günde tamamlar bilmiyor ama kısa da olsa size bölüm yazıp gönderecek. Şimdiden teşekkürler...
Şu üstteki notu görünce bu hikayeyi yazarken ne zorluklar yaşadığım yine aklıma geldi. Hey gidi günler. 😴😴
****
Zaman çok çabuk geçiyordu onun için. Yaklaşık bir hafta geçmişti olayların üzerinden ve o günden sonra köy köy söylentiler yayılmaya başlamıştı. Atına binip köy meydanından geçerken kendisine atılan temkinli bakışlar bazen genç kızı eğlendiriyordu. Tarlada işler son hız devam ederken yeni ekin için toprak işlenmesi bitmek üzereydi. Zor durumda olan köylülerin ihtiyacı için belirli bir yardım yapılıyor kimsenin mağdur olmaması için elinden geldiğinde uğraşıyordu. Akşam ezanına yakın konağa döndüğünde ise kendisini kaşları çatılı bir adam bekliyordu. Vural Bey gelinin sabah erkeden kalkıp önce mutfakla ilgilenmesi sonra da işçilerin yanına gitmesi konusunda oldukça rahatsız olmaya başlamıştı. Öyle ki genç kızla oturup sohbet yapamadığı için içi sıkılmaya başlamıştı. Asaf'ın akşam yemeği boyunca bakışları Melek'in üzerinde olurken bu durum konusunda bir şey söylememesi dikkatinden kaçmıyordu. Amca Bey aşırı tempoda çalışan kızın zayıfladığını düşünürken yeğenini kenara çekerek rahatsızlığını ona söylemişti.
"Asaf, karına söyle konaktan bu kadar uzun süre ayrı kalmasın!" Asaf amcasına dikkatle bakarken adamın sözleri ile duraksamıştı. "Görmüyor musun yoksa görüp de umursamıyor musun? Kız sabah erkenden işçi gibi mesaisine başlıyor akşam yorgun argın konağa dönüyor. Sanırsın Hanım değil işçi!"
"Ne yapama mı istiyorsun amca?"
"Karına söyle evde otursun, tarladaki işçilere bir baş bulunur."
"Sen söylemek ister misin? Melek evde tıkılıp kalacak biri değil."
"O zaman sende ona evde tıkılıp kalması için meşgale ver!" Amcasının sözleri ile şok geçiren genç adam onun neyi ima ettiğini kavrayınca yutkunmadan edememişti. Vural Bey açık açık yeğeninden çocuk istiyordu. Sıkıntı ile bakışlarını kaçıran Asaf amcasının "Kıza hiç mi dikkat etmiyorsun oğlum, biz geleli iki haftayı geçti. Karının yüzünü yemekten yemeğe gördük. Tarlaya gitmesem hiç göremeyeceğim." Asaf amcasının sitemi karşısında gülümsemişti. Nasıl söyleyebilirdi ki bende onu uyuduktan sonra rahat bir şekilde görebiliyorum diye? Son bir haftadır genç adama alışkanlık olmuştu. Gece yarısı Melek uyuduktan sonra sessizce odasına girip genç kızı uykuda seyrettikten sonra odasına geçiyordu. Karmakarışık düşünceler içinde amcasının sözlerini dinlerken onun "Son günlerde çok zayıfladı," sözleri ile kendisine gelmişti. Bu durum Asaf'ın da dikkatini çekmişti. Bakışları gökyüzüne çevrildiğinde sıkıntılı bir nefes vermişti. Melek'in yukarıda salonda olduğunu bilip de yanına gidememek canını sıkıyordu.
"Melek odasında mı?"
"Ders çalışıyor olmalı..." Asaf amcasına cevap verirken kendilerine doğru gelen kuzenini görünce susmuştu. Hakan'ı her gördüğünde geriliyordu. Birkaç günde karısı ile oldukça iyi arkadaş olmuştu. Gonca'nın yakın davranmasını beklerken Hakan'ın Melek'e her fırsatta sataşması Asaf'ın öfkelenmesine neden oluyordu. Garip bir hisle ikisinin yan yana gelmesinden rahatsız oluyordu. "Yenge Hanım yok mu?" Hakan kendisine kaşları çatılı bir şekilde bakan Asaf'a nispet yapar gibi sorması Vural beyin dikkatinden kaçmıyordu. "Melek yengen şuanda ders çalışıyor. Onunda daha mesafeli konuşursan sevinirim."
![](https://img.wattpad.com/cover/90335688-288-k258822.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA DUVAK (Yeniden)
Ficción GeneralHikaye Hep Seni Bekledim hikayesi bitince başlayacaktır. Benim Küçük Gelinim ve Göremediğim Sen kitabından tanıdığınız Asude ve Sedat'ın kızı Melek'in hikayesidir. Umarım hikayemi seversiniz. Ben heyecanla yazmaya başladım. Umarım sizde severek okur...